"Bildim bileli tohumunu hiç değiştirmedik. Tohumları kendimiz aşlıyoruz."
Bilecik'in merkeze bağlı Çukurören köyünde üretilen ve 4 yıl önce coğrafi işaretle tescillenen acı kırmızı biberin fidelerinin dikim dönemi başladı.
Türk Patent ve Marka Kurumunca 2020 yılında coğrafi işaretle tescillenen Çukurören biberinin köydeki seralarda yetiştirilen fideleri, çiftçiler tarafından 200 dönümlük arazide toprakla buluşturuluyor.
Sonbaharda hasat edilecek biber, iplere dizilerek evlerinin balkonlarında, dış duvarlarında doğal ortamda kurulup, öğütüldükten sonra Ege Bölgesi ve İstanbul başta olmak üzere pek çok kente gönderiliyor.
Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar, AA muhabirine, yeni sezondan umutlu olduklarını söyledi.
Biberleri ata tohumundan ürettiklerini vurgulayan Dündar, şu bilgileri verdi:
"Bildim bileli tohumunu hiç değiştirmedik. Tohumları kendimiz aşlıyoruz. Çimini de kendimiz eriştiriyoruz. Yeşerip kızardıktan sonra toplamaya başlıyoruz. 10-15 Mart tarihleri arasında fideleri yetiştirmeye başlıyoruz. Büyüdükten sonra bunları tarlaya aşılayıp, kasım ayına kadar yetiştiriyoruz. Kurudukça satışını da kendimiz yapıyoruz. Biberleri 200 dönümlük alanda yetiştiriyoruz. Türkiye'nin her tarafına satıyoruz. Çoğunlukla İstanbul ve Ege tarafı."
Dündar, kızaran biberleri yaşken iplere dizdiklerini, kuruduktan sonra makine yardımıyla öğüttüklerini belirtti.
Çukurören biberinin yemeklere lezzet kattığına değinen Dündar, "Mesaimiz sabah 07.00'de başlar, duruma göre saat 19.00'a kadar devam eder. Sabah geldik, fideleri aşladık. 1 hafta sonra otlaşmaması için kazımaya başlayacağız. Kızardıkça da topluyoruz. Bu sene 400 tona yakın rekolte bekliyoruz." dedi.
Çocukluğundan bu yana köyde biber yetiştiren 70 yaşındaki Rahime Eren de ata tohumlarından çimlendirdikleri fidelerin mayıs ayında ekimini gerçekleştirdiklerini, kasım ayına kadar tarlada çalıştıklarını anlattı.
Bölgenin geçim kaynağının biber yetiştiriciliği oluşturduğunu kaydeden Eren, "Çalışırken yorulmuyorum, yorulsam zaten gelmem. Ürünlerimizi hasat edince mutlu oluyorum. Emek veriyoruz. Mutlu olunmaz mı?" diye konuştu.
Tarlada çalışırken keyifli vakit geçirdiklerini anlatan 48 yaşındaki Emine Eren ise 22 yıl önce gelin olarak geldiği köyde sezon boyunca haftanın 7 günü mesai yaptığını bildirdi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.