Cengiz Çandar, son günlerde ani bir çizgi değişikliğine gitti. Çandar, aynı yolda yürüdükleri düşünülen Taraf Gazetesi'ne aniden ağır ithamlarla bulunan bir yazı kaleme almıştı. Yazının tarihi 19 Ekim 2008'di.

Çandar'ın “Post-Aktütün ve tarafları..” başlıklı yazısında Taraf Gaztesesi'ni suçlaması herkesi şaşırtmıştı. Çünkü Taraf o sırada Aktütün saldırısındaki ihmalleri peş peşe belgelerle ortaya koyuyordu.

28 Şubat'ta Andıçlanan Cengiz Çandar'ın aniden “taraf” değiştirip Taraf'a yüklenmesi o gün için anlaşılamamıştı. Şimdi ise bu viraj almayı anlaşılabilir kılacak bir bilgi ortaya çıktı.

Cengiz Çandar, Taraf Gazetesi'ne savaş açtığı yazısından iki gün önce yani 17 Ekim 2008 günü çok gizli bir ziyaret yapmış, Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'la bir görüşme gerçekleştirmişti.

Normalde gazeteciler, üst düzey bir devlet yetkilisiyle görüştüklerinde bunu hemen satırlarına taşırlar. Hele Türkiye'de “Başbakan'la, … bakanla, … komutanla” görüştüm gibi satırlar oldukça popülerdir.

Ancak Çandar, Aktütün Saldırısı sonrası TSK'nın eleştiri bombardımanına tutulduğu bir dönemde Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ'la baş başa görüşmesine rağmen bundan tek satır bahsetmemişti. Normal dönemde bile Genelkurmay Başkanı'yla özel görüşme yapmak önemli bir gazetecilik başarısıdır. Böylesine hassas bir dönemde bu çok daha önemli bir gazetecilik olayıydı.

Normal gazetecilik kuralları içinde çalıştığı gazetede anında manşete çekilecek böyle bir görüşmeyi Çandar , bırakın tek satırla dile getirmeyi, perdeleme yolunu seçmişti.

Görüşmeyi perdeleyen sadece Çandar değildi. Genelkurmay da bu görüşmeyi hiçbir biçimde sızdırmamıştı.

Ancak görüşmede Çandar'ın “ikna edildiği” sonrasında yazdığı yazılarda yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı.

Çandar'ın, 28 Şubat'ta andıçlandığında, işsiz kaldığında ona en büyük desteği veren Ahmet Altan ve diğer demokrat isimlerin çıkardığı Taraf Gazetesi'ni hedef alması, 17 Ekim 2008 görüşmesinde “ikna ediliş” boyutunu çok daha iyi ortaya koyuyor.

Osman Paksüt ziyaretiyle ilk olarak öğrendiğimiz Org. Başbuğ'un “ziyaretçi trafiği” Çandar'la başka bir perdeye çıktı. Başka ziyaretçiler de vardır muhakkak, belki onlar da bir süre sonra ortaya çıkar.

Cevheri Güven'in yorumu