"Cem'i kayıranlar" tutuklandı
Cem Garipoğlu'nun 197 gün polisten kaçmasına yardımcı oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 4 şüpheliden 3'ü "suçluyu kayırmak" gerekçesiyle" tutuklandı.
İki günden bu yana İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğünde sorguda bulunan Burgaz Rakı’nın müdürleri Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt ile şoför Ahmet Batur ve Hakan Çiçek'in sorgusu tamamlandı ve mahkemeye sevk edildi. Gözaltına alınan Kamuran Batur savcılık talimatıyla serbest bırakılmıştı.
METRİS CEZAEVİ'NE GÖNDERİLDİLER
Tutuklanan 3 kişi, Metris Cezaevi'ne gönderildi. Mahkemenin tutuklama kararının ardından, katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu'nun şoförü Ahmet Batur aile şirketinin satın alma müdürü Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt güvenlik önlemleri altında Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesi'nden çıkarıldı.
Bu 3 kişi, emniyet görevlileri tarafından Metris Cezaevi'ne götürüldü. Bu arada, A.B, M.K. ve H.K'nın, ''suçluyu kayırma'' ve ''delilleri karartma'' iddiasıyla tutuklandıkları öğrenildi.
SORGU AYNALI ODADA
İstanbul Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği’ndeki aynalı sorgu odasındaki sorgulamayı ‘Avcı’ lakaplı Emniyet Amiri Fahrettin Gömbe yaparken; İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Tekin Akdoğan, Asayiş Şube Müdürü Mahir Çakallı ve Müdür Yardımcısı Ali Tuna Coşkun yandaki odadan izledi. Bir emniyet yetkilisi, zanlıların daha önceden tasarlanmış bir kurguya göre ifade verdiklerini düşündüklerini söyledi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlılardan Hakan Çiçek serbest bırakılırken hakim karşısına çıkan Batur, Karakayalı ve Kurt tutuklanarak cezaevine kondu.
LOJMANIN ANAHTARINI ŞOFÖR GETİRMİŞ
Cem Garipoğlu’nu olaydan sonra kaçırdıkları iddiasıyla tutuklanan şoför Ahmet Batur ile şirket müdürleri Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt polisteki ifadelerinde cinayet gecesini anlattı.
PATRON BENİ ARADI
Satınalma Müdürü Mehmet Karakayalı, emniyette susma hakkını kullanarak resmi ifade vermedi. Ancak polisle yaptığı sohbet sırasında olay günü akşam saatlerinde baba Garipoğlu’nun kendisini aradığını, bir süre sonra Cem’i Beylikdüzü’nde holdingin misafirhane olarak kullandığı lojmana getirdiğini ama cinayetten haberinin olmadığını söylediği öğrenildi.
RAKI DA İSTEDİLER
Şoför Ahmet Batur’un ise polisteki ifadesinde o gece yaşananları şöyle anlattığı öğrenildi: “Mehmet Bey beni aradı. Beylikdüzü’nde şirkete ait lojman olarak kullanılan iki daire vardı. Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt en üst katta kalıyordu. Benden rakı ve giriş katta boş halde bulunan 7 numaralı dairenin anahtarını getirmemi istediler. Dairenin kendilerine lazım olduğunu söylediler. Bunun üzerine arabaya binip önce Avcılar’daki holdinge gittim, buradan anahtarları alıp Beylikdüzü’nde lojman olarak kullanılan Profesörler Sitesi’ne geldim. Kapalı daireyi açtım, anahtarı alıp yukarıya Mehmet Bey’in yanına çıktım.”
CEM'LE OTURDUM
“Kapıyı Karakayalı açtı. Yanında Cem Garipoğlu da vardı. Mehmet Bey, ’Babasıyla kavga etmişler. Cem’i de al aşağıya in, yanında bekle’ dedi. Bir süre bekledik. Daha sonra Mehmet Karakayalı ile Mehmet Nida Garipoğlu birlikte kapıya geldi. Mehmet Bey, oğlu Cem’i de alarak Megane marka otomobille binadan ayrıldı. Cinayetle ilgili bilgim yoktur. Bir problem olduğunu düşünmedim.” Şoför Batur, cinayeti ertesi gün haberlerden öğrendiğini, vicdan azabı çektiğini söyledi: “Kaçırılma olayının üzerimize kalacağını düşündüğüm için korktum. Çoluğum çocuğum var. Uzun yıllar Garipoğlu şirketlerinde çalışıyorum. İşimden olacağımdan korktum” dedi. Şoför Batur polisteki ifadesinde Hayyam Garipoğlu’ndan bahsetmedi, ancak savcıya “Baba Garipoğlu’nun yanında Hayyam Bey de vardı” dedi.
Gazintepli Cemil Baran, Münevver cinayeti hakkında yaptığı olay açıklamalarıyla dikkati sürekli üzerinde tutuyor. Baran önceki gün yaptığı açıklamada Bahçeşehir’deki villada Fatih Garipoğlu’nun sahibi olduğu Alarm Net Firması’na ait kameralar olduğunu, cinayetin saniye saniye kaydedildiği görüntülerin bu şirkette bulunduğunu iddia etmişti. Alarm Net firmasının yönetimine TMSF’nin geçen Ağustos’ta el koyduğu ortaya çıktı. Emniyet yetkilileri, Baran’ın cinayetin işlendiği Bahçeşehir’deki evdeki kameralarda cinayete ilişkin görüntülerin bulunduğu iddiasının asılsız olduğunu söyledi.
Söylediklerinin çoğu doğru çıkan Cemil Baran, Gaziantep’te yerel bir gazetede çalışıyor. Geçmişiyle de kafaları karıştıran Baran, önceki gün 4 yıl Aczimendi tarikatının içinde kalıp, cüppe ve sarıkla sokaklarda gezdiğini, bu nedenle ticaretle uğraşırken iflas ettiğini, işyerini kapatmak zorunda kaldığını söylemişti.