Bir orgeneralin üzerini nasıl ararsınız?
Ergenekon davası sanıklarından emekli Albay Arif Doğan, bir önceki duruşmaya 3 telefonla girdiği için bugünkü duruşma girişinde jandarmalar tarafından aranmak istendi.
Ergenekon davası sanıklarından emekli Albay Arif Doğan, bir önceki duruşmaya 3 telefonla girdiği için bugünkü duruşma girişinde jandarmalar tarafından aranmak istendi. Bu sırada Doğan, "Bir orgeneralin üzerini nasıl ararsınız? Terbiyesizler." şeklinde tepki gösterdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci Ergenekon davasının 98. duruşması için tutuksuz sanık Arif Doğan, saat 09.00'da rahatsızlığı nedeniyle doktor kontrolünde ambulans ile duruşma salonuna getirildi. Önceki duruşmada çapraz sorgusu sırasında çalması üzerine duruşmaya cep telefonu ile girdiği tespit edilen sanık Doğan, görevlilere duruşma salonunda 3 cep telefonu teslim etmişti. Doğan, korumalarının duruşmaya yanında girmedikleri için telefonlarını almadıklarını, kendisinin de teslim etmeyi unuttuğunu belirterek bu durum için özür dilemişti. Bugün ise Doğan, kendisine yaka kartı vermek isteyen jandarma uzman çavuşu "Ne kartı, benim kartla işim olmaz. Uzman çavuşum ben kart mart takmam." diyerek tersledi. Bunun üzerine görevli yarbay duruma müdahale etmek isteyince, "Benim kalp pilim var. Sen benim kartımla uğraşacağına şu x-ray'i kapattır." diye onu da tersledi. X-Ray cihazının kapatılmasından sonra Doğan cihazdan geçti. Bu kez de bir astsubay üst araması yapmak isteyince, "Ben orgeneralim, bir orgenerali arayamazsınız. Terbiyesizler." şeklinde tepki gösterdi. Arif Doğan'ın duruşma salonuna girmesinin ardından jandarma görevlileri tarafından konuyla ilgili tutanak tutuldu.
Duruşmaya; 27 tutuklu sanıklar Levent Ersöz, Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu, Hasan Atilla Uğur, Mustafa Dönmez, İbrahim Şahin, İbrahim Özcan ve Ersin Gönenci katılmadı. Diğer 19 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Tanju Güvendiren duruşmada hazır bulundu.
Doktor nezaretinde yapılan sorgunun üçüncü gününde Arif Doğan’a üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin sorularıyla duruşma başladı. Hakim Özese, sanık Doğan’a, "Daha önceki ifadenizde Milli Seferberlik Tetkik Kurulu’nda çalıştığınızı söylediniz. Bu kurum hangi amaçlarla kurulmuştur?" diye sordu. Doğan, "Seferberlik Dairesi'nde görev yapmadım. Ben emekli Albayım. Seferi olarak rütbe karşılığım orgeneraldir. Bu askeri bir kavramdır. Bu seferberlik rütbesidir. Seferberlik rütbesi ne zamana geliyorsa rütbe odur. Orgenerallik rütbemde 4. yılım. Ben Milli Seferberlik Tetkik Kurulu’ndan daha önce orada arama yapıldığı için belki JİTEM belgeleri de aranmıştır. diye bahsetmiştim. Seferberlik Tetkik Kurulu’nun da ne zaman kurulduğunu bilmiyorum.” dedi.
"Ankara 2. No’lu DGM’de görülen bir davadaki belgeye göre Özel Harp Dairesi ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan bahsediliyor. Bir istihbaratçı olarak bu birimlerden bilginiz var mı? sorusuna Doğan, "Genel kültürüm çerçevesinde yanıt verebilirim. Özel Harp Dairesi Doğu’da ve Güneydoğu’da bir dönem birlikte görev yaptığım dönemler oldu. İcraatçı bir bölümdür. İstihbarat gelince fiili operasyonlar yapan birimdir. Fiilen istihbaratı olan bir birim değildir. Dağ taş PKK ile savaşan bir birim olarak biliyorum.” cevabını verdi.
Özel Harp Dairesi’nin sadece subay ve astsubaylardan oluşan bir birim olduğunu söyleyen Doğan, “O zaman Korkut abi yani Korkut Eken vardı. Korkusuzca omzuna silah alıp dağlara giderdi. Verilen istihbarat doğrultusunda çatışmaya giriyorlardı. MİT’le de hareket ediyorlardı. Hiram Abbas vardı. İstanbul’da öldürüldü. Demek ki istihbaratı MİT’ten alıyorlardı. Rütbelilerden kurulu silah gücü yüksek bir birimdi.” ifadelerini kullandı. Cihan