Cemil Çiçek: Endişeyle takip ediyoruz

Cemil Çiçek: Endişeyle takip ediyoruz

Hükümet Mısır için ilk kez konuştu...

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ''Mısır, tüm bölgenin barış ve istikrarı bakımından kilit konumundadır. Bu bakımdan dost ve kardeş Mısır'ın iç barışının ve huzurunun bir an önce sağlanmasını ve istikrarsızlığa sürüklenmemesini arzu ediyoruz. Bu çerçevede tarafların şiddetten kaçınmasını temenni ediyoruz'' dedi.

BAKANLAR KURULU'NDA MISIR KONUŞULDU

Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina'da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Başta Tunus ve Mısır'da meydana gelen gelişmeler olmak üzere dış politika konuları ile ilgili değerlendirmelerin yapıldığı bir Bakanlar Kurulu toplantısı gerçekleştirdiklerini belirten Çiçek, ayrıca gelecek günlerdeki Meclis çalışmalarının, çıkarılması gereken öncelikli yasaların görüşüldüğünü ve bakanların yurt içi seyahatlerinde edindikleri izlenimlerle ilgili genel bir değerlendirme yapıldığını söyledi.

Bugünkü toplantının dış politika ağırlıklı olduğunu ifade eden Çiçek, gelişmelerle ilgili olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Bakanlar Kurulu'na bilgi sunduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların da konuyla ilgili düşüncelerini ifade ettiklerini bildirdi.

Başbakan Erdoğan'ın yarınki grup toplantısında bu gelişmelerle ilgili daha kapsamlı açıklamalar yapacağını aktaran Çiçek, şöyle dedi:

''İşin bu safhasında kısaca ifade etmek gerekirse, olayların meydana geldiği ülkeler, bizim dost ve kardeş ülkelerimizdir. Oradaki insanlar, bu ülkelerin halklarıyla biz tarihin uzun devirlerini birlikte yaşadık. Birçok acı tatlı hatırayı birlikte paylaştık. Bu gelişmeler herkesten daha çok bizi ilgilendiriyor. Bu nedenle de konuyu soğukkanlı bir şekilde ve çok yönlü olarak değerlendirdik, değerlendiriyoruz.''

OLAYLARI ENDİŞEYLE TAKİP EDİYORUZ

Mısır ve Tunus'taki olayları endişeyle takip ettiklerini, bugüne kadar meydana gelen can kaybı ve yaralanmalardan büyük üzüntü duyduklarını vurgulayan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, şunları kaydetti:

''Bu olaylarda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Özellikle Mısırhalkının temel hak ve özgürlüklerini meşru yollarla kullanmasına, taleplerini demokratik ve şiddet dışı yöntemlerle ifade etmesine müsaade edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Öte yandan, göstericilerin amacını aşan yıkıcı eylemlerden uzak, özellikle kültürel mirasa ve ibadethanelere yönelik olmak üzere amacı aşan yıkıcı eylemlerden uzak durmalarını bekliyoruz. Bu çerçevede şiddete başvurulmasını ve yağmalama eylemlerine girişilmesini de tasvip etmiyoruz. Mısır, tüm bölgenin barış ve istikrarı bakımından kilit konumundadır. Bu bakımdan dost ve kardeş Mısır'ın iç barışının ve huzurunun bir an önce sağlanmasını ve istikrarsızlığa sürüklenmemesini arzu ediyoruz. Bu çerçevede tarafların şiddetten kaçınmasını temenni ediyoruz.''

''Dost ve kardeş Mısır'ın ve bu olayların meydana geldiği diğer ülkelerin, mevcut belirsizliği halkın meşru taleplerine cevap verecek adımların atılmasıyla aşmasını ve selamete çıkmalarını temenni ediyoruz'' diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızla ilgili olaylar meydana geldiği andan itibaren başta Afet ve Acil Durum Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Türk Hava Yolları ve Kızılay olmak üzere bir koordinasyon yaptık. Vatandaşlarımızın Türkiye'ye gelmek isteyenler varsa bunların acilen getirilmesi noktasında işbirliği içinde bir planlama yaptık. Şu ana kadar 1548 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Türkiye'ye gelmiştir. Bunların 5 tanesi özel uçakla 3 tanesi tarifeli uçakla Türkiye'ye getirilmiştir. Vatandaşlarımız açısından şu ana kadar herhangi bir sıkıntı gözükmemektedir. Öte yandan, bu uçuşlar sırasında oradaki diplomatlarımızın hem de vatandaşlarımızın gıda ihtiyaçları başta olmak üzere ihtiyaçlarının karşılanmasıyla ilgili de her türlü tedbir alınmıştır. 1548 vatandaşımız, bugün itibariyle Türkiye'ye dönmüştür. Bu yöndeki çalışmalarımız da devam ediyor. Bu konularla ilgili Sayın Başbakanın da mutlaka bir açıklaması olacak.''

