Kaza yapan aracı kullanan genç kızın babası, ifade vermek üzere Kartaltepe Polis Merkezi'ne götürüldü.

Türkiye'de asker uğurlama konvoylarında her yıl benzer görüntüler yaşanıyor. Konvoylarda araç sürücülerinin tehlikeli hareketlerde bulunması ölümlere davetiye çıkarıyor.

Rümeysa Yılmaz henüz 16 yaşındaydı. Amcasının oğlunu askere uğurlamak üzere babası Fikret Yılmaz ile yola çıktı. Fikret Yılmaz'ın kullandığı 34 ZA 2160 plakalı panelvan tipi minibüs, görgü tanıklarının iddiasına göre Kartaltepe Mahallesi 50. Yıl Caddesi üzerinde seyrederken orta refüjde bulunan demir parmaklıklara çarparak yan yattı. O sırada camdan sarkmakta olan Rümeysa aracın altında kaldı. Cam parçaları da vücuduna isabet eden genç kız olay yerinde yaşamını yitirdi.

Kendi kullandığı araç ile kızının ölümüne neden olmanın acısını yaşayan baba olay yerine gelen polis ekiplerince karakola götürüldü. Olayı duyan Rümeysa'nın yakınları ise yerde yatan cesedi görünce sinir krizleri geçirdi. Cesedin etrafına güvenlik şeridi çeken polis ekipleri Rümeysa'nın yakınlarını şeridin dışına çıkarmakta zorlandı. Ceset, otopsi işlemleri için Eyüp Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

TAKSİ ŞOFÖRÜ: GENÇ KIZ ARAÇ SEYİR HALİNDEYKEN CAMDAN SARKIYORDU

Genç kızı ve ailesini cadde üzerinde gördüğünü söyleyen bir ticari taksi şoförü olayı şöyle anlattı: "Caddenin üzerinde konvoyda asker uğurlama sırasında araç üzerinde hareket yaparken kız düşüyor. Gördüğüm araba ters dönmüştü. Araç yatıyordu, burada araçlar zaten birkaç tur attı. Oyun oynadılar. Daha sonra aşağı doğru yöneldiler, 15 dakika sonra yol kapandı, o anda biz araba ile geçerken gördüğümüz bir kişi yerde yatıyordu, herkes etrafına toplanmıştı. Asker konvoyunda hızlı araç kullanmanın getirdiği şeyler bunlar. Cam açıktı, kendini sarkıtmış, genelde çoğu öyle yapıyor, cam açıkken sarkıtıyor kendini. Hızlı gidince de herhalde düşmüş ve ölmüş. Her akşam burada vatandaşlar da görüyor, kapılar açık el fireni çekiyorlar, her akşam yaşıyoruz, yolu kapatıyorlar, dönmeler falan her asker konvoyunda yaşanan şeyler bunlar."