CHP, OdaTV yazarını da pes ettirdi!

CHP, OdaTV yazarını da pes ettirdi!

CHP'de son dönemde yaşanan kriz ve parti içi koltuk kavgası, partiyi en çok savunan OdaTV'nin yazarı da pes ettirdi. OdaTV yazarı Mümtaz İdil, hem CHP'yi ve yöneticilerini yerden yere vurdu.

CHP'de peşpeşe yaşanan krizler, partiyi en çok savunan OdaTV'nin yazarını bile isyan ettirdi. OdaTV yazarı Mümtaz İdil, CHP'yi sert bir dille eleştirerek, partide ahbab-çavuş ilişkisinin yaşandığına dikkat çekti.

Parti kontrolsüz bir kamyon gibi sağa sola yalpalayarak yol aldığını belirten Mümtaz İdil, "Kasada oturan adamların umuru değil. Şoför zaten direksiyonu bırakmış. Yanında oturan muavinine güvenmiştim, o da kendisi ve radikal CHP’lilerden başka kimsenin izlemediği Halk TV’ye iki günde bir çıkıp, konuşuyor. Etkisi? Yok." diyereki CHP'nin düştüğü durumu özetliyor.
 
Oturanların koltuklarını korumak için varolan tüm tavizleri vermeye hazır olduğunu da belirten İdil, CHP'li belediyelerde yaşanan durumu da şöyle anlatıyor; 
 
"Çankayalılar Bülent Tanık’tan hoşnut değil. Yollar köstebek yuvası gibi, hiçbir altyapı çalışması yerine getirilmiyor. Şikayetler ayyuka çıkmış durumda. Ama o ne, bir de bakıyorsunuz ki, ahbap-çavuş ilişkisi devreye giriyor ve Bülent Tanık yeniden aday olarak sürülmeye hazırlanıyor."
 
İdil'in CHP'ye yönelik eleştirileri bunlarla da sınırlı değil.
 
OdaTV yazarı Mümtaz İdil, HaberartiTurk sitesinde yayınlanan yazısında CHP'ye yönelik eleştirilerini şöyle sıralıyor;
 
-  Oturanlar, koltuklarını korumak için varolan tüm tavizleri vermeye hazırlar.
-  ...Bir de bakıyorsunuz ki, ahbap-çavuş ilişkisi devreye giriyor...
- Parti kontrolsüz bir kamyon gibi sağa sola yalpalayarak yol alıyor. Kasada oturan adamların umuru değil. Şoför zaten direksiyonu bırakmış.
- Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde iktidar muhalefetin eline bu kadar çok koz vermemiştir.
- Partinin durumu ortada. Söylenecek söz kalmamış. Nal toplayan bir duruma gelmiş.
- Kendi grup toplantısının basına kapalı bölümünde birbirini boğazlamaya kalkan bir partiden söz ediyoruz.
- Ben burada boşuna AKP politikalarını eleştirmeye kalkıyor ve sırf bu yüzden de yargılanıyorum.
- Adnan Keskin’in partiyi toparlayacağını yazmıştım. Yanılmışım…
 
İşte OdaTV yazarı Mümtaz İdil'in CHP'yi ve yönetimini yerden yere vurduğu "CHP'ye İkinci Adam da Yetmedi" başlıklı o yazısı...
 
İKİNCİ ADAM DA YETMEDİ CHP'YE / Haberartiturk.com
 
Üç dört ay kadar önce, Odatv’de CHP Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in partiyi toparlayacağını yazmıştım.
 
Yanılmışım…
 
Denizli Milletvekili Adnan Keskin’i iyi tanıdığımı sanıyordum. Bildiğim kadarıyla müthiş bir örgütçü kimliği vardı ve bu beni umutlandırmıştı.
 
Aradan onca zaman geçti, yaprak kımıldamıyor CHP’de… Oturanlar, koltuklarını korumak için varolan tüm tavizleri vermeye hazırlar.
 
Baksanıza, CHP yine Çankaya Belediyesi için Bülent Tanık’ı aday göstermeye hazırlanıyor. Çankaya bir simge ve CHP’nin ve Cumhuriyetin en önemli kalelerinden biri. Hatta en önemlisi. İzmir bile Çankaya simgesinin bir adım gerisinde kalır. Çankayalılar Bülent Tanık’tan hoşnut değil. Yollar köstebek yuvası gibi, hiçbir altyapı çalışması yerine getirilmiyor. Şikayetler ayyuka çıkmış durumda.
 
Ama o ne, bir de bakıyorsunuz ki, ahbap-çavuş ilişkisi devreye giriyor ve Bülent Tanık yeniden aday olarak sürülmeye hazırlanıyor.
 
CHP kaybetmek için elinden geleni yapıyor.
 
Aynı şekilde örgütlenmede de son derece başarısız durumdalar. Parti kontrolsüz bir kamyon gibi sağa sola yalpalayarak yol alıyor. Kasada oturan adamların umuru değil. Şoför zaten direksiyonu bırakmış. Yanında oturan muavinine güvenmiştim, o da kendisi ve radikal CHP’lilerden başka kimsenin izlemediği Halk TV’ye iki günde bir çıkıp, konuşuyor.
Etkisi? Yok.
 
Sonra telefonunuza veya bilgisayarınıza notlar geliyor: “Yoğun istek üzerine programın tekrarı saat bilmem kaçta…”
Kim kimi kandırıyor Allah aşkına? Hangi yoğun istek? Partinin durumu ortada. Söylenecek söz kalmamış. Nal toplayan bir duruma gelmiş. Sürecin içinden geçiliyor ve CHP’de somut bir tavır yok, bir karşı koyuş veya katılış yok. Suskunluk. Sükut ikrardan gelir, diyesi geliyor insanın.
 
Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde iktidar muhalefetin eline bu kadar çok koz vermemiştir. Her gün onlarca muhalefet konusu yapılacak kararlar alınıyor. Grup toplantılarına baktığınızda, CHP liderinin yalnızca Başbakan Erdoğan’a cevap verdiğini görüyorsunuz. HES’ler yeraltı su kaynaklarımızı öldürüyor, GDO’lu pirinçler ortalıkta dolaşıyor, TC’ler kaldırılıyor, Atatürk’ün sözleri duvarlardan kazınıyor, eğitimde radikal değişikliklere gidiliyor, ekonomi dış sermaye ve sıcak para ile dönüyor, konut sektörü batmak üzere, kilise ve müzeler yeniden ibadete açılıyor, yasaklar giderek çemberi daraltıyor, komutanların yarısı içeride ve tutuklu yargılanıyor, donanmaya ait gemiler kızaklarda bekletiliyor, tatbikatlar yapılamıyor, İmralı ile “sayın” bağlamında halvet olunuyor, ama ne gibi tavizler verildiğinden hiç söz edilmiyor, akil insanlar komedisiyle “anneler ağlamasın, gençler ölmesin” üzerinden kara propoganda yapılıyor. Muhalefetin aklına, “bütün bunlar niye yapılıyor,” diye sormak gelmiyor…
 
Daha yüzlerce, yüzlerce muhalefet konusu var, ama CHP bunları görmüyor. Ya da şu gerekçenin arkasına sığınıyor: “Medya bize yer vermiyor.”
 
Buna kargalar bile güler. Medya ne zaman CHP’ye geniş yer verdi: Silivri’nin kapısına dikilip de barikatları yıktığı zaman.
Neymiş o zaman? Eylem gerekiyormuş. Pazartesi günü olaylı geçen Silivri duruşmalarından sonra, Perşembe günü CHP’nin tüm milletvekilleriyle orada hazır bulunacağını sanmıştım, herkes de böyle sandı.
Yok böyle bir şey.
 
Kendi grup toplantısının basına kapalı bölümünde birbirini boğazlamaya kalkan bir partiden söz ediyoruz. Daha taşlar yerine oturmamış ki CHP’de, Türkiye’nin inşaasına bir tek tuğla koyabilsin.
 
Ben burada boşuna AKP politikalarını eleştirmeye kalkıyor ve sırf bu yüzden de yargılanıyorum. Arkamı dönüp baktığımda benim gibi üç beş insanın daha aynı yolu seçtiğini görüyorum, ama koskoca bir parti üç maymunu oynuyor.
 
Ne diyelim? Kolay gelsin.
 
KAYNAK: ROTAHABER

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.