Bizi rezil ettiler
National Geographic kanalında yayınlanan "Dolandırıcılar Şehri" adlı belgesel önceki gece İstanbul'u konu aldı... Klasik tabirle bizi "dünyaya rezil etti..."
Sunucu Conor Woodman, İstanbul macerasına üzerinde gizli kamera ile Tarihi Yarımada'dan başladı... Sultanahmet ve Ayasofya'ya giden Woodman, burada özellikle taksilerin turistlere fahiş fiyatlar çıkardığından söz etti...
Woodman'ın ilk turist avcısıyla karşılaşması uzun sürmedi ve Sultanahmet Camii'nin önünde yanına biri yaklaştı... Tarihi yapı hakkında bilgiler veren ve kendini rehber olarak tanıtan kişi, kısa bir cami turundan sonra, "allem edip kullem edip" sunucuyu halı mağazasına sokmayı başardı... Ancak Woodman buna hazırlıklı olduğu için halı almadan mekandan ayrıldı...
Woodman'ın ikinci durağı ise Eminönü'ydü... Denizi izlerken yanına yaklaşan bir kişi "Tekneyle Boğaz turu" için ikna çabalarına başladı... Woodman 30 TL karşılığında kabul etti ve başka turistlerin de olduğu bir minibüse bindirildi... Ancak araç bir kilometre bile gitmeden teknelerin yanına geldi... Bu duruma çok şaşıran turistler birbirleriyle konuşurken, hepsinin tur için farklı fiyatlar ödediği de ortaya çıktı...
Belgeselde, Sultanahmet ve Eminönü aperatiflerinden sonra ana yemek İstiklal Caddesi'ydi... Asıl macera burada yaşandı... Talimhane'deki otel odasından skype aracılığı ile İngiltere'deki bir "İstiklal mağduru"na bağlanan Woodman, talihsiz adamın birkaç bira için 1.500 dolara yakın para ödemek. zorunda kaldığını, hayatının korkusunu yaşadığını ekrana yansıttı... Hava kararınca üzerinde gizli kamera, arkasında kendisini takip eden ekipten iki kişiyle İstiklal Caddesi'ne çıkan sunucunun hanutçuların çekim alanına girmesi fazla sürmedi... Yanına yaklaşan kişi, kısa sürede yakınlık kurup bira içebileceği bir mekana götürmeyi teklif etti... Pavyon-bar karışımı mekana oturduktan sonra biralar söylendi, hemen akabinde bir kadın masalarına gelerek oturdu... Toplam 5 bira içildikten sonra Woodman'a gelen hesap, Türkiye'deki asgari ücretin iki misliydi: 1.700 TL... Bu arada kadın masadan kalkmış, hanutçu da tuvalete gitme bahanesiyle ortadan yok olmuştu... Hesaba itiraz eden, kazıklandığını söyleyen Woodman'a mekanın sahibi tarafından, parayı ödemeye mecbur olduğu "uygun dille" anlatıldı...
İşte tam bu esnada yaşanan tesadüf, rezaletin üstüne tuz-biber gibiydi... Mekana gelerek polis olduğunu yüksek sesle ilan eden iki kişi Woodman'a kurtuluş müjdesi gibiydi...Ama yanılıyordu... Mekan sahibi, "Aranan birine bakıyorlar" diyerek sunucuyu polisten uzak tutmaya çalıştı ama başaramadı... Canhıraş bir şekilde kendini polisin yanına atan Woodman, dolandırıldığını söyleyerek, fahiş hesap fişini gösterdi, yardım istedi... Ancak polis oralı bile olmayınca, gizli kamera görüntüleri eşliğinde ekranda şu ses yankılandı: "Turistlerin dolandırılması İstanbul Emniyeti'nin umurunda bile değil..."
Neticede Woodman, zorla bankamatiğe götürülerek para ödetiliyor... Daha sonraki gecelerde bir hanutçuyu ikna eden sunucu, turistlerin nasıl dolandırıldığı konusunda ilginç bilgiler alıyor ve bir İspanyol turisti dolandırılmasını an be an kaydediyor... Hanutçu, turistten söğüşlenen paranın üçte birinin kendilerine kaldığını ve çok iyi kazandıklarını söylüyor ve ekliyor: "İstiklal'de her gece yaklaşık 150 hanutçu turist avına çıkıyor... (Belgeselin tekrarı 8 Aralık Cumartesi günü saat 19.00'da National Geographic'te yayınlanacak.) HABERTÜRK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.