CHP Parti Sözcüsü Öztrak, gündemi değerlendirdi
"Yılbaşında dört gün sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Bu nedenle aybaşında maaş alan emeklilerimizin, maaşlarını çekmelerinde sıkıntılar ortaya çıkabilir. Emekli maaşlarının 31 Aralık’tan önce hesaplara yatırılması bu sıkıntıyı azaltacaktır"
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Yılbaşında dört gün sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Bu nedenle aybaşında maaş alan emeklilerimizin, maaşlarını çekmelerinde sıkıntılar ortaya çıkabilir. Emekli maaşlarının 31 Aralık'tan önce hesaplara yatırılması bu sıkıntıyı azaltacaktır." dedi.
Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, TBMM'deki bütçe görüşmelerinin bugün sona erdiğini hatırlattı. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin üçüncü bütçesinde de esnafın, çiftçinin, işçinin, gençlerin bulunmadığını ileri süren Öztrak, "Bu bütçede millete kuru ekmek, yandaşa ise ballı börek var." görüşünü savundu.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun aylar önce esnaf için 17 maddelik bir paket açıkladığını, hükümetin ise esnafa vere vere 5 milyar lira vereceğini belirten Öztrak, esnafın bu parayla ancak faturalarını ödeyebileceğini iddia etti. Yine müzisyeninden tiyatrocusuna binlerce sanatçının pandemi döneminde "perişan olduğunu" söyleyen Öztrak, bu bütçede sanatçılara da destek olmadığını savundu. Çiftçilerin de bu bütçede olmadığını söyleyen Öztrak, şöyle devam etti:
"Mazotun, gübrenin, tohumun, fidenin fiyatı katlandı ama bütçedeki destek yerinde sayıyor. Hatta mazot, gübre desteği bu yıla göre düşürülmüş. Borca batmış çiftçilerimiz, traktörleri, inekleri, arazileri haczedilirken, Ankara yollarına düştü ama pek çoğu Ankara’ya sokulmuyor. Saray ülkemizin üreticisini perişan ederken, elin oğlunu abat ediyor. Buğday, arpa ve mısır ithalatında gümrük vergisini sıfırlıyor. Şimdi çiftçilerimizin gözünü boyamak için tarım tefeci kooperatifleri üç ay süreyle hacizleri durdurmuş. İyi de üç ay sonra ne olacak? Çiftçinin borcu mu azalacak? Kaç kere çağrı yaptık, Gelin çiftçinin borcunun faizini silelim. Kalanı 5 eşit taksitle yapılandıralım. Bütçe yapılırken bu çağrılarımızı da duymadılar."
Genç işsizliğe de değinen Öztrak, Türkiye'de 20-29 yaş arasında taşı sıksa suyunu çıkaracak 4,5 milyon gencin evinde oturup anasının babasının eline baktığını söyledi.
Bugün gazetelerde yer alan milli güreşçi Hamza Yerlikaya hakkındaki "sahte diploma" iddialarının gerçek olduğunu öğrendiklerini aktaran Öztrak, bunun kabul edilemeyeceğini dile getirdi. Mahkemenin Yerlikaya için şimdilik hükmü erteleme kararı aldığını hatırlatan Öztrak, "Ama bu gerçeği değiştirmez. Hamza Yerlikaya milletimizin gözündeki konumunu, sarayın gözündeki konumundan daha fazla önemsiyorsa yapması gereken bellidir. Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliğinden derhal istifa etmeli, milletimizden de özür dilemelidir." dedi.
Meclis'teki görüşmeler sırasında "atama" ile gelen bakanların milletin seçtiği vekillere, Meclis kürsüsünden "ayar vermeye kalkıştıklarını" belirten Öztrak, şunları söyledi:
"Başkan Yardımcısının, Başkanla birlikte seçildiği, bakanların senato onayıyla atandığı ABD'de bile Bakanlar, Temsilciler Meclisi ve senato üyelerine bu üslupla konuşamaz. Sarayın kibir kulelerinde, belli ki bu atanmış memurların da başı dönmüş. Kendi kokularıyla sarhoş olmuşlar. Meclise bilgi vermek için geldiklerini unutup, milli iradenin tecelligahı Gazi Meclisin üyelerine ayar vermeye kalkıyorlar, biz bu üslubu, Meclisin hukukuna, milli iradeye yapılan bu saldırıyı reddediyoruz."
- Asgari ücret görüşmeleri
Gelecek hafta asgari ücrette son dönemece girileceğini hatırlatan Faik Öztrak, Avrupa'da asgari ücretle çalışan oranının en yüksek Türkiye'de olduğunu söyledi. Çalışanların yarıya yakınının asgari ücret aldıklarını belirten Öztrak, Türkiye'de asgari ücretin, ortalama ücret haline geldiğini vurguladı.
