Cem Yılmaz hikayelerini nasıl yazıyor?
Dört filminin (GORA, AROG, Yahşi Batı, Hokkabaz) senaryosu Okuyanus Yayınları’ndan çıkan Cem Yılmaz, Can Dündar’a kitapların hikayesini, nasıl film yazdığını anlattı.
Cem Yılmaz konuk olduğu 'Canlı Ana Haber'de şunları söyledi:
"Senaryo yazarken kaynak bulma imkanım olmadı o yüzden senaryoları yayınlamak istiyordum. Bunlar filme dönüşmeden önceki aşama; yazma, montaj anı en zor anı o işçiliği görsünler istedim. Mükemmel senaryo üzerinde uğraşılan işlerdir.
GORA zamanında ilk defa tek başıma yazmaya niyetlendim. 100-110 dakikalık filmi süresi kadar yazarım bitiririm diye uçuk fikirlerim vardı.
Filmin ismini, afişini, kimlerin oynayacağını düşünerek başlıyorum. Ama iyi bir yöntem değilmiş. Yavuz Turgul'la çalıştıktan sonra benim açımdan olumsuz, izleyenler için olumlu bir değişikliğe uğrayabilir. Yöntemim acemilikten kalfalığa evrilecek.
Yavuz Turgul'a kafamdakileri anlatıyorum, 105 dakikanın geçtiği hikayeyi anlatıyorum, "Ee, çok güzel ama bu 5 dakikası" diyor. Bundan sonra daha güzel senaryo yazacağım.
Sokaktan geçen kime teklifte bulunsa herkes Av Mevsimi'nde olmak isterdi. Ben kabiliyetimle ilgili şüphesi olan birisi değilim. Fazla fazla özgüvenim var bu hususta ama sınırlarımı biliyorum. Bu beni çok
Benim hiç bir zaman saygımın dinmeyeceği bir alan tiyatro ama hiç niyetim olmadı. Bazı arkadaşlarımla çok mukayese edildim ama televizyon da benim alanım değil.
Av Mevsimi çok iyi niyetlerle yapıldı ve seyircisini bekliyor.
Fuzuli bir tevazunun da çok rahatsız edici olduğunu düşünüyorum. Bir Japon'a "çok güzel manga yapıyorsunuz" dediğiniz "Kendimizce yapıyoruz daha Mangacı olamadık ama...", Hollandalı bir heykeltraşa dediğin zaman "aman efendim yapıyoruz işte" demiyor.
Ocak ayında Stand-up'lar başlıyor. Lise yıllarında Ali Rıza Binboğa afişi gördüm "özür dilerim Türkiye geciktim" diyordu. Ben de sahneye çıkmayı çok özledim. Sahnede beyaz giymeyi düşündüm ama ben asıl seyircide değişiklik bekliyorum.
Salih Memecan'ın dansöz karikatürüyle ilgili, bir şahsiyet dansöz kıyafetiyle çok çizilmiştir. Ama burada bir karikatüristte bir tarafı tutması çok dikkat çekiyor.
Başbakan'ın dergideki arkadaşlarla barışması, dikkate almasını istiyorum. Benim karikatürist abilerime saygım çok sonsuz. Karikatüristlerin raconunu severim, biz de Danimarka'da olanlar olmaz.
Evde müzikle ilgileniyorum. Piyano çalmak istiyorum, küçükken engellediler. "Sen tırnak mı yiyorsun" dediler. Uzun zamandır tırnak yemiyorum. Elemanlarım var onlara yediriyorum.
Resme merakım var. Bir müzayedeye katıldım. Müzayededen sonra birisi bana "hangi ürünleri aldınız" dedi. Ben de üzüldüm.
Benden filmi için destek isteyen çok elimden geldiğince makul olmaya çalışıyorum.
Mizah dergilerindeki mizah kültürü yaygınlaşmıyor, şikayetçiyim. Ben o kültürden gelen birisiyim.
"Ben politik mizah yapamıyorum çünkü baskı var" diyorlar peki içerik ne?
Zeytinyağ fabrikası kurmayacağım, böyle bir girişimim yok. Bir sponsordan para aldığın zaman onu heba etmemek önemli. Amerikaya açılmak meselesi.. Amerikada bir ışık yok. Şu sıralarda Anadolu Rock ile ilgili bir film yapmayı düşünüyorum. Anadolu Rock çok seviyorum.
Ben muhafazakar birisi değilim. Benim de gece hayatım var ama çalışarak geçen bir gece hayatım var. Yeteri kadar sosyalim. Geçenlerde Beyoğlu'na gittim birbirimize eklene eklene kalabalık olduk Candan Erçetin klibi gibi...
Filmlerimden Hokkabaz'ı çok severim."
ntvmsnbc