Çelik Kanadoğlu'na sert çıktı

Çelik Kanadoğlu'na sert çıktı

Kanadoğlu, "hükümetin reform yapmaya yetkisi yoktur" dedi, AK Partililer çıldırdı. İşte Çelik'ten sert tepki;

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, "Laik demokratik Cumhuriyet aleyhine eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir iktidarın ne reform yapmaya, ne de anayasa değişikliği yapmaya hakkı yoktur. Olmamalıdır" şeklindeki açıklamalarına sert tepki gösterdi.

Çelik, daha önce buna benzer sözleri CHP Lideri Deniz Baykal’ın söylediğini

 Yargılanınca feryat figan ağlaşıyorlar!

 

 

Kanadoğlu’na, Ak Parti Hükümeti’nin hazırlattığı anayasa taslağını hatırlatmak istiyorum…

Hani, şu anda ordumuzun aslında darbe yapmaktan nasıl da nefret(!) etiğini anlatmaya çalışan Ak Parti Hükümetini eleştirmekle görevli meslektaşlarımızın yerden yere vurdukları ama belli ki okumadıkları anayasa taslağının 38. Maddesini..

O madde şöyle idi:

“Siyasî partilerin tüzük ve programları ile fiilleri, insan haklarına, devletin bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğüne, demokrasiye, cumhuriyete ve laikliğe aykırı olamaz…... Bir siyasi partinin tüzüğünün veya programının birinci fıkra hükümlerine aykırı görülmesi halinde, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine, Anayasa Mahkemesi’nce partiye ihtarda bulunulur. İhtarı izleyen iki ay içinde aykırılık giderilmediği takdirde, ilgili parti hakkında dava açılır.”

 

                                 ***

 

Peki…

Başbakan Erdoğan, yeni anayasa taslağında böyle bir maddenin varlığından haberdar mıydı?..

Elbette haberdardı…

Oysa o maddenin bir benzeri zaten mevcut anayasada da vardı…

Ve…

O sırada Ak Parti, kapatılma istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde yargılanıyordu…

Başta Sabih Kanadoğlu olmak üzere Hükümet karşıtı bazı yazarlar bir yandan Ak Parti’nin laikliğin odağı olduğunu iddia ederek kapatılması gerektiğini yazıp söylerken, diğer yandan ise içinde böyle (tam da istedikleri gibi) bir maddenin yer aldığı anayasa taslağını hiç okumadan kıyasıya eleştiriyorlardı…

Peki…

Laikliğe aykırı eylem ve söylemde bulunan bir siyasi partinin kapatılma talebiyle yargılanması gerektiğini kabullenen bir iktidar partisi nasıl oluyordu da böyle bir maddeyi içeren bir anayasa taslağı hazırlıyordu?..

Söyleyeyim:

Çünkü laiklik karşıtı olduklarını veya olacaklarını düşünemiyorlardı bile…

 

                      ***

 

Sabih Kanadoğlu ve bazı gazeteci arkadaşlar da TCK’nun 288. maddesi gereğince suç işlemektedirler.

Ne Kanadoğlu’nun ne de gazetecilerin yargılanmalarını engelleyen bir yasa maddesi var…

Bunu şunun için söylüyorum:

Kanadoğlu ve yandaş gazetecileri önce mevut yasaları “ihlal” ediyorlar…

Sonra da haklarında soruşturma açılıp bir de kovuşturulunca başlıyorlar feryat figan ağlanmaya…

Kaşınıyorlar yani…

 

adnanberkokan@gmail.com

anımsatarak, "Daha önce darbelerin ardından anayasa değişikliği yapıldı. Millet iradesiyle anayasa yapılamıyor. Bu şunun eseridir, 60 yıldır millet iradesiyle iktidara gelmeyen CHP ve CHP gibi düşünen zihniyetler, statükocu psikoloji içerisinde, bunlarda öğretilmiş çaresizlik kavramı var. Bunlar aynı zihniyetin mahsulleri" dedi.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, "Laik demokratik Cumhuriyet aleyhine eylemlerin odağı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş bir iktidarın ne reform yapmaya ne de anayasa değişikliği yapmaya hakkı yoktur. Olmamalıdır" şeklindeki açıklamalarına sert tepki gösterdi.

Çelik, ANKA’ya yaptığı açıklamada, Sabih Kanadoğlu’nun anayasa değişikliği konusundaki açıklamalarını değerlendirdi.

Çelik, daha önce buna benzer sözleri CHP Lideri Deniz Baykal’ın söylediğini anımsatarak, bundan önce darbelerin ardından anayasa değişikliğinin yapıldığı belirterek, "1960 Darbesi’nin ardından ’61 Anayasası’ yapıldı, 1980 Darbesi’nin ardından ’82 Anayasası’ yapıldı. Darbelerin ardından anayasa değişikliğine alışanların, seçilmiş millet iradesiyle Meclis’e gelmiş insanların anayasa değişikliği yapamayacağına inanırlar. Anayasa değişikliği için darbe olması gerekiyor" dedi.

BUNLAR AYNI ZİHNİYETİN MAHSULLERİ

Darbelerin ardından, anayasa değişikliği yapmak için Danışma Meclisi’nin oluşturulduğuna ifade eden Hüseyin Çelik, "Bu üyelere, ‘sen gel, sen uygun değilsin’ denilerek, 5 kişilik seçilmiş üyelerden oluşan konsey bir araya gelerek anayasa değişikliği yapmıştır. Anayasa değişikliklerinin millet iradesiyle yapılmamasının sebebi şunun eseridir; , 60 yıldır millet iradesiyle iktidara gelmeyen CHP ve CHP gibi düşünen zihniyetler, statükocu psikoloji içerisinde, bunlarda öğretilmiş çaresizlik kavramı var. Bunlar aynı zihniyetin mahsulleri" dedi.

Çelik, Anayasa Mahkemesi’nin kararları verirken, Türk Milletinin yararına kararlar verdiğini dile getirerek şöyle dedi; "Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesi var. Şöyle ya da böyle bir karar verdi. Karalar Türk Milleti adına veriliyor. ‘Türk milleti böyle mi istiyor’ diyorlar mı?. CHP ve CHP gibi düşünenler aynı zihniyetin mahsulleridir. CHP 60 yıldır, kıyıdan köşeden koalisyonlara ortak olabildi ancak. CHP ve CHP gibi düşünenler 60 yıldır milletin vicdanında mahkum oluyor. Bunlar millet iradesiyle 60 yıldır tek başlarına iktidar olamadılar. Bunlar geçmişte, DP’ye Özal ve AP’ye da aynı zihniyetle yaklaşmadılar mı?"

 

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :