Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt sorununda barışçıl, demokratik çözüme bir şans vermek, diyalog ve müzakerenin önünü açmak için devleti, hükümeti ve PKK'yı karşılıklı olarak silahları susturmaya, çatışmasızlık ortamı oluşturmaya çağırdıklarını bildirdi.

BDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı BDP Diyarbakır İl Başkanlığı binasında yapıldı.

Demirtaş, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Kürt sorununun tarihsel arka planı olan, siyasal, sosyal, kültürel nedenleri bulunan, önemli ve ağır bir sorun olduğunu, Cumhuriyet tarihi boyunca çözümsüzlük ve çatışma zemininde tutulduğunu ileri sürdü.

Demirtaş, şöyle dedi:

  ''PKK'nın son olarak 2009 yılında ilan ettiği tek taraflı eylemsizlik kararı da Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülmesi konusunda ortaya çıkan önemli bir fırsattı. Bu süreçte hükümetin açılımdan bahsetmesi de tüm Türkiye toplumunda barış umutlarını ve beklentilerini yükseltmişti. Ne yazık ki; bu güne kadar yaşananlar, kesintisiz devam eden siyasi ve askeri operasyonlar, açılım adı altında yürütülen tasfiye politikaları, barış çabalarını boşa çıkartmış, Kürt sorununu bir kez daha ciddi bir çatışma zeminine çekmiştir. 1 Hazirandan itibaren, yoğun bir çatışma sürecine girