CHP Grup Başkanvekili Altay gündemi değerlendirdi
"(MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin yeni anayasa teklifi) Bahçeli'nin önerileri dahil, bu sistem üzerinde tartışmayı doğru bulmuyoruz. Bu sistemden Türkiye bir an önce kurtulacaktır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem her şeyin ilacıdır"
TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıkladığı yeni anayasa teklifine ilişkin "Bahçeli'nin önerileri dahil, bu sistem üzerinde tartışmayı doğru bulmuyoruz. Bu sistemden Türkiye bir an önce kurtulacaktır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem her şeyin ilacıdır." dedi.
Altay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin öncelikli sorununun yeni bir anayasa olmadığını, ekonomi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin suni gündemle geçirecek bir dakikası bile olmadığını ifade eden Altay, yeni anayasanın, seçim sonrası oluşacak yeni Meclisin ilk işi olması gerektiğini belirtti.
Altay, "Herkes iddiasını ortaya koyar, millete gidilir, milletin takdiriyle oluşan yeni Meclis gereğini yapar. Ama CHP'nin bu ucube sistemi tahkim edecek hiçbir işin içinde olmayacağını da buradan ilgili taraflara peşinen beyan ederiz. Kaldı ki Devlet Bahçeli, dünkü teklifiyle, bu sistemin ucubeliğini kabul ve tescil ettiğini de beyan etmiştir. Hazırladığı anayasa, bu ucube sistem içinde birçok değişikliği öngörmektedir ama içeriğini tartışmak istemiyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin yönetilmediğini, savrulduğunu öne süren Altay, şöyle devam etti:
"Türkiye, anayasa artık hak getire, kanunlarla da yönetilmiyor. Türkiye, genelge adı altında 'fermanlarla' idare ediliyor. Yasakların, yoksulluğun ve yolsuzluğun tıpkı Kovid vaka ve vefat sayılarında olduğu gibi 20 yıllık AK Parti iktidarı süresinde pik yaptığı bir noktaya geldik. Tek adam rejimi, şahsım hükümeti ve parti devleti Türkiye'de fiili olarak faşizme dönüşmüştür. AK Parti ve Erdoğan'ı eleştirmek suçtur. Biz bu suçu işlemeye devam edeceğiz."
- "Birisi milleti kandırıyor"
CHP Grup Başkanvekili Altay, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Kovid-19 aşısına ilişkin açıklamalarını okuyarak, "Sağlık Bakanı 'Sıkıntıya girdik.' diyor. Enteresan olan şu, Erdoğan 'Aşı tedarikinde sıkıntı yaşanacağını kabul etmiyorum. Elimizde zaten aşımız var.' diyor. Aziz milletimize soruyorum, Erdoğan mı Sağlık Bakanı mı yalan söylüyor? Birisi milleti kandırıyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de şu anda 2 doz aşı yaptıran 9 milyon vatandaş bulunduğunu anlatan Altay, "84 milyon olduğumuz düşünüldüğünde bunun Türkiye için karamsar, vahim ve endişe verici bir tablo olduğu ortadadır. Amacımız üzüm yemek, bağcı dövmek değil elbette ama muhalefet olarak bunu sormayacak mıyız?" diye konuştu.
Salgınla mücadele için alınan kapanma kararına ilişkin "Türkiye'de 50 milyon insanı, katıksız hapis cezasıyla eve kapatmaktan başka hiçbir işe yaramamıştır." sözlerini sarf eden Altay, Türkiye'nin, salgın döneminde vatandaşına yaptığı yardım konusunda en son sırada yer aldığını söyledi.
Kapanma sürecinde yayımlanan genelgelerin karmaşa yarattığını anlatan Altay, şunları kaydetti:
"Son market, pazar yeri genelgesi. Ne oldu? İş işten geçtikten sonra, Antalya, Mersin, Adana, Muğla, Hatay'da on binlerce çiftçi, yüzbinlerce kilo sebze meyveyi çöpe döktükten sonra 'Cumartesi günleri pazarları açacağız.' Bunların Türkiye'den haberleri yok. Her semtin pazar yeri günü ayrıdır. Türkiye'nin gerçeğinden bir haber olduklarının en somut örneği bu pazaryeri genelgesidir. Üretici ürünü çöpe döktü, aç kaldı; tüketici ürün bulamıyor, aç kaldı. Bunun bir tane sorumlusu var, adı Recep Tayyip, soyadı Erdoğan."
CHP'li Altay, Türkiye'de salgın sürecinde yapılan yardım tutarına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 60 milyar lira şeklinde açıklama yaptığını aktararak, bu tutarın sadece 22 milyar lirasının devlet tarafından verildiğini savundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın ise yardım tutarını 600 milyar lira olarak açıkladığını belirten Altay, "Fuat Oktay'ın söylediği 600 milyar lirayı lokantacılar, garsonlar, valeler, berberler, kahvehaneciler, kantinciler, taksiciler, çiftçiler, emekli, EYT'liler almadı. Kim aldı? Bir para dağıtıldıysa kesin 'beşli çete'dedir." diye konuştu.
- "Eski Bakan Pekcan için iki yol var"
Altay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan ön soruşturmaya da değinerek, "Ellerini arkaya koymak suç, yasak, saygısızlık. Fatih Sultan Mehmet Han'ın orijinal tablosunu, asırlar sonra hak ettiği yere taşıyan İBB Başkanımıza, mercimek büyüklüğünde bir beyin bile olsa 'Fatih Sultan Mehmet Han'a saygısızlık yaptın.' demez." ifadelerini kullandı.
Bunun yakışmayacak bir iftira olduğunu ve İmamoğlu ile CHP'nin bu konuda rahat olduğunu vurgulayan Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şehit cenazesindeki bir fotoğrafını göstererek, "Bir saygısızlık ihbarı yapayım. Beyefendi dirseğini tabuta atmış, önünde mikrofon, nutuk atıyor. Ey İstanbul Savcısı bir saygısızlık arıyorsan burada." sözlerini sarf etti.
Engin Altay, İmamoğlu hakkında, HDP'li Kayapınar Belediye Başkanı'na, görevi başında olduğu sırada Atatürk portresi hediye ettiği için de soruşturma açıldığını belirterek, "Açarsan aç, açmazsan namertsiniz. Faşizme karşı mücadele edeceğiz, sonunda ne varsa var. Cezaeviyse cezaevi, soruşturmaysa soruşturma." diye konuştu.
Eski Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın hakkındaki iddiaları anımsatan Altay, "Soruşturma yok, yasak. 'Pekcan nerede?' diye soruyorlar. Pekcan için iki yol var, ya Yüce Divan'a gidip yargılanacak ya da büyükelçi yapılacak." dedi.
Merkez Bankasının 128 milyar dolarlık rezervinin akıbetini sormaya devam edeceklerini de vurgulayan Altay, "Erdoğan, sen 2002'de '4,5 milyar dolar nerede?' diye bağıra bağıra iktidar oldun. Şimdi '128 milyar doları ne yaptın?' diye sora sora seni ilk sandıkta oradan indireceğiz." ifadesini kullandı.
- "Bahçeli de ucube bir sistem olduğunu doğrulamıştır"
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Altay, bir gazetecinin "ekonomik sorunlar nedeniyle intihar eden vatandaşlar bulunduğunu" belirterek, değerlendirmesini sorması üzerine, "Ekonomik buhranın olumsuz sonuçlarını biz de üzülerek izliyoruz. CHP olarak milletimize, 'Biraz daha sabır, bu zulüm bitecek.' diyoruz. Geleceğe umutla bakmalarını istiyoruz. Bir ülkede ekonomik nedenlerle intihar ediliyorsa bunun sorumlusu ülkeyi yönetendir, Recep Tayyip Erdoğan'dır." dedi.
CHP'li Altay, MHP'nin yeni anayasa teklifine ilişkin bir soruya karşılık "Bahçeli de bu sistemin ucube bir sistem olduğunu tespit etmiştir, doğrulamıştır. Bu sistem revizyonla düzelecek bir sistem değildir. Bu sistem üzerinde tartışmayı, Bahçeli'nin önerileri dahil, doğru bulmuyoruz. Bu sistemden Türkiye bir an önce kurtulacaktır. Güçlendirilmiş parlamenter sistem her şeyin ilacıdır. Türkiye'de anayasa ve demokrasi an itibarıyla askıdadır. Anayasayı askıya alanlarla oturup anayasa konuşmak abesle iştigaldir." ifadelerini kullandı.
AK Parti sosyal medya hesabından CHP için "Yalan Üretim Merkezi" şeklindeki paylaşımının sorulması üzerine de Altay, söz konusu paylaşımın fotoğrafını göstererek, "Parti sütunlarının içine koymak suretiyle kimin ne kadar yalan söylediğini itiraf etmişlerdir. Bu video başta Z kuşağı olmak üzere milletin aklını küçümsemektir, alay etmektir." değerlendirmelerinde bulundu.
- "Erdoğan'ı rahatsız edecek her söz suçtur"
Engin Altay, Mısır'a giden Türk heyetine ilişkin bir soruyu yanıtlarken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Mısır ile olumlu ilişkiler geliştirilmesi yönünde 7 yıldır öneride bulunduğunu anlattı. Altay, "'Mısırla ilişki kurun.' dediğimizde bizi ihanetle suçlayan AK Parti'yi, 7 yıl sonra, geç de olsa Mısır ile ilişki kurulduğu için ihanetle suçlamıyoruz, doğru bir iş yapıldığını söylüyoruz. Keşke Sayın Genel Başkanımızı dinleyip bunu 7 yıl önce yapsalardı." diye konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret"ten soruşturma başlatılmasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Altay, Erdoğdu'nun ifadelerinde soruşturmaya konu olacak bir unsur olmadığını söyledi. Altay, "Türkiye'de artık Recep Tayyip Erdoğan'ı rahatsız edecek her söz suçtur, suç unsurudur. Muhalefetin iktidara 'Hesap vereceksiniz.' demesinden doğal ne olabilir?" sözlerini sarf etti.
Altay, "Millet İttifakı'nın bir anayasa hazırlığı bulunup bulunmadığı" sorusuna karşılık, güçlendirilmiş parlamenter sistem konusundaki çalışmaların, günü geldiğinde ete kemiğe büründürüleceğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun katıldığı iftar programları hakkında "lebalep iftar" şeklinde eleştirilerde bulunulduğunun belirtilmesi üzerine de Altay, "İkisi çok farklı. Sayın Erdoğan'ın katıldığı kapalı bir alanda, Sayın Genel Başkanımızın açık bir alanda, 8-9 kişiyle sınırlı. Erdoğan'ın masa çok uzundu, sayamadım. Devleti yöneten Erdoğan'ın daha dikkatli, titiz olması lazım. Sayın Genel Başkanımızın katıldığı iftara 'lebalep' yakıştırmasını biraz insaf ölçülerinin dışında buluyorum." dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.