Büyük kongremizle birlikte yeni bir döneme kapı açacağız

Büyük kongremizle birlikte yeni bir döneme kapı açacağız

"Yeşiline, mavisine, yaylasına, deresine, suyuna, havasına vurgun olduğum, her şeyden önemlisi insanına aşık olduğum ana yurdum, baba ocağım Rize'de bizleri tekrar buluşturan Rabbime hamdolsun."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenişehir Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Rize 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı.

Buradaki konuşmasına Rize'de olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Erdoğan, "Yeşiline, mavisine, yaylasına, deresine, suyuna, havasına vurgun olduğum, her şeyden önemlisi insanına aşık olduğum ana yurdum, baba ocağım Rize'de bizleri tekrar buluşturan Rabbime hamdolsun." ifadelerini kullandı.

Kongrenin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şu an canlı bağlantıyla bizleri takip eden Bitlis, Karaman, Kırıkkale, Niğde ve Kırklareli'ndeki kardeşlerime de selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bizimle eş zamanlı olarak yapılan bu il kongrelerimizin de hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Vefat eden yol arkadaşlarımıza, teşkilat mensuplarımıza Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Taze bir heyecanla, hizmet aşkıyla bayrağı devralan kardeşlerimize başarılar diliyorum. Nöbeti devreden arkadaşlarımıza emeklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Rabbim gayretimizi artırsın, emeğimizi zayi etmesin, bizleri sırat-ı müstakimden, ülkeye ve millete hizmet yolundan ayırmasın. Karadeniz'e, Karadenizliye, Rize'ye, Rizeliye yakışan da budur."

"Türkiye'yi dünyanın en güçlü, sözü dinlenir, hatırı sayılır ülkelerinden biri haline getirdik"

Rize'den vazgeçemeyeceklerinin altını çizen Erdoğan, "Siz, kalbinizle ve desteğinizle bizimle olduğunuz müddetçe, Allah'ın izniyle kazanmadık mücadele, ulaşmadık hedef, başarmadık iş bırakmayız. Karadeniz tükenir, Rize'nin davasına, milletine, Türkiye'ye olan sevdası tükenmez. Benim sizlere olan sevdam ise dağlardan yüce, Karadeniz'den coşkundur. Bu öyle bir sevda ki asla eksilmez, azalmaz, tükenmez. Sizlerle beraber yol yürüdüğüm için Rabbime sonsuz hamdediyorum." diye konuştu.

Erdoğan, Allah rızasını kazanma, ülkeye ve millete hizmet etme yolunda daha gidecek çok yollarının olduğunu belirterek, "Bir evladınız olarak bugüne kadar dosta düşmana karşı sizin yüzünüzü kara çıkarmadım. Türkiye'yi üçüncü dünya ülkesi mevkisinden aldık, dünyanın en güçlü, sözü dinlenir, hatırı sayılır ülkelerinden biri haline getirdik. Türkiye Yüzyılı'nda da aynı Karadeniz azmiyle çalışmaya, mücadeleye devam edeceğiz." dedi.

"Birileri gibi öyle içi boş palavralar atmıyoruz"

Türkiye'yi 2023 vizyonuyla buluşturmanın kendilerine nasip olduğunu ifade eden Erdoğan, bununla yetinmeyip Türkiye Yüzyılı ile çıtayı biraz daha yukarı taşıdıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişten, bölgesel ve küresel meselelerdeki belirleyici role kadar son dönemde atılan her adımın Türkiye Yüzyılı'nın yapı taşları mahiyetinde olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"İnşallah 2053 ve 2071 Türkiye'sinin inşasını da bizden sonraki nesiller eliyle yine bu dava, bu kadro gerçekleştirecektir. Biz bunları söylerken birileri gibi öyle içi boş palavralar atmıyoruz. Bunları söylerken kendimize ait olmayan, doğruluğu, yanlışlığı tartışmalı verilere de dayanmıyoruz. Hele hele birilerinin yaptığı gibi emperyalistlerin senaryolarında biçilen rollere asla güvenmiyoruz. Bizim referansımız binlerce yıllara sari medeniyet birikimimizdir. Yarım asrı bulan şahsi siyasi mücadelemizdir. Artık 22 yılını geride bırakan iktidarımızda ortaya koyduğumuz eser ve hizmetlerdir. Kalbimizi, ruhumuzu ve gözümüzü kendisinden hiçbir zaman ayırmadığımız milletimizin gönlündeki sarsılmaz yerimizdir.

