Bu yazıları okumak bile terletir

Bu yazıları okumak bile terletir

Biri diğerini yalancılıkla suçladı, öbürü ötekine 'zibidi' dedi! İşte Türk medyasında ortaya karışık bir polemik sepeti!

Bugünkü medya okumaları dudak uçuklattı! Hemen hemen her gazetede bir köşe yazarı, rakip gazetenin köşe yazarına ağız dolusu eleştiriler yöneltti hatta hakaretlere varan imalarda bulundu!

Taraf gazetesinden Ahmet Altan, Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Yılmaz'ı yalancılıkla suçladı ve gazetenin geliriyle ilgili iddiaları yanıtlamasını istedi.
Köşesinden savaş baltalarını bileyen bir bir diğer isim ise İstanbul'a geldiğinden beri bir türlü dikiş tutturamayan Ali Atıf Bir oldu. Bir, Akşam gazetesi yazarı 79'luk Oray Eğin'e "zibidi" dedi!

İşte bugün polemik oltasına takılan köşe yazarları;

Ahmet Altan/Taraf

Hürriyet'in yalanları...
(...) Biz, “Paksüt-Başbuğ” buluşmasını açıkladık. Hürriyet gazetesi, “Biz de haberi öğrendik ama doğrulatamadık” dedi. Taraf gazetesi olmasaydı siz o haberi hiçbir zaman Hürriyet'te okuyamayacaktınız. O buluşmadan haberiniz olmayacaktı.

(....) Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş bir yazarları var.
Adı Mehmet Yılmaz.

O, bu sıkıntıyı yalanlar söyleyerek açığa vuruyor.

Bizim gazeteyle ilgili aynen şöyle yazdı dün:

“Hatta bir kamu bankasından 10 trilyon lira borç istendiğini, ancak kredi talebine beklediği hızda yanıt alamayan gazete için 'yukarıdan gelen bir emir' ile özel bir uygulama yapıldığını da biliyorum.

Kredi talebi bankanın yönetim kurulunda beklerken bölge müdürlüğü onayıyla bir acil nakit akışı sağlanmış.” Eğer Yılmaz'ın bir nebze haysiyeti, utanması, onuru varsa şu yazdıklarını tek tek açıklasın.

Hangi bankadan 10 trilyon kredi istemişiz? “Yukarıda” olan kimin emriyle “özel” bir uygulama yapılmış? Hangi bölge müdürlüğünün onayıyla acil nakit akışı sağlanmış? O nakit akışı kaç paraymış?

Açıklasın bunları.

O açıklasın biz gazeteciliği bırakacağız. Açıklayamaz, çünkü yazdıklarının hepsi utanmazca yalan. Peki, açıklayamazsa Yılmaz gazeteciliği bırakacak mı? Bırakmayacak çünkü yalan söylemeye alışkın.




--------------------------------------------------------------------------------


Ali Atıf Bir/Bugün
Oray Eğin denilen zibidiye yazar diye köşe veren utansın!


Bir süredir Ecevit Kılıç Sabah'taki ilginç röportajları ile dikkatimi çekiyordu. Geçtiğimiz hafta sonu Sabah Pazar'da öyle şık bir Oray Eğin analizi yapmış ki yüreğimin yağları eridi.

(...)Uyanınca oturdum aşağıdaki yazıyı döşendim. Ecevit Kılıç Oray Eğin analizini şu cümlelerle bitirmiş: “Bu hafta kimi yazıyorsun?” sorusuna “Oray Eğin” dediğimde verilen cevapları hatırlatarak yanıt vereyim; “Dikkat et, küfür eder, iftira atar, uğraşılmaz...”

Bu, Oray Eğin'in yerini gayet iyi özetliyor. Köşesinde küfür ettiği, hakaret ettiği isimlerin bir kısmı akıllıca davranıp onu muhatap almak istemiyor, diğer kısmı ise gerçekten korkuyor...

(...) Ama Fatih Altaylı her an patronu olabilir. Bu nedenle çok korkuyor, onu yere göğe sığdıramıyor. Suç onda mı?

Hayır. Suç onun gibi bir "zibidiyi" yazar yerine koyup köşe verende. Ona yataklık yapanda. Neyse ki aramızda birkaç korkusuz yazar var da adamın foyaların bir bir ortaya çıkıyor. Daha da çıkacak bekleyin.


--------------------------------------------------------------------------------

Taha Kıvanç/Yenişafak

Kışlalı'nın merakına değer gelişmeler


Sabah'tan Emre Aköz Mehmet Ali Kışlalı'nın bir özelliğini iyi yakalamış: Merak yoksunluğu... Ergenekon, Veli Küçük, ay ışığı ve sarıkız darbe planları... Kışlalı, bunlardan haberi yokmuş görüntüsü vermiş kendisiyle görüşen Milliyet'ten Devrim Sevimay'a.

Mehmet Ali Kışlalı, kardeşinin suikasta uğraması üzerinden yalnızca bir ay sonra kendisiyle görüşen Nuriye Akman'a , “Katil umulmadık çevreden çıkarsa ölürüm” dediğini belleğinden silmiş.

Dediklerini bir daha okuyunca anladığım bir şey var: Her ne kadar ısrarla “İlgilenmiyorum” veya “Beni hiç ilgilendirmiyor”, “Kimin yaptığını bilmek de istemiyorum” dese de aslında Ergenekon soruşturmasının yargı safhasını en fazla Mehmet Ali Kışlalı bekliyor olmalı.

Merakı kendisini meraksız görünmeye itmiş işte.

Kaynak:Haber Kaynağı