Bosna'da savaş rüzgarları esiyor
Dayton Anlaşması revize edilmeye çalışılırken, Bosna'nın var olan hakları da elinden alınabilir. Anlaşmanın, Bosna'da bir savaşın fitilinin ateşleyeceğine dikkat çekiliyor.
ABD’nin arabuluculuğunda varılan Dayton Anlaşması ile Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar arasında 1992 ila 1995’te yapılan Bosna savaşı sona ermişti.
Dayton’da Boşnakların savaşta toparlandıkları bir dönemde imzalanan anlaşma çerçevesinde müzakerelerle alelacele bir anayasa yazılmış, bu anayasa savaşın bitmesi için yeterli olmuş, ancak bir ülke meydana getirmekte başarısız kalmıştı.
Dayton Anlaşması’nın revize edilmesi, son günlerde yeniden gündemde. Sırp siyasetçilerinin Dayton Anlaşması’nın manasına karşı çıkmalarından kaynaklanan sorunlar arasında evlerinden kaçan, göç edenlerin evlerine geri dönmeleri konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ayrıca merkezi hükümetin zayıflığı konusunda eksiklikler var. Dayton Anlaşması’na aykırı bir başka duruma ise AB sebep olmuş vaziyette. Sırp ve Hırvatlara serbest dolaşım hakkı veren AB, Boşnaklara bu hakkı tanımıyor.
Son zamanlarda Boşnaklar ABD ve AB’yi yeni bir anlaşma yapılması konusunda ikna etmeye çalışıyor. Çünkü, Bosna Hersek’teki etnik gerginlikten ve reformların yavaş gerçekleştirilmesinden uzun süredir endişe duyuluyor.
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi’nin Boşnak Temsilcisi Haris Sladziç’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti sırasında Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek’te Dayton Anlaşması’ndan geri adım atılmasının Bosna halkına saygısızlık olduğunu belirterek, “Böyle bir şeye Türkiye olarak bizler sessiz kalamayız” demişti. Erdoğan, “Bosna’da devletin mevcut durumunun egemen olarak korunması ve Dayton’dan daha geri gidilmesi gibi bir durumu kabullenmek mümkün değildir. Böyle bir adım tüm Bosna halkına zaten çok büyük saygısızlık olur. Çok ciddi bir yanlış olur. Böyle bir şeye de Türkiye olarak bizler sessiz kalamayız. Özenle bunu vurgulamak istiyorum” diye konuştu.
UZMANLAR NE DİYOR?
Bosna uzmanı Süleyman Gündüz: “Bundan önceki Dayton Anlaşması ancak Bosna’daki savaşı durdurmuştur. Bu anlaşma, tarihteki en kötü anlaşmalardan bir tanesidir. Üniter bir Bosna’nın oluşmasını sağlayamamıştır. Ortada yönetilebilir bir Bosna yoktur. Üniter bir Bosna için Dayton Anlaşması’nın revizesi gerekiyor. Tarafların bir araya getirilip bir tek üniter Bosna üzerinde anlaşmaları gerekiyor. Tıpkı Lübnan gibi. Cumhurbaşkanı Boşnaklardan, Başbakan Sırplardan, Meclis Başkanı da Hırvatlardan seçilebilir. Böyle bir durumda bölgede barış kalıcı olur. Mevcut durumda mülteciler geri dönemezken savaş tazminatları ödenmemektedir. Ayrıca AB Bosna’ya serbest dolaşım hakkı tanımamıştır. Yapı böyle devam ederse mutlak anlamda bir savaş kaçınılmazdır.”
Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Oya Akgönenç: “Dayton Anlaşması mutlaka revize edilmelidir. Bu anlaşma, ABD direktifi altında Bosna’da sadece kanı durduran bir anlaşmadır. Fakat anlaşma öyle bir anda imzalandı ki, Boşnaklar karşı taarruzdaydılar ve kaybettikleri toprakları alır durumdaydılar. Anlaşma Sırp ve Hırvatların kazanımda olduğu bir noktada yapıldı ve Boşnaklara emrivaki ile bu anlaşma sırf kan akmasın diye imzalandı. Fakat bu anlaşma o günden bu güne etkin bir şekilde uygulanamamıştır. Bosna’nın içinde kantonlar oluşturuldu, kendi kendine yönetmesine müsaade edilmedi. Bosna kendi ülkesine sahip çıkamadı. Bosna ayrıca zambaklı bayrağını bile kullanamadı. Şimdi ise göçe zorlananlar evlerine dönemiyor, zorluk çıkarılıyor. Fakat evinden göçe zorlanan bir Sırp dönmek isterse BM gücüyle bu sağlandı. Yeniden bu anlaşma ele alınır ve Bosna’ya yönelik haksızlıklar giderilirse fevkalade bir şey olur.”
Bosna Dayanışma Vakfı Başkanı Hüsnü Kılıç: “Dayton Anlaşması, Boşnakların pazarlık gücünün en düşük seviyede olduğu bir dönemde Boşnaklara dayatılmış bir anlaşmadır. Anlaşmadan, hayata geçirilecek bir karar çıkmadı. Sırp ve Hırvatların gelişmesi ile bu anlaşma Boşnakların aleyhine işlemeye başladı. Boşnakların kazanması gereken bazı avantajlar sağlanmadığı gibi, onların özellikle topraklarına dönmeleri fiili olarak engellendi. Ayrıca AB serbest dolaşım noktasında Boşnaklara ayrıcalık yapıldı, Sırp ve Hırvatlara tanınan haklar onlara tanınmadı. Sırbistan her ne kadar kağıt üzerinde olmasa da fiili olarak AB üyesi. Ayrıca Sırbistan’ın ciddi bir nüfus artışı söz konusu. Mevcut durumda Boşnaklar lehine bir tadilat zaruridir. Türkiye büyük ölçüde doğru, insanca yaşanabilir bir anayasa yapılmasını destekliyor ve desteklemeli. Dayton Anlaşması revize edilmeli ve bu çifte standartlar ortadan kaldırılmalı. Kalıcı bir anayasa yapılmalıdır.”
Kaynak: Vakit