Abdurrahim Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, vesayet rejiminin temelinin atıldığı günü üzüntüyle hatırladıklarını, darbeden sonra bayram havasında olanları kınadıklarını, mağdurları büyük bir hüzünle andıklarını belirtti.

Özgürlüklere indirilen balyozu bugün hala savunanları da kınadıklarını ifade eden Çelik, şunları kaydetti:

'27 Mayıs darbesini 50. yıl dönümünde bir kez daha utanç ile anıyoruz. Özgürlüklere indirilen balyozu bugün halen savunanları da kınıyoruz. Savunurken, 27 Mayıs, 'ilerici, hak ve özgürlükleri güvence altın alan, sürekli yüceltilmesi gereken bir askeri darbedir' diyenleri 2010 yılında aklı selim ile davranmaya davet ediyoruz ve onlara sesleniyoruz, sizler cuntacıların peşinden gittikçe onlar karanlık planlarından vazgeçmiyorlar.

Adnan Menderes'i iktidardan indiren cuntacılar, 235'i general, 5 bine yakın subayı tasfiye etmişti. Bakın bugün aynı plan ile karşı karşıyayız Hükümetini devirmek için hazırlanan ve deşifre olan 'Balyoz' kod adlı darbe planında da, 800'den fazla askeri personelin tasfiyesi öngörülüyor. O gün merhum Başbakan Adnan Menderes irticayla, Anayasa'ya aykırı hareket etmekle suçlandı. Bugünde deşifre olan 'Balyoz' darbe planında birçok siyasetçi irticacı ve anayasaya karşı koymakla suçlanıyor.'

Çelik, milletin uyandığını, toplum mühendislerinin uygulamaya koydukları senaryoların işlemediğini, senaryolarda rol alan figüranların tarih olduğunu, eskiden kapalı gişe izlenen filmlere de milletin artık gitmediğini belirtti.

Masa başında atılan manşetlere, fısıltı gazeteciliğine inanılmadığını ve darbe çığırtkanlığı yapan kalemlerin milletin kırıp bir köşeye attığını ifade eden Çelik, açıklamasını şöyle tamamladı:

'Şimdi cuntacılara karşı birlik olmak zamanı. Karanlık odalarda planlar hazırlayanlara karşı mücadele dönemi, özgürlüklere karşı savaş açanların maskelerini düşürme günü, Barış, kardeşlik, huzur, adalet ve bağımsızlık için darbelere hep birlikte 'hayır' deme anı. Herkes iyi bilsin ki 'kafes'e girmeyeceğiz.'