Devlet Bakanı Faruk Çelik, demokrasi ve cumhuriyeti koruyacak yegane unsurun millet olduğunu belirterek, ''Milletin güvenliğini sağlayacak polis teşkilatıdır, sınırlarını koruyacak da ordudur. Yeni konsept budur. Siyasetçi, asker, polis ve milletimiz bu yeni sürece adapte olmalı'' dedi.

Bakan Çelik, merkez Osmangazi ilçesinde yaptırılan Çiftehavuzlar Spor Kompleksi ve Parkı'nın açılışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin ''Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının Hasdal Cezaevini ziyaret ederek sanıklarla görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu Çelik, ''Yurt dışındaydım, bildiğim bir konu değil. Yıllardır birlikte komuta kademesinde bulunmuş arkadaşlara dönük ziyaret normal karşılanabilir ama boyutlarını bilemiyorum. Konuşulanlar ne, bilmiyorum'' diye yanıtladı.

''TSK'nın yıpratıldığı ve özellikle hükümete muhalif olanların böyle bir durumla karşılaştığı gibi söylemler var. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Çelik, şöyle konuştu:

''Soğuk savaş dönemi sonrasında yeni bir yapılanma, yeni bir anlayış var. Dünya yeni bir anlayışın içinde. Bu çerçevede demokratik ülkede vatandaşlar, millet, demokrasiyi, cumhuriyeti korur, koruması lazım. Demokrasi ve cumhuriyeti koruyacak yegane unsur milletimizdir, milletin güvenliğini sağlayacak polis teşkilatıdır, sınırlarını koruyacak da ordudur. Yeni konsept budur. Siyasetçi, asker, polis ve milletimiz bu yeni sürece adapte olmalı. Soğuk savaş sonrasında bakış açısı bu. Eski alışkanlıklarımızı siyasetçi ve asker olarak yeni döneme taşımamamız gerekiyor.''

''Demokrasiyi ve cumhuriyeti millet koruyorsa bırakın korusun'' diyen Çelik, şöyle devam etti:

''Ama milletin görevi neyse o alanda, asker ve polis kendi alanında kalmalıdır. Soğuk savaş sonrası sürece adapte olmada kurumların, kuruluşların ben şahsen zorlandığını görüyorum. Bunu aştığımız zaman kurumlar arasında sıkıntı görmüyorum. Hatta ciddi mesafeler alındığını düşünüyorum. Tüm değerlendirmeleri de bu bakış açısıyla haksızlık olarak görüyorum. Herkesin konumunda, yerinde, kendisine demokratik sistemin yüklediği sorumluluklarını yerine getiren bir anlayışı özümsemesi, kavraması gerekiyor.''

-''BALYOZ PLANI'' DAVASI-

Bir gazetecinin ''Balyoz'un sonu gelecek mi? Özellikle 'darbeciler ayıklanacak' diye başladı halen devam ediyor. Bunun sonu gelecek mi?'' sorusuna ise Çelik, şu yanıtı verdi:

''Eldeki veriler, bilgiler yargı tarafından değerlendiriliyor mu? Değerlendiriliyor. Bu konu üzerinde spekülatif değerlendirmeler yapmak bizim görevimiz değil. Eksiklik varsa yargı tamamlayacak, yanlışlık varsa yargı düzeltecek, doğru ise yargı bildiğini yapacak. O alana medya, siyasetçi girdiği zaman Türkiye nasıl hukuk devleti olacak. Bu yeni süreç, eski süreci tüm değerlendirmeleriyle değerleriyle geride bıraktığı için halen eskide takıntılı olanlar, soğuk savaş döneminde kalanlar bugünü anlamakta zorlanıyor.''