Cerrahpaşa Tıp Fakültesindeki yapıların inşa ve restorasyon çalışmaları sürüyor
stanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin tarihi yerleşkesindeki yapıların "Yeni Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Projesi" kapsamında inşa ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.
İSTANBUL (AA) - İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesinin tarihi yerleşkesindeki yapıların "Yeni Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Projesi" kapsamında inşa ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Rektör Prof. Dr. Nuri Aydın, projede gelinen son durum hakkında Rektörlük'teki Prof. Dr. Yaşar Bağdatlı Salonunda basın toplantısı düzenledi.
Cerrahpaşa'nın içerisinde ciddi bir tarih barındırdığını, geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet döneminde yapılan binaların olduğunu belirten Aydın, aynı zamanda inşaat sürecindeki kazı çalışmalarında çıkan arkeolojik eserlerin de bulunduğunu söyledi.
Aydın, geçen yıl ihalesi gerçekleştirilen, 220 bin metrekare kapalı alana sahip projenin hastane binalarının inşaatına başlandığını anımsatarak, "Bu kapsamda, geçtiğimiz zaman zarfında toplam 1000'in üzerinde kazık imalatı yapılması gerekiyor burada. 800'ün üzerinde kazık imalatı bugün itibarıyla tamamlanmış, inşaat sürecinin ana omurgasını oluşturan bu imalatın yüzde 80'i bitmiş durumda. Hafriyat çalışmalarına da eş zamanlı başlandı ve yüzde 20'si bugün itibarıyla tamamlandı." bilgisini verdi.
- Kazıda bulunan su sarnıcı yerleşke içerisinde başka bir yere nakledilecek
Kazılar esnasında bulunan Bizans dönemine ait su sarnıcının yerleşke içerisinde dekanlık binasının önündeki alana nakledileceğini aktaran Aydın, sarnıcın yaklaşık 20 metre uzunluğunda, 9 metre genişliğinde olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Nuri Aydın, buraya ulaşım hizmetini verecek bir tren yolu hattının da geçen yıl açıldığını hatırlatarak, proje tamamlandığında Cerrahpaşa'nın raylı sistem bağlantısının olduğu bir yapıya kavuşacağını ve hastaların buraya rahat ulaşabileceğini kaydetti.
Projenin bitmesinin planlandığı zamana dair Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Mevcut tarihi binaların restorasyon süreçleri kurul ve müze denetiminde yapılıyor. Tarihi binaları kısa zamanda bitirme düşüncesi, gayreti içerisindeyiz ve süreç ilerliyor. Yeni hastane binalarının ise 2 yıl içinde kaba inşaat bölümünün tamamlanması hedefleniyor. Bu yeni inşaat bölümü tamamen hastane binası. Eğitim binaları ikinci etap olacak. Şu an birinci etap projesi var. Bu yaklaşık 800 hasta odasının, ameliyathanelerin olduğu bir proje. Şu an Cerrahpaşa Yerleşkesi bulunduğu konum itibarıyla ciddi otopark sıkıntısı olan bir bölge. 2 bin 500'ün üzerinde araç kapasiteli kapalı otoparkın da olacağı bir proje öngörülüyor."
Aydın, tarihi binaların restorasyon başlangıçlarının birbirlerinden farklı olduğunu, bu nedenle bitiş tarihlerinde de farklılıklar öngörüldüğünü aktararak, bu yıl sonu da gelecek yıl da bitecek binalar olduğunu ifade etti.
Restorasyon çalışmalarının yapıldığı binaların tarihleriyle ilgili bilgi veren Aydın, şöyle devam etti:
"Psikiyatri binası olarak şu an ismi geçen, geçmişte dahiliye binası olarak kullanılan bina, 14 Aralık 1930'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de ziyaret etmiş olduğu bir bina. O güne ait gazete kupürleri var. Dekanlık binası olarak geçen bina 1911 yapılmış. O bina da geçmişte cerrahi binası olarak kullanılmış. Göğüs hastalıkları binamız, geçmişte göz hastalıkları binası olarak hizmet vermiş. O binanın da restorasyon aşamasında hızla ilerliyoruz, sona yaklaşmak üzereyiz. Jinekolojik onkoloji binası olarak geçen bina, şu anda başhekimlik binası olarak yapılıyor. Tarihi bina restorasyonları içerisindeki en küçük binamız o. Tıp tarihi müze binasının da restorasyonu tamamlandı. Şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılmış bir protokol kapsamında eser tasnifleri yapılıyor ve bir süre sonra açılması planlanmakta."
- "Türkiye'deki ilk tıp müzesi bu yerleşkede Kültür Bakanlığı tarafından tescillendi"
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Çetinkale de tarihi binalarla ilgili yaptığı bilgilendirmede şunları kaydetti:
"6 tescilli binanın 2'si bitmiş durumda. Bitenlerden birisi bu (Rektörlük binası) bir diğeri de tıp müzesi. Türkiye'deki ilk tıp müzesi bu yerleşkede Kültür Bakanlığı tarafından tescillendi. İçinde 1000'den fazla, deposunda da 110 binden fazla eser var. Bunlar teşhire hazırlanıyor. Henüz teşhir aşamasına gelmedi. Şu anda içinde bulunduğumuz bu bina ismini üniversitemizin kurucu rektörü Ord. Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp'ten alıyor."
Bizans dönemine ait su sarnıcının taşınma sürecine dair de bilgi veren Çetinkale, sarnıcı 109 parçaya ayırdıklarını, bu parçaların hepsinin dekanlık binası önünde hazırlanan alana getirileceğini anlattı.
Prof. Dr. Çetinkale, sarnıcın ilk olarak temelinin, ardından sırasıyla sütunlarının, duvarlarının, kemerlerinin ve son katmanının yerleştirileceğini belirterek, "Orijinaliyle aynı şekilde, restore edilmiş olacak. Hasarları da onarılacak. Orijinal haliyle burada teşhire açılacak. Bu mekana gelen kişiler sarnıcın içine girerek görebilecekler." dedi.
Basın toplantısının ardından Prof. Dr. Aydın, Prof. Dr. Çetinkale ve Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Emin Köse, proje kapsamında tescilli kültür varlığı tarihi yapılardaki çalışmaları yerinde inceledi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.