Marjinal sol grupların peşine takılan anamuhalefet partisi CHP, Ergenekon davasında Silivri'de olay çıkararak son duruşmanın ertelenmesine neden olanlar arasında yer aldı. CHP'nin Ergenekon ve darbe davalarına sahip çıkmasını 3 madde ile açıklayan Sabah'tan Hasan Celal Güzel,  CHP'lilerin yaptıklarının, birçok bakımdan açıkça suç teşkil ettiğini de hatırlattı.

İşte Güzel'in analizi:

Militarist ve Ergenekoncu CHP'nin mahkemeye saldırısı

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri 90 yıl geçti. Bu zaman zarfında, Kürtçü isyancılardan terör ve şiddet örgütü militanlarına kadar herkes Türk yargısı önüne çıkarıldı ve yargılandı. Ancak ilk defa bir mahkeme basıldı ve saldırıya uğradı.

CHP milletvekillerinin başı çektiği, İşçi Partisi, Halkın Kurtuluşu, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Türkiye Gençlik Birliği'nden oluşan militan eylemciler, vurdular, kırdılar, polise ve jandarmaya saldırdılar. Bununla da yetinmediler, barikatları zor kullanarak aştılar; kendilerine gösterilen yerlere oturmayıp bağırıp çağırıp slogan atarak Mahkeme'yi çalıştırmadılar.

Böylece, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon dâvâsının
duruşması yapılamadı.

Bu arada CHP'li militanların, bazı basın mensuplarını zorla yerinden kaldırdığı;
basının içeriye alınmadığı iddialarının yalan ve CHP tertibi olduğu; CHP'lilerin
basın üzerinden duruşmayı sabote ettikleri bizzat gazeteciler tarafından
anlatıldı.

***

Anayasa'nın Genel Esasları arasında yer alan 9. maddesi açıktır. Buna göre,
'Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.' Gene,
Anayasa'nın 138. maddesine göre mahkemeler bağımsızdır. 'Hiçbir organ, makam,
merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.'

Hâl böyleyken CHP'lilerin ve hempalarının yaptıkları, birçok bakımdan açıkça suç teşkil etmektedir. Bu Ergenekoncu militanlar, Mahkeme heyetine saldırmışlar, açıkça tehditte bulunmuşlar, yargı görevini yapanı etkilemeye çalışmışlar ve yargının görevini yapmasını engellemişlerdir. Ayrıca, işledikleri çeşitli fiiller TCK'ya göre suçtur.
Bu kepazeliğin siyaset kabul edilip hoş görülmesi ve boş verilmesi mümkün değildir. Zira muhatap, yasama ve yürütme organı değil yargıdır. Bu durumda, savcıların en kısa zamanda -hüviyetleri ne olursa olsun- bu kişiler hakkında dâvâ açmaları ve milletvekilleri hakkında düzenlenecek fezlekelerin TBMM'ye gönderilmesi lâzımdır.

***

CHP'nin Şam'ın ve Silivri'nin kapısından ayrılmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan haklıdır. Lâkin acaba CHP'liler diğer militanlarla beraber niçin Ergenekon ve Darbe dâvâlarına sahip çıkıyorlar, hiç düşündünüz mü?

1. Evvelâ, CHP militarist ve Ergenekoncudur. Hâlâ tavrını darbecilerden ve
çetecilerden yana koymaya devam ediyor.

2. Yargılamanın uzaması, toplumun az bir kesiminin şikâyetlerine yol açmıştır. Şimdi CHP -zaten kendi tabanı olan- bu kesimin oyları peşindedir.

3. CHP, mağduriyet istismarı yapmaya çalışıyor.

Ancak, CHP yanlış yoldadır. Çünkü Silivri Mahkemesi ile başlayan Ergenekoncu ve Darbeci imajı, halkın büyük çoğunluğunun indinde, antidemokratik, darbeci ve milletin değerlerinin karşısında bir imajdır. Bu yasa dışı eylemler ve mahkemeye saldırılar, sadece suç olarak kalmayacak, CHP'nin politik potansiyelini de
kökünden zedeleyecektir.

***

CHP lideri Kılıçdaroğlu, bu saldırı için Yargı'dan özür dilemeli ve saldırının
CHP'li elebaşlarını cezalandırmalıdır. Aksi takdirde, aynı suçu kabullenmiş
olacaktır.