600 metre boyundaki kırmızı kumdan meydana gelen oluşumun üzerinde yürünebiliyor.

Uzaktan bakıldığındaysa insanlar sanki suyun üzerinde yürüyormuş izlenimi veriyor.

Muhteşem güzellikteki koyda bulunan Kız Kumu'nun efsanesi de çok ilginç...

Bölgede anlatılan efsaneye göre; eski zamanlarda civarın kralının kızı ile bir balıkçı birbirlerine aşık olmuş. Ancak, kral kızı balıkçıya varamaz tabii... Hal böyle olunca, kız ile delikanlı gizli gizli buluşuyorlar...

Kız kumsala geliyor. Sevgilisine ışıkla işaret ediyor. Balıkçı da denizden kralın kızının yanına varıyor.
Durumu anlayan kral askerlerine balıkçıyı yakalamalarını buyuruyor. Askerler kumsala gidip kızı yakalıyor ve adama ışıkla işaret veriyor. Sevgilisi geldi sanan balıkçı da bir manga askere doğru küreği çekmeye başlıyor...
Ancak kız askerlerin elinden kurtuluyor ve koşmaya başlıyor sevdiğini kurtarabilmek için... Ama koyun ta öbür ucuna yetişmesi imkansız...
Sevda bu; kural falan dinlemez, atıyor kendini sulara… İşte o anda bir mucize gerçekleşiyor! Kızın adım attığı her yer kumsala dönüşürken peşinden koşan askerler bastıkça denize gömülüyor onca ağırlıkla…
Kız kayığa kadar koşabiliyor… Ancak bir okçu tam o anda delikanlıyım hedefleyip salıyor okunu… Heyhat! Kız ile delikanlı birbirlerine sarılmışlardır bile ve ok gelip kızla buluşuyor…
Derler ki; o kumlar, kızın kanı denize karışınca kırmızıya boyanmış… Delikanlı ise aldığı gibi gidiyor kızı, sonrasını ne gören var ne duyan!…
İşte o gün bugündür koyun adı Kız Kumu olarak kalmıştır.