TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Üyesi olan Prof. Dr. İdris Bal, Gazeteci – Yazar Aslan Değirmenci’nin hazırlayıp sunduğu programda; Başkanlık Sistemi’nden, derin devlete kadar birçok konu üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Ankara Stüdyolarından Kanal 5’te yayınlan programın bu haftaki konuğu Ak Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal oldu. Başkanlık Sistemi üzerine araştırmaları ile tanınan Profesör Bal, “Bütün sistemleri inceledik. Şuan ülkemizde uygulanan Parlamenter Sistem kaos üretmekten başka bir işe yaramıyor. Bunun çözümü için acilen sistem değişikliği yapılmalıdır” dedi.

“Bu sistem ülkede kaos çıkarıyor”

Prof. Dr. İdris Bal, Türkiye Cumhuriyeti’nin 89 yıllık geçmişinde, 61 hükümetin kurulduğunu söyleyerek, “Burada bir sıkıntının olduğu açıktır. Geçmişe baktığımızda tek parti iktidarları döneminde ülkemizin ileri gittiğini, koalisyon hükümetlerinde ise tıkanlığın olduğunu görebiliyoruz” dedi.

Sistemde tıkanmalar olduğunu belirten Bal, “Yakın tarihimize baktığımızda çift başlılığın zararlarını görebiliyoruz. Örneğin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Bülent Ecevit’e Anayasa kitabını fırlatmış olması büyük bir krize neden oldu. Bu yaşanan kriz ülkemize çok büyük bedeller ödetti. Sadece siyasi kriz değil, ekonomik krizi de yaşadık. Bu sistem sorundan başka bir şey üretmiyor. Bu sistem ülkede kaos isteyen grupların işine yarıyor” diye konuştu.

“Eleştiren çok, çözüm üreten yok”

Bir sistem üzerine tartışmaya başlandığında, kıyametleri koparanların sadece eleştiri yaptığını, çözüm üretmekten uzak olduklarını söyleyen Bal, sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde demokrasinin tam olarak oturmadığını biliyoruz. Demokratik ülkelerde siyaset projeler üzerinden yapılır. Partiler oy isterken somut projelerlerle halka gider. Ancak bu bizde böyle olmuyor. Hangi parti olursa olsun toplumun çıkarları için çalışmalı. Siyaset toplumun değerleri üzerinden yapılması yerine, ülkenin sorunlarının çözümü için projeler üretmelidir.”

“Bilgisizler padişahlık diyor”

Bazı gurupların Başkanlık Sistemi’nin padişahlık, krallık olduğunu nitelendirdiğini belirten Bal, “Bu nitelendirmeleri yapanların, sorunu yeterince bilgi sahip olmamalarından kaynaklanıyor. Şuan Türkiye’de uygulanan sisteme bakarsak, başbakana, Başkanlık Sistemi’nde olduğundan çok daha fazla yetki verdiğini görüyoruz. Eğer sistem tam olarak işlemiş olsa başbakanın yetkileri padişahın yetkilerinden daha fazla olabilir. Burada yapmamız gereken, sistemleri değiştirmenin yanında demokratik bireyleri de yetiştirmektir” dedi.

“Başkanlık Sistemi sihirli değnek değil”

‘Başkanlık Sistemi’nin sihirli değnek olmadığını vurgulayan Bal, “Başkanlık Sistemi geldiği zaman ülkemizin bütün sorunları bitecek diye bir şeyi hiçbir zaman savunmadık. Ancak incelediğimiz sistemler içinde başkanlık, sorunları en aza indirerek, çözüm yollarını açıp, demokrasiye gidişi kolaylaştıracaktır. Ülkemizde demokrasi tam olarak oturmadığı için en ufak olaylarda kaos meydana geliyor. Bu kaos ortamlarının oluşmasında sistemlerde destek oluyor” diye konuştu.

“Rapordaki 20 madde kilit nokta”

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun raporunu da değerlendiren Bal, “Türkiye gibi darbeleri defalarca yaşamış, demokrasinin durdurulduğu günleri görmüş bir ülkede böyle bir raporun hazırlanmasını çok önemli buluyorum. Özellikle raporda bulunan 20 maddenin kilit nokta olduğunu düşünüyorum. Bu maddeler geçmişimize ışık tutacak, geleceğe aydınlık sağlayacaktır. Bu öneriler bir ufuk çizgisi çizecek, geleceğe daha ümitle bakmamızı sağlayacak nitelikte” ifadelerini kullandı.

“Hiç kimse darbe iyidir demedi”

Artık ülkemizde darbelerini verdiği zararların farkına varıldığını söyleyen Bal, şunları söyledi: “Sağcısı – solcusu; AK Parti’lisi, MHP’lisi, CHP’lisi, BDP’lisi; kim olursa olsun darbenin bu ülkeye bir fayda getirmediğini anladığını düşünüyorum. Herkes farklı fikirler bildiriyor. Ancak kimse çıkıp da darbe iyidir demiyor. Bu düşüncenin oluşması demokrasi yolunda önemli bir gelişme.”

“Derin yapılar ile hesaplaşılmalı”

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan raporda “ “Özel Harp Dairesi”, “Gladio”, “Kontrgerilla”, “JİTEM” adıyla bilinen oluşumların faaliyetlerinin incelenmesi ve kozmik odalara girilerek tüm belgelerin gözden geçirilmesi” şeklinde yer alan talebi de değerlendiren Prof. Dr. Bal, önemli açıklamalarda bulundu.

Devlet içinde örgütlenen illegal yapıların geçmişte karanlık örgütlerin işine gelecek adımların attığını ifade eden Bal, “Bir ülkenin istihbarat kuruluşları her zaman olmak zorunda. Ancak devletin kurumu, devlet adına hareket etmeli. Çalışanlarına devletten maaş ödeniyorsa bu kuruluşlar milletin çıkarı için çalışmak zorunda. Ülkemizde bu yapılar maalesef illegal örgütlere hizmet etti. JİTEM ve Kontrgerilla gibi yapıların Güneydoğu’da yaşayan insanlarımıza zulmederek devlete karşı ayaklanması için çalıştı. Devlet adına hareket edip bölgede katliamlar yapan bu örgütler, insanlara baskı uygulayarak, kaos çıkarmaya çalıştılar. Bölgedeki insanları PKK’nın kucağına atmaktan başka bir şey yapmadılar. Bu yapılar değişmeden, içerisinde yer alan insanların değişmesi hiçbir fayda sağlamayacak” şeklinde konuştu.

“Kozmik odalar açılmalı”

Kozmik odaları da değerlendiren Bal, “Devlet belgeleri saklayabilir, belli bir sürede saklaması gerekir. Ancak belli bir süre sonra saklanan belgeler ortaya konulmalıdır. Geçmişte yaşanan her kurumun herkesin yaptığı hatalar olabilir. Burada yapılması gereken bir hata yapılmışsa bu hataların belgelerinin ortaya çıkarılarak bu yaşanan olayların özrü sağlanmalıdır. Yanlışı düzelterek ülke çıkarı için mücadele verilmelidir” dedi.