"PARLAMENTO ÇALIŞAMAZ"

Bir gazetecinin, CHP milletvekillerinin Anayasa Komisyonu'ndan istifa etmelerine ilişkin sorusu üzerine Çiçek, şunları söyledi:

"Yargıyla ilgili iki ayrı komisyonda yasa görüşülüyordu. Yargıtay ve Danıştay ile ilgili yasa Adalet Komisyonu'ndaydı, komisyon da bitti. Genel Kurul'a inmiş olacak. Anayasa Mahkemesi ile ilgili yasa tasarısı var. O Anayasa tasarısı da alt komisyondadır. Adalet Komisyonu'ndan yasa tasarısı geçti. Genel Kurula inmiş olacak. Bu hafta içerisinde sıra sayısını alır. Onu da ümit ederiz ki görüşürüz. Ancak şunu ifade edeyim. Adalet Komisyonu'ndaki tartışmalarla ilgili olarak zaten ilgili arkadaşlarımız değerlendirmeyi yapıyor. Ama şunu ifade edeyim, tabiatıyla muhalefet partilerinin hakkıdır. Ancak bir hakkın suistimalini de kanun himaye etmez. Siz 'gündeme gelen her tasarıyla ilgili komisyondan topluca istifa ederiz' derseniz. O zaman Meclis çalışmaz. Muhalefet, parlamento çalışmalarını ipotek altına almış olur. Bu doğru değildir. Herkes, fikrini, düşüncesini söyler. Ama ben geçmişte de bilirim, bir tek maddeyle ilgili 48-50 tane önerge verildiğine bu parlamento tutanakları şahittir. Geçmişte sırf konuyu uzatmak adına bir anayasa kitabının alınıp birinci sayfasından başlayıp günlerce okunduğuna şahit olmuşuzdur. Bu da bir hakkın kötüye kullanılmasıdır. Meseleye bu açıdan bakmak gerekir. Ben biliyorum ki bu tasarı görüşülürken, sabahtan akşama herkes bu tasarıyla ilgili ne söyleyecekse genel üzerinde değerlendirmelerini yapmıştır, Genel Kurulda da yapmıştır. Eğer toplu istifa yoluyla yasaların görüşülmesi engellenecekse o zaman bu parlamento hayatta çalışamaz. Kaldı ki parlamentoda bir tek parti de yok. Diyelim ki komisyonda bir tek üyesi olan bir parti düşünün her defasında istifa edecek. O üye verinceye kadar komisyon çalışmaları duracak. Bunu da kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Onun için hukukun temel kuralı, bir hak tanınır, muhalefet haktır demokrasilerde. Buna saygı duyarız ama bir hakkın suistimaline hukukun, kanunu himaye etmediği de en az öbür hak kadar bir temel kuraldır. Bunu da görmemiz lazım."

24 BARONUN ORTAK AÇIKLAMASI

24 baro tarafından bugün yapılan ortak açıklamanın hatırlatılması üzerine Bakan Çiçek, şunları söyledi:

"Kimsenin bir şeyi ele geçirmesi söz konusu değildir. Bu yasaların niye getirildiği belli. Neden gündeme geldiği belli. Bir kısmı anayasal zorunluluktan geliyor. Anayasa Mahkemesi ile ilgili. Öbürleri iş yüküyle alakalıdır. Bir an evvel bu dosyaların kısa sürede sonuca bağlanabilmesi bir kısım hepimizi üzen sıkıntılı durumların meydana gelmemesi bakımından alınması gereken bir kısım tedbirleri içermektedir. Bununla ilgili zaten yasa Genel Kurula indiğinde gerekli açıklamalar da orada yapılmış olacaktır. Bunlar siyasi değerlendirmelerdir. Kimse bir yeri ele geçiremez. Böyle bir düşünceyle de yasal bir düzenleme zaten yapılamaz. Bu yasaların neden gündeme geldiği, kanun tasarısının gerekçesine bakarsanız orada var. Onun dışındakilerin hepsi bize göre doğru değerlendirmeler değildir." 

Etiketler :