Türkiye'nin asgari ücretin en düşük olduğu ülkelerden birisi olduğunu aktaran Öztrak, şöyle devam etti:
"Dün havuz medyasında 2021 için net asgari ücretin 2 bin 605 lira olacağı dedikoduları vardı. Anlaşılan saray nabız yokluyor. Daha önce oynadıkları ve kabak tadı veren senaryonun bir benzerini yine oynayacakları anlaşılıyor. 2 bin 605 lirayı beğenmeyen işçi sendikaları sesini yükseltecek. İşveren sendikaları 'direnirmiş' görünecek. Mesele sarayın hakemliğine götürülecek. Sarayın gönlünden de artık 50-100 ne koparsa, 2 bin 605 liranın üstüne eklenecek, sonra alayiş valayişle asgari ücret olarak ilan edilecek. Bu arada olan da emekçinin gasbedilen alın terine olacak. Biz şunu söylüyoruz, saray, yandaşlarına verdiği dolara, avroya endeksli garantileri cansiperane nasıl savunuyorsa, salgın döneminde artan garanti ödemelerini liraya çevirmemek için her türlü gerekçeyi nasıl üretiyorsa işçinin asgari ücretine de aynı yöntemi uygulasın. Asgari ücret pazarlığında 3 bin 100 lirayı taban yapsın."
Hafta içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanının, 2021 para ve kur politikasını açıkladığını hatırlatan Öztrak, "Görünen o ki TCMB önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda, faizleri bir kez daha artıracak. En azından yeni başkanın, 'Parasal duruşumuzu daha da sıkılaştırabiliriz' mesajı, piyasa tarafından böyle algılanmış görünüyor." değerlendirmesini yaptı.
Diğer taraftan BDDK'nın da bugün, daha önce gevşettiği düzenleyici ve denetleyici çerçeveyi yeniden sıkılaştırmaya başladığını belirten Öztrak, "El alem ekonomisi durmasın diye faizi indirirken, bankacılığın düzenleyici denetleyici çerçevesini gevşetirken, biz hem faizi yükseltiyor, hem de çerçeveyi sıkılaştırmak zorunda kalıyoruz. Umarım bu aşırı bir daralmayla sonlanmaz." dedi.
"Bu ikinci pik döneminde faizleri bu kadar artırmadan da sonuç alabilecek bazı adımlar atılabilirdi." diyen Öztrak, şöyle konuştu:
"Bu çerçevede mesela TÜİK, enflasyon, milli gelir gibi kamuoyunun artık güvenmediği temel istatistikleri bağımsız akademisyenlerin denetimine açabilir, Hazine Kamu Özel İşbirliği projelerine verilen garantilerin ve koşullu yükümlülüklerin maliyetini milletle paylaşabilir. Bankacılık sisteminde geri dönmeyen kredileri saklamaya yönelik idari uygulamalara son verilebilir, başta kamu bankaları olmak üzere, tüm bankalar, uluslararası standartlarda stres testinden geçirilebilir. Merkez Bankası'nın buharlaşan 128 milyar dolarının neden, nerelere, kimlere gittiği açıklanabilir, yine bu işlemlerin altında imzası olanlar hakkında bir idari soruşturma başlatılabilirdi. Diğer taraftan bütçe ve baz yılı çökmüş olan OVP Meclis’te değiştirilebilirdi. Böylece ekonomide reform sürecine buradan başlanabilirdi. Ama tüm bunlar yapılmadı. Bunlar yapılsaydı, işlerin değiştiğine, kasabada yeni bir şerif olduğuna yönelik, piyasalara kuvvetli bir sinyal verilmiş olurdu. Ama anlaşılan buna cesaret edilemedi."
Aynı saydamlığa salgın yönetiminde de ihtiyaç olduğunu vurgulayan Öztrak, salgınla ilgili verilerin şeffaf bir şekilde açıklanması gerektiğini söyledi.
Ülkenin yönetilemediğini ve oradan oraya savrulduğunu ileri süren Öztrak, iktidarın CHP'li belediyelerin hizmetlerini de engellemeye çalıştığını iddia etti. Öztrak, "Ama Sayın Genel Başkanımızın talimatı var. Belediye Başkanlarımız, ne kadar engellenirse engellensinler, hukuk içinde kalarak, milletimize en iyi hizmeti vermeye devam edecekler." dedi.
Öztrak, Sakarya Üniversitesinde görevli bir öğretim üyesinin katıldığı televizyon programında üniversiteler hakkındaki sözlerini hatırlatarak "Kendisine 'hoca' diyen bu insan müsveddesine, idari ve adli soruşturma açılması tamam da onu oraya atayanların sorumluluğunu nereye koyacağız? Bu karanlık vesayetçi kafa, artık milletimizin yaşam biçimini formatlamaya cüret ediyor. Tepkiyi görünce de ricat eder gibi yapıyor." diye konuştu.
- Yargıtay'da Anayasa Mahkemesi üyeliği için yapılan seçim
Yargıtay'da Anayasa Mahkemesi üyeliği için yapılan seçime de değinen Faik Öztrak, "Görevi sırasında Kavala davasından, MİT tırları davasına kadar pek çok adrese teslim soruşturmayı yürüten eski bir başsavcı, mükafat olarak Yargıtay'da tek bir dosyaya bakmadan, Yargıtay üyelerinin üçte birinin oyunu aldı ve Anayasa Mahkemesine ışınlanmasının önü açıldı." dedi. Öztrak, şu görüşleri dile getirdi:
"FETÖ taktiklerinin yeniden devrede olduğunu gösteriyor bu gelişme. Anayasa Mahkemesine ışınlanacak bu başsavcı, nerenin başsavcısı? Kavala, Berberoğlu, Cumhuriyet gazetesi davalarının görüldüğü mahkemelerin, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan mahkemelerin olduğu bir adliyenin başsavcısı. Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday olması için talimatın kimden, nereden geldiği belli yoksa bu sarayın Anayasa Mahkemesine yeni bir meydan okuması mı? Tabii bir sorum da bu isme oy veren 107 yargıca. Yargıtay'da aranızdan seçebileceğiniz hiç mi tecrübeli bir hakim yoktu? O cübbelerinizden nasıl utanmadınız?"
- Menemen'deki seçimler
İzmir 2. İdare Mahkemesinin, Menemen Belediye Başkan Vekilliği seçimde sonuç alınamayınca yapılan kuraya ilişkin yürütmeyi durdurma kararına tepki gösteren Faik Öztrak, "Seçimlerde mızımanın daniskası da bunlarda. Anlaşılan İstanbul'daki mızıkçılıklarından sonra milletin attığı şamarı unutmuşlar. Hakim marifetiyle mızıma buna denir. Milletimiz bunu da görüyor. Notunuzu veriyor. İlk sandıkta da yerinizi gösterecek. Böyle bir rejim revize, restore, rehabilite edilemez. Bu vesayet rejiminden topyekun kurtulmak gerekir. Bunun yolu da güçlendirilmiş demokratik parlamenter rejimi ülkemize getirmektir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, cumhuriyetimizi gerçek demokrasiyle taçlandırmaya kararlıyız." diye konuştu.
Emeklilerden çok sayıda telefon aldıklarını bildiren Öztrak, SGK'ye bir çağrıda bulunmak istediğini söyledi. Faik Öztrak, "Yılbaşında dört gün sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Bu nedenle aybaşında maaş alan emeklilerimizin, maaşlarını çekmelerinde sıkıntılar ortaya çıkabilir. Emekli maaşlarının 31 Aralık’tan önce hesaplara yatırılması bu sıkıntıyı azaltacaktır. TÜİK'in makyajlı rakamlarıyla kumpas kurduğunuz emeklilerimizi en azından bu hususta mağdur etmeyin." değerlendirmesinde bulundu.
Faik Öztrak, açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un dün Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda BM verilere göre, Türkiye'nin iki yıldır Yüksek İnsanı Gelişmişlik düzeyinde olduğunu söylediği hatırlatılarak "Aşırı yoksullukla ilgili de satın alma gücü paritesi ile günlük 1,9 doların altında kazancı olanları kastettiğini, artık 1,9 doların altında kazanan kalmadığını ifade etti. Sayın Bakanın bu açıklamalarını siz nasıl değerlendirirsiniz?" yönündeki soru üzerine Öztrak, bugün dünyada da 1,9 dolara göre mutlak yoksulluk sınırı kalmadığını belirtti.
Dünya Bankasının 2018'den bu yana alt, orta gelir grubu ülkeler için satın alma gücü paritesine göre hesaplanan günlük kişi başı 3 dolar 20 sent hesabını, üst orta gelir gurubu ülkeleri için de 5,5 ABD doları hesabını kullandığını vurgulayan Öztrak, şunları söyledi:
"Günlük 5,5 dolar, aylık 165 dolar. Bugünkü kurla 1254 lira eder. Sizin ücretsiz izne çıkarılan işçiye layık gördüğünüz rakam ise günlük 39 lira. Aylık 1168 lira. Buraya bakacaksınız Sayın Bakan. Asgari ücret 2324 lira. Dört kişilik ailenin açlık sınırı 2 bin 517 lira, buraya bakacaksınız. Dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı ise 8 bin 198 lira. Öyle 1 dolar 90 centlik rakamlar, bunlar mazide kaldı. Bütün dünya artık bu hesapları daha farklı yapıyor. Her şeyi bir yana bırakın sadece sokaktan yükselen feryatları duysanız bu ülkenin ne halde olduğunu anlarsınız."
Türkiye'nin yeni yönetime geçmediği 2017'de yoksul sayısının 15 milyon 800 bin kişi iken bunun geçen yıl 17 milyon 200 bine çıktığını savunan Öztrak, hükümetin bunları çözmesi gerektiğinin altını çizdi.
Uludere olayının üzerinden 9 yıl geçtiğini ve savcılığın takipsizlik kararı verdiğinin belirtilmesi üzerine ise Faik Öztrak, söz konusu olayda 34 kişinin hayatını kaybettiğini anımsattı. Öztrak, "Aslında bu mesele için 'kaza' dendi, şu dendi, bu dendi ama yitirdiğimiz 34 yurttaşımız var o nedenle bu olayın ciddi bir şekilde sorgulanması ve sorumluların, kazaysa da sorumluların ortaya çıkarılması gerekir." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.