Biz, bu millete sadece siyasi mücadelemizdeki başarımızı değil, canımızı da borçluyuz. FETÖ'cü hainlerin 15 Temmuz gecesi başlattıkları darbe girişiminde gözünü kırpmadan kıyam eden, ölüme yürüyen binleri, on binleri, yüz binleri, milyonları nasıl unutabiliriz? İstanbul'da indiğimiz havalimanının etrafını, Ankara'da Külliye'nin çevresini adeta canlı kalkan olarak saran tunç yürekli yiğitleri nasıl unutabiliriz? Hainlerin silahlarının namlularına göğüslerini siper ederek, tanklarının altına yatarak, mermilerin üzerine yürüyerek her biri adeta süper kahramana dönüşen kardeşlerimizi nasıl unutabiliriz? Onları ve verdikleri mücadeleyi unutursak, kalbimiz taş kesilir."

"AK Parti'nin her kademedeki temsilcisi ateşten bir gömlek giyiyor"

Erdoğan, Türkiye'nin güney sınırlarındaki gelişmelere dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Şimdi de güneyimizdeki tarihi gelişmeleri hayırlı sonuçlara tebdil etmeye yönelik çabalarımızla, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda attığımız adımlarımızla, ekonomik sorunlara kalıcı çözümler getirecek programımızla, ülkemizi her alanda geleceğin karmaşık dünyasına hazırlamaya yönelik teknolojik ve diplomatik ataklarımızla, velhasıl süreci sancılı da yürüse, sonuçları ülkenin ve milletin hayrına olacak politikalarımızla şükran borçlu olduğumuz 85 milyonun her bir ferdi için gece gündüz çalışıyoruz."

Erdoğan, AK Parti kongrelerinin özünde bu anlayışın bulunduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Biz, ülkesinin ve milletinin kaderiyle kendi kaderi bütünleşmiş bir partiyiz. İşte böyle bir ittifakız. AK Parti ve Cumhur İttifakı ne kadar güçlü, ne kadar üretken, ne kadar kucaklayıcı olursa unutmayın Türkiye'nin bütün hedeflerine ulaşması, milletin hayallerine kavuşması da o derece kolay, hızlı, etkin şekilde gerçekleşir. Bunun için AK Parti'nin beldesinden ilçesine, ilinden genel merkezine kadar her kademedeki temsilcisi aslında ateşten bir gömlek giyiyor. Dünyanın ve bölgemizin tarihi bir dönüşümden geçtiği şu kritik günlerde üstlendiği şerefli görevin manasını bilen hiçbir arkadaşımın gözüne uyku girmemesi gerekir. Hep birlikte bir kez daha tarihe not düşmek, tarihe mal olmak, tarih yazmak için önümüzde bulunan bir fırsat var. Kongrelerde görev alan kardeşlerimin bu fırsatı en güzel şekilde değerlendireceklerine inanıyorum."

Erdoğan, Allah'ın insanlığa ancak çalıştığı kadarının karşılığını verdiğini, hiçbir şey üretmeden, aksiyon almadan, riske girmeden hayatın diğer alanlarında başarı sağlanamayacağı gibi siyasetin de yapılamayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin en büyük sorunu, 'tatlı su siyasetçisi' tipinin her yeri işgal etmiş olmasıdır. Kayda değer hiçbir iş yapmadan, sadece lafla, sadece seviyesiz polemikle, sadece yalan yanlış sosyal medya paylaşımlarıyla siyasetçilik oynayan bu tipler, maalesef bizim aramıza da sızabiliyor. Bunları da görmezden gelmeyelim. Bizim siyasetimizde bu anlayışa da, bu anlayışla başka ajandalar peşinde koşanlara da yer yoktur." diye konuştu.

Erdoğan, partililerin "sorumlu oldukları yerin caddelerine, sokaklarına, hanelerine, iş yerlerine, köşe bucak her yerine, haftanın her günü ve günün 24 saati hakim olmadan, vazife etmeden, işlerinin hakkını veremeyeceklerini" bir an olsun akıllarından çıkarmamalarını istedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsanlar sevinçlerinde, üzüntülerinde, dar zamanlarında kafalarını kaldırıp baktıklarında yanlarında ilk sizi göremezlerse vazifenizin gereğini yerine getirmiyorsunuz demektir. Sizden yardım isteyen herkesin, derdini çözebildiğinizin derdini çözerek, bu mümkün değilse gönlünü alarak yanınızdan tebessümle ayrılmasını temin edemiyorsanız yanlış yerde bulunduğunuzu bilmelisiniz." ifadesini kullandı.

"Siyasetimizi yaparken hak olan davamıza hizmet etmeye bakacağız"

İl başkanı, belediye başkanı, milletvekili gibi tüm görev kademelerindeki partililerin vatandaşların taleplerini dikkate almasının önemine vurgu yapan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Size benim vatandaşlarımdan herhangi birisi gelir, sizden bir işin yapılmasını, gereğini istiyorsa, onu bir başka yere havale etme hakkınız yok. Bunu yaptığınız sürece, ben Genel Başkanınız olarak varsa sizlere hakkımı helal etmiyorum. Bazılarına bu söylediklerim zor gibi gözükebilir ama bilin ki bu Genel Başkan, bu Cumhurbaşkanı çok şikayetler alıyor. Bu şikayetleri benim burada haykırmam lazım. Hepinizin bunu bilmesi lazım.

Bazı arkadaşlarım bu söylediklerimi imkansız görebilir. Halbuki ne diyor şair, 'davası hak olanın yardımcısı Allah'tır, hak olan davada zafer muhakkaktır.' Öyleyse biz siyasetimizi yaparken, başka hiçbir şey ve hiç kimseye değil, hak olan davamıza hizmet etmeye bakacağız. Tekrar altını çizerek ifade ediyorum, bunları herhangi bir çıkar, kazanç, makam, mevki beklentisi ile değil, davamızın bizlere yüklediği mesuliyet bilinciyle yapmak mecburiyetindeyiz. Aksi taktirde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz. Bu bizim asla müsaade etmeyeceğimiz, rıza göstermeyeceğimiz, göz yummayacağımız bir durumdur. Türkiye'de ticarethane gibi çalışan yeteri kadar parti var, sivil toplum kuruluşları var, belediye ve benzeri zaten var ama AK Parti böyle olamaz. Millete hizmet için kendilerine tahsis edilen kaynakları, kimi terör örgütlerine aktarır, kimi çeşitli organizasyonlar üzerinden yağmalar, kimi hiçbir eser üretmeden çarçur eder, kimi nefsini tatmin için etrafına dağıtır, kimi siyasi kariyerini inşa etmek için kullanır. Bunun adı siyaset değil açık söylüyorum millete ihanettir."

"Kapalı kapılar ardında yürütülen siyaset mühendislikleriyle işimiz olamaz"

Erdoğan, "Daha önemlisi bizim böyle süfli tartışmalarla, sinsi ayak oyunlarıyla, kapalı kapılar ardında yürütülen siyaset mühendislikleriyle işimiz olamaz. Çünkü biz Cumhuriyet'imizin ilk 80 yılında yapılandan 3 kat, 5 kat, 10 kat, 20 kat fazlasını 22 yıla sığdırmış bir iktidarız. Kurulduğu günden beri, milletin umut kapısı, dayanağı, gelecek güvencesi olarak sandıktan hep birinci çıkmış AK Parti'yiz. Çünkü biz 15 Temmuz gecesi şehitlerin mübarek kanlarıyla harcı karılan Cumhur İttifakı'yız. Ülkeye kazandıracak daha çok eserimiz, millete verecek çok hizmetimiz var. Bunun için kongrelerimizi bir şahlanış, enerji yenileme zemini olarak görüyoruz." şeklinde konuştu.

Yüreğindeki umut ateşini, sürekli harlayarak canlı tutan, ruhundaki zafer heyecanını sürekli besleyerek yükselten, inancını ve azmini mıh gibi zihnine yerleştiren, gece gündüz çalışmaktan yüksünmeyen, milletle her daim hemhal olmaktan keyif alan ve partiyi başarıdan başarıya koşturacak kadrolara ihtiyaç duyduklarını vurgulayan Erdoğan, "Büyük kongremizle birlikte yeni bir döneme kapı açacağız. Hedefimiz AK Parti'yi seçimlerde yeniden yüzde 50 bandına çıkartmaktır. Cumhuriyet İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı ilmek ilmek işleyecek bir siyasi iklimi ülkemize hakim kılmakta kararlıyız. Attığımız her adımın bu gayeye yönelik olduğunun altını tekrar çizmek istiyorum." ifadelerini kullandı.

"Yaptığımız işleri her fırsatta anlatacağız"

Erdoğan, Hz. Mevlana'nın "kamil insan odur ki, koya dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yeller eser" sözünü hatırlatarak, bunun için eser, hizmet, yatırım, icraatla konuştuklarını, hafıza-i beşerin nisyan ile malul olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şayet biz ülkenin her karış toprağına kazandırdığımız eserleri, çeşitli vesilelerle hatırlatmazsak ne olur biliyor musunuz. Kifayetsiz muhterisler gelir, onların yüzde biri, binde biri, milyonda biri mesafesinde, kıratında, değerinde olmayan işleri 'büyük başarılar' diye millete yutturmaya çalışırlar. Küresel medyanın ve sosyal medyanın desteğiyle milletimizin zihnine yalan, yanlış, çarpıtılmış, haddinden fazla büyütülmüş sıradan faaliyetleri sinsice işlerler.

İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere, CHP'li belediyelerin olduğu şehirlerimizin içler acısı hali ortadayken onların müsebbiplerini allayıp pullayıp pazarlarlar. Gittiğimiz her şehirde, her büyük toplantıda, icraatımızı anlatmamızdan rahatsızlık duyanlar veya bunu gereksiz görenler işte bu tabloya bakmalıdır. Milletimizin, emperyalistlerin desteğiyle sahnelenen bu çirkin oyuna gelmemesi için önce kendi yaptığımız işleri her fırsatta anlatacağız. Eğitimiyle, sağlığıyla, güvenliğiyle, yargısıyla, ulaştırmasıyla, enerjisiyle sosyal destekleriyle, sanayi ve teknoloji atılımlarıyla, kadınlara ve gençlere yönelik özel programlarıyla velhasıl her konudaki başarılarımızla heybemiz hamdolsun ağzına kadar dolu. Aynı şekilde karşımızdakilerinin yalanlarını ve o cilanın altındaki rezillikleri birer birer ifşa edeceğiz. Bu bizim Türkiye'ye çağ atlatmış bir parti olarak en az diğer vazifelerimiz kadar önemli bir sorumluluğumuzdur. "

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Samsun-Trabzon-Sarp hızlı tren projemiz Ankara ile Karadeniz Bölgesi ve Karadeniz'e sınır olan Gürcistan arasında demiryolu ulaşımını sağlayacak." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "(Samsun-Trabzon-Sarp Hızlı Tren Hattı) Samsun'dan itibaren Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin şehirlerimizi birbirine hızlı tren hattıyla bağlıyoruz." dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.