Beni canlı canlı gömdüler
Kenan Evren hakkında iddianame hazırladıktan sonra meslekten ihraç edilen eski Savcı Sacit Kayasu da konuştu
Kenan Evren hakkında iddianame hazırladıktan sonra meslekten ihraç edilen eski Savcı Sacit Kayasu, HSYK'nın hukuksuz bir şeklide kendisini de görevden aldığını söyledi.
"Ben gerçekleşen darbeyi sorguladım." diyen Kayasu, "Beni 11 yıldır canlı canlı gömdüler. Buna kimin hakkı var? Hırsızlık mı yapayım? Cinayet mi işleyeyim? Gasp mı yapayım?" ifadelerini kullandı. Kayasu, Erzurum'daki savcıların HSYK tarafından sorgusuz sualsiz görevlerinden alınmasını eleştirdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi'nde düzenlenen 'Yargı Reformu Sempozyumu'na katılan eski Savcı Sacit Kayasu, Cihan'ın sorularını cevapladı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Erzurum'daki savcıların yetkilerinin alınmasını 'hukuksuzluk' olarak değerlendirdi. Kayasu, "Şu anda Türkiye, iki yüzlülük, kirlenmişlik yaşıyor. Bu Ergenekon türü davaların görülmesi bu kirlenmişliklerin önüne geçmek içindir. Geçmişte yaşanılan kirlenmişlikleri ortaya çıkarıp tertemiz bir Türkiye'nin önünü açmak içindir. Ergenekon terör örgütü davasının bunun için destekçisiyim. Suçsuz bir insan hakkında kolay kolay tutuklama kararı verilmez. Görevde olan cumhuriyet başsavcısı kolay kolay tutuklanmaz. Demiyorum ki 'bu başsavcı suçludur' Suçlu olduğuna dair çok kuvvetli deliller var ki tutuklanıyor. Meslektaşım tutuklandığı için de üzgünüm. Herşeye rağmen bu memlekette vazifesini dört dörtlük yapmak isteyen, hiçbir şeyden korkmayan hakim ve savcılarımız var. Onlara teşekkür ediyorum." diye konuştu.
"Bu kriz son değildir. İlk benimle başladı." diyen Kayasu, sözlerini şöyle sürdürdü: "HSYK Erzurum savcılarını niye görevden aldı? Görevini kötüye kullandı diye. Aynı HSYK yetkisini kötüye kullanarak benim görevime son verdi. Önce açığa aldı, sonra meslekten ihraç etti. Hakkımdaki soruşturma 1 Nisan'da müfettiş görevlendirmesiyle başladı. Fakat 19 Nisan'a kadar ben açığa alınmadım. 19 Nisan'da Genelkurmay Başkanı'nın şikayeti üzerine açığa alındım. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç kimsenin başına gelmeyen birşey oldu; 3 yıl boyunca açıkta kaldım. Siz hangi yetki ile hangi sıfatla bir savcıyı görevden alırsınız? Ergenekon savcıları bugün yapılmış olan bir darbeyi değil, planlanan darbeyi soruşturuyor. Halbuki ben gerçekleşmiş darbeyi sorguladım. HSYK Erzurum savcılarının yetkisini aldı. Niye? yetkilerini aştı diye. Peki aynı HSYK benim iddianamem işleme konulmazken neredeydi? Benim iddianameme takipsizlik veren başsavcı görevi kötüye kullanmamış mıydı? Bir savcının iddianamesinin başsavcı tarafından takipsizlik kararıyla ortadan kaldırması mümkün müdür? Bu hukukun resmen çiğnenmesi, ayaklar altına alınmasıdır. Bugün tutuklama kararına karşı çıkan çevreler o zaman neredeydi? HSYK hesap vermediği için bu kriz son olmayacaktır."
HSYK kararından dolayı Türkiye'nin AİHM'de 41 bin dolar Euro cezaya çarptırıldığını kaydeden Kayasu, "HSYK hala aynı hatalarına devam ediyor. Devlet aldığım tazminatı onlardan almış olsaydı bu tür olaylar yaşanmayabilirdi. Daha ortada fol yok yumurta yokken Erzurum savcıları hakkında hemen apar topar toplanıp karar alan HSYK, benim mesleğe alınmam konusunda toplanıp neden karar almıyorlar? Bu yetkinin kötüye kullanılması değil midir? Sen sana herhangi bir tahkikat, şikayet gelmediği halde orada savcıyı görevden alıyorsun, öbür taraftan haksız yere görevinden alındığı ispat edilen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kabul etmesine rağmen bu savcıyı niçin mesleğine geri almıyorsun? Asıl yüz karası, asıl yargıda deprem budur. HSYK görevini ısrarla yapmamaya devam ediyor." şeklinde konuştu.
"HSYK'nın bundan sonra bu tip kararlar almaması için yapılması gerekenler nedir?" şeklindeki soruya Kayasu, "Siyasi iktidar direnç göstermelidir. Siyasi iktidar HSYK'ya şunu demeli; 'ben senin yüzünden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne tazminat ödedim. Bu tazminatı sana ödettiriyorum. Bu adamı mesleğe alacaksın. Bu adam gibi kişileri sorgusuz, sualsiz görevden almaman için tahkikat yapacaksın. Ondan sonra varsa suçu o zaman görevden alacaksın. Kararları da oy birliğiyle alacaksın. Ben şu anda avukatlık dahi yapamıyorum. 11 yıldır hiçbir şey yapamıyorum. Beni 11 yıldır canlı canlı gömdüler. Buna kimin hakkı var? Benim tek anladığım, elimden gelen tek şey; hukuktur. Hukuk müşavirliği yapmamı engelle, avukatlık yapmamı engelle, savcılık yaptırma, ne yapayım? Cinayet mi işleyeyim? Gasp mı yapayım? Hırsızlık mı yapayım? Eğer emekli olmasaydım bunlardan birisini yapacaktım." ifadelerini kullandı.