Bir Hataylı'dan Cengiz Çandar'a açık mektup
Radikal yazarı Cengiz Çandar'ın Reyhanlı'da ölenler için 'maliyet' demesi sosyal medyada büyük tepki gördü. Ekşi sözlük yazarı bir Hataylı da Cengiz Çandar'a açık mektup yazarak tepkisini dile getirdi.
Reyhanlı'daki patlamaları Ortadoğu politikasında 'etkili bir aktör' olmanın 'kaçınılmaz maliyetlerinden biri' olarak görmek gerekir”
Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar bugünkü köşe yazısına bu sözlerle başladı. Cengiz Çandar'ın Reyhanlı'daki patlamada ölenler için 'maliyet' ifadesini kullanması ise özellikle sosyal medyada büyük tepki gördü. Twitter'dan Cengiz Çandar'a tepki yağarken Ekşi Sözlük'te de bir Hataylı Cengiz Çandar'a 'açık mektup' yazarak tepkisini dile getirdi.
Hataylı Ekşi Sözlük yazarı Cengiz Çandar'a “Şimdi seni öldürse birisi, bir başkası da arkandan 'satılmış kalem olmanın maliyeti bu, mukadderat' dese senin sevenlerin, komşuların ne hissederdi?” ifadeleriyle seslendi.
İşte bir Hataylının Cengiz Çandar'a yazdığı o açık mektup:
“Demin sana mail atmaya çalıştım Cengiz'ciğim, ama Radikal'in sunucuları bana adresini beğenmedik, ulaştıramadık dedi senin için.
Demek hem yorum yapmaya, hem de sitem almaya kapalısın. bu yüzden kapalı mektubumu, senin yaptığın şekilde, açık açık yazıyorum.
Bak Cengiz'ciğim, sana bir Hataylı olarak yazıyorum.
Ne kadara satın alındın gerçekten bilmiyorum ama, sana satın alınmamış bir kalem olarak birkaç kelam edeceğim.
Reyhanlı, Hatay'da AK Partisi'ne oy çoğunluğunun çıktığı iki üç ilçeden birisi. Geçmişte de MHP'nin kalesiydi burası. Ben bir Samandağlı olarak gurur duyuyorum, çünkü faşist düşünceye biz hiçbir zaman geçit vermedik. Ama Reyhanlılı kardeşlerimiz bu hatadan bir türlü dönemediler.
Orada yaşananlar yüzünden kan ağlıyorum, çünkü siyasi düşüncelerimiz taban tabana zıt bile olsa, Hatay'dan asla karşıt grup çatışması haberi gelmez, gelmedi, gelmeyecek de. Biz "sağduyulu" konuşmak için sizin gibi satmayız kendimizi, biz zaten sağduyuluyuz. Musevi arkadaşımızın cenazesine sinagogda katılıp, ertesi gün kilisedeki düğüne gideriz. Sünni kardeşlerimizle birlikte oruç tutup teravih namazında saf tutarız. Onlar da bizim ziyarethanelerimize gelip hrisi'mizi yerler. Ama sen hrisi nedir şimdi diye sorarsın, çok yabancı olduğun şeyler çünkü bunlar.
Biz savaşmasını bilmeyiz Cengiz'ciğim, biz savaşarak bir şeyin elde edileceğine inanmayız. O yüzden referandumla katarsın Hatay'ı Türkiye'ye, savaşarak değil. Çünkü burada cephe açılmadı, açılamaz da. Bu yüzden terörist gördüğümüzde ne yapacağımızı bilemedik. Dokunmadık. Suriye'nin muhalif askerlerinin Hatay'da ne b.k yediklerini eğer gerçekten bir gazeteciysen araştırır öğrenirsin. Dükkanları yağmalayan, herkesi rahatsız eden, sokakta makineli tüfeğiyle poz verip kendisine ses çıkarana "`biz Erdoğan'ın misafirleriyiz, istediğimizi yaparız`" diyen adamların hikayelerini ben anlatmayayım sana.
Cengiz'ciğim. Ortadoğu politikasında etkili olmak istemiyoruz biz. bizim böyle çorbada tuzumuz da olmasın, kaşığımız da! İstemeyiz!
Ama biz öldük Cengiz'ciğim. Ve arkamızdan sen "maliyet" dedin bizim için. Şimdi sana soruyorum Cengiz'ciğim, rica ediyorum, açık yüreklilikle cevap ver kardeşim. Şimdi seni öldürse birisi, bir başkası da arkandan "satılmış kalem olmanın maliyeti bu, mukadderat" dese senin sevenlerin, komşuların ne hissederdi?
Cengiz kardeşim, inşaallah aklın başına gelene kadar ölmezsin, inşaallah satılmış / korkak bir kalem olduğun için kömürleşerek can vermezsin. biz satılmadığımız halde, kendimizi satmadığımız, düşüncemizi satmadığımız halde yanarak, kömürleşerek, parçalanarak can verdik. Ama sen umarım bu şekilde can vermezsin.
İnsana değil, hayvana değil, Recep Tayyip Erdoğan'a bile yakışmayan bir ölüm şekli bu. Ama bize yakıştırdınız. Teessüf ederim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.