Canlı yayındaki diyalog çileden çıkardı
Vicdanlara seslenen ama kendi vicdanı olmayan ve halen yaşayan en büyük günahkârı…
Oktay Ekşi bugün önceliği savcı ve hâkimlerimize mektup yazmaya vermiş…
“Mektup” diyen biz değiliz… Kendisi…
Ve savcılarla hâkimlerin vicdanlarına seslenmiş…
Ama bizi daha ziyade “medya” ilişkileri ilgilendirdiği için biz o bölüme takıldık…
Zira klavyesi binlerce yıl daim kalası, basın Konseyi onsuz olmayası Bay Ekşi, Ergun Babahan’a bir çakmış, bir çakmış ki…
Bakın nasıl?..
Not: NTV’de önceki akşam yayınlanan “Basın Odası” programına katılan
Bay Oktay Ekşi; Kimi kovalarsanız kovalayın, kimi mahkemeye verirseniz verin… |
Hürriyet ve Radikal gazeteleri yazarı Nuray Mert ile Star gazetesi yazarı Ergun Babahan arasında 1970’lerin sonunda cereyan eden Kahramanmaraş ve Çorum olayları tartışılırken şu konuşmanın geçtiğini öğrendim:
“Nuray Mert: Provokasyon devreye nasıl girer, sizin gazetenizde yazar arkadaşınız var, ajan provokatördü, ona sorun, o size anlatsın 70’lerde...
Ergun Babahan: Sizin gazetenizde daha çok var, konuşacaksak öyle.
Nuray Mert: Mahir Kaynak bu tescilli. Bizim gazetede öyle biri yok.
Ergun Babahan: Vardı, eskiden kod adları filan vardı.
Nuray Mert: Ben isim verdim. Siz de bizim gazetedekilerin ismini vermek mecburiyetindesiniz.
Ergun Babahan: Başyazarınız var işte. Oktay Ekşi darbenin Meclis’inde olmuş.
Nuray Mert: Mesleği belli bir insanla Oktay Ekşi’yi aynı yere mi koyuyorsunuz?
Bilmiyorum size ne karşılık verir.”
Nuray Hanım’ın merak ettiği karşılığı vereyim:
Bana “kod adlı bir provokatör” diyen o bacaksızı, hukukun verdiği tüm imkânları kullanarak, doğduğu yere kadar kovalayacağım.
O. Ekşi
gazeteciler.com