Başbakan Erdoğan dün İstanbul’da Ümraniye, Ataşehir’ ve Kartal’da vatandaşlara seslendi.  
Türkiye’de atılmayan adımları attıklarını, yarı bırakılmış eserleri tamamladıklarını, 15-20 yıl önce atılan temelleri yükselttiklerini anlatan Erdoğan, 22 Temmuz 2007’den bugüne halkın yine güçlü bir destekle AK Parti’yi iktidar yaptığını ve kalfalık dönemine başladıklarını kaydetti.
Kalfalık döneminin, gerek ulusal, gerek uluslararası bazda çok büyük başarıların altına imza attıkları bir dönem olduğunu dile getiren Erdoğan, Ümraniye’ye ustalık dönemi için belgelerini istemeye geldiklerini belirterek, “Ustalık belgesinin neticesinde, ustalık eserlerimizi vermeye devam edeceğiz” dedi. Erdoğan özetle şu mesajları verdi:
ÖMRÜN VEFA ETMEZ: “Kılıçdaroğlu, vatandaşlara ‘Bizi birinci lige çıkartın, görün’ dedi. Ben sana ne dedim? Sen daha amatör kümedesin. bir defa amatör kümeden Süper Lig’e çıkmak için sınıf atlayacaksın. Bu da 4 seçim ister. Buna da zaten senin ömrün vefa etmez.
İMAM HATİPTEN ELİNİ ÇEK: “Bay Kemal eğitimle ilgili düşüncelerini açıklıyor. Zaten meslek liselerine iyi bakmıyor. ‘İhtiyaç kadar meslek lisesi’ diyor. İmam hatip okulları hakkında ‘Bizim iyi imamlara ve iyi din adamlarına ihtiyacımız var, tabii ki olacak’ diyor. Bay Kemal, şu meslek lisesi ve imam hatip üzerinden elini çek.  Bay Kemal, bundan haberin yok senin. Ben bir İmam Hatip Lisesi mezunuyum, benim Büyükşehir Belediye Başkanım İmam Hatip Lisesi mezunu. Bize o dönemde üniversite yolu açılmadığını, bir de lise sınavlarına girdik, sonra üniversiteye girdik. Bize böyle zulmettiler, sonra bunların önü açıldı. Daha sonra 28 şubat ile beraber tekrar meslek liselerinin önü katsayı ile kesildi. Şimdi bu katsayı da hallolacak.”
SANATÇI MÜSVEDDELERİ: (Bursa’da Kılıçdaroğlu’nun mitinginde açılan “AKP’ ye oy vermeyeceğim çünkü bir beynim var” pankartına değinerek) “Şimdi bakınız bu Genel Başkan, böyle bir genel başkan. Bu, CHP zihniyetinin tipik bir örneğidir. Bunlar, bu millete, yani CHP’ ye oy vermeyene bu ifadeyle ne diyor, ‘beyinsiz’ diyor. Ve bunu kendisi meydanda açıkça söylüyor. Sen ne biçim genel başkansın? Sen ne biçim siyasetçisin? Biz AK Parti’ ye oy versin vermesin herkese saygın davranırken, senin bu takındığın tavrın ne? Sen yanına aldığın bu sanatçı müsveddeleriyle mi ayakta kalacağını zannediyorsun?”
Hakkâri mitingini yaptıktan sonra  Kılıçdaroğlu’nun da Hakkari’ de miting düzenlediğini belirten Erdoğan şöyle devam etti: “Kimlere konuştu biliyor musunuz? BDP’ ye konuştu, CHP’ ye değil. Çünkü Hakkari’ de CHP yok. BDP’ lilerin eline CHP bayraklarını verdiler ama Türk bayrağı yok. Bunu söylüyorum diye ‘Artık Erdoğan da milliyetçi söylemlere başladı’ diyorlar. Ben milletini, vatanını, bayrağını, devletini sevmeyi milliyetçilik olarak tanımlıyorlarsa dört dörtlük bir milliyetçiyim. ‘Tek millet’ dedik. T ek millet dedik ama milletin ifadesi nedir? Bayrak. ‘Tek vatan’ diyoruz. Bu vatanı kimseye böldürtmeyiz.”

‘Ders olmuştur’
Erdoğan Kartal’da da, şunları söyledi: “(Türban sorunuyla ilgili) Ne yazık ki bazı başörtülü kardeşlerim bile bunların yalanlarına uyarak çıkıp bazı televizyon kanallarında methiyeler düzüyorlar. Çarşaflı kardeşlerimi kandırdılar, CHP rozeti taktılar. Ondan sonra da otobüsten indirdiler. Ya niye rahatsız oluyorsunuz? Bırakın herkes nasıl giyiyorsa giyinsin. Yeter ki bu toplumun ahlak değerlerine, genel ahlak kurallarına ters olmasın.”
Kartal’ı CHP’li belediyenin yönettiğini de hatırlatan Erdoğan, “İlçe belediyesini bu CHP’ye nasıl teslim ettiniz ona şaşırıyorum tabii. Sizin takdiriniz o ayrı mesele, saygı duyuyorum ama isterdim ki, ilçe ile büyükşehir Kartal’da yine aynı olsun. Herhalde bu da bir ders olmuştur” dedi.

Camide durum farklı olur
Başbakan programda, şöyle devam etti: “Geçenlerde bir ifade... ‘Gerekirse biz camileri işgal ederiz, gerekirse ele geçiririz’ diyor. Sen neyi ele geçiriyorsun? Dur bakalım. Dağdakilerin yaptıkları yanlarına kar kalabilir ki onlarla da mücadele sonuna kadar devam edecektir. Ama kalkıp da camilere yönelik böyle bir şeye tevessül edildiği anda durum farklı olur.” Erdoğan, ÖSYM’yle ilgili olarak şunu söyledi: “ÖSYM kadrosu yetenekli ve kaliteli. Ama hatalar yok mudur? Vardır. Arkadaşımız süreci başarılı yönetememiştir. 1 milyon 700 bin kişiye mektup gönderiyor. Bu yanlış tı.”