Böbreklerini satmak için 25 bin TL karşılığında anlaştığını ileri süren M.Ö, nakilin Ramazan Bayramı tatili nedeniyle bayrama sonraya kaldığını, düzenlenen operasyonla da naklin yapılamadığını söyledi.

Böbreğini satmak için çeteyle anlaştığını öne süren M.Ö, ekonomik durumu yeterli olmadığı için iş buldukça inşaatlarda işçi olarak çalıştığını vurgulayarak, bir tanıdığı vasıtasıyla tanıştığı 35 yaşında böbrek yetmezliği sorunu yaşayan bir gence böbreklerini satmaya karar verdiğini anlattı.

Böbreğini vereceği kişiyle Antalya'da bir hastanenin misafirhanesinde bir kaç gün beraber yaşadığını aktaran M.Ö, şunları anlattı:

''Önce Afyon'da noterde anlaşma imzaladık. Daha sonra beni nakil için Antalya'ya çağırdılar. Orada bir kaç gün hastanenin misafirhanesinde beraber kaldık. Ardından etik kurulun önüne çıktık. Kuruldakiler 'neden böbreğini vermek istiyorsun?' diye sordu. Bende böbreğimi vereceğim kişinin arkadaşım olduğunu, böbrek yetmezliği nedeniyle büyük sağlık sorunları yaşadığını söyledim. Kurul, nakilin olmasına onay verdi. Nakil, araya Ramazan Bayram tatili girmesi nedeniyle bayramdan sonraya kaldı. Ben de bunun üzerine köye geri döndüm. Bayramdan sonra nakil için Antalya'ya gidecektim ki bu olay patlak verdi.''

Düzenli bir işi olmadığı için piyasaya bazı borçlarının bulunduğunu, askerden gelen nişanlı oğlunun da evlenmek istemesi üzerine maddi sıkıntısının artığını ifade eden M.Ö, ''Bu sıkıntıdan kısa vadeden çıkmak mümkün değildi. Böbreğimi satmam bana teklif edildiğinde önce garipsedim ama 25 bin TL vereceklerini duyunca çocuklarımın geleceği için hayır diyemedim. Parayı alsaydım askerden gelen ve inşaatlarda çalışan ortanca oğlumun düğününü yapacaktım. Her baba gibi ben de çocuğumun mürüvvetini görmek istedim. Büyük oğlumu evlendirdim ama ne zorluklar çektim bir de bana sorun?'' diye konuştu.

Böbreğini satmaya karar vermesinin ardından eşinin karara tepki gösterdiğini belirten M.Ö, köyde böbreğini satanların aradan geçen sürede bir sağlık problemi yaşamamasının kendisini daha çok cesaretlendirdiğini söyledi.

Köyde böbreklerini sattıkları iddia edilen kişilerin kabahatli olmadığını, basında köylülerin davranışları nedeniyle eleştirildiğini ama yaşanılan maddi imkansızlıklara yer verilmediğini savunan M.Ö, şöyle konuştu:

''Böbreğini satanlar ne yapmışsa kendilerine yapmıştır. Bu yüzden yapılanın büyük bir kabahat olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ortada ahlaksız bir şey yok. Çaresiz insanlar var. Ben de o çaresizlerden biriyim.''