Biri bu adama 'dur' desin!
NTV'nin yeşil ekranının en kanlı programı Doğada tek başına'da yine olanlar oldu. Serdar Kılıç çekirgeyi canlı canlı yedi.
NTV kanalında
Kılıç dün NTV'de ekranlara gelen 'Doğada Tek Başına' adlı programda izleyiciye önce avlayacağı çekirgenin
GELELİM ÇEKİRGENİN FAYDALARINA!
NTV programcısının serüveni asıl bu noktada başlıyor. Avını yakalamak için gizem yaparak seyirciyi hazırlayan Serdar Kılıç, daha sonra çok basit bir haraketle küçük hayvanı parmaklarının arasına almayı başarıyor ve sonra da dönüp çekirgeyi canlı canlı yemenin faydalarını anlatmaya başlıyor. Doğa savaşçılığının gereklerini yerine getirmekte en ufak bir tereddüt göstermeyen
DIŞKISINI BOŞALTMAK MAKBULMÜŞ!
Böceğin dışkısını boşaltan NTV programcısı bu kez de izleyiciye çekirgenin pişirilip yeneceği gibi aslolanın ise canlı canlı yemenin makbul olduğunu salık veriyor. Ve artık yemeği
HAŞMET BABAOĞLU DA YAZMIŞTI
Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu, 28 Temmuz'daki köşesinde bu kez Piton'u yiyen Serdar Kılıç'a şu satırlarla isyan etmişti:
NTV'deki "Doğada Tek Başına" belgeselinde Serdar Kılıç'ın engerek yılanı öldürüp
Eh, gerçekten de olayın
Kılıç ise eleştirilere "Doğada hayatta kalma yollarını anlatan bir programda yılan öldürüp yemem
Asıl hata başka yerde..
Hata çevrecilik ve doğayı koruma amaçlı yayıncılık anlayışıyla özünde "serüvenci" bir doğa belgeseli yayınlamak arasında uçurum olduğunu idrak edemeyen NTV'de!
"Yeşil" olmak ile izci olmak birbirine çok yaklaştıkları yerlerde bile farklı şeylerdir.
Mesele doğayı bilmek, doğaya dönmek, doğanın elimizden çektiklerini anlamak ise...
İhtiyacımız kendimizi ormanın orta yerine atıp kamp kurmak ve tatil bitince de evine, dönmek falan değil! Kesinlikle değil!
İhtiyacımız ilk önce, "doğa nedir?" sorusunu cidden merak etmek ve gerekirse bildiğimizi sandığımız ne varsa çöpe atıp yeniden öğrenmektir.
Yeşilliğin ortasına gitmek insanı çevreci bir doğasever yapmıyor.
Her
Gidiyor da ne oluyor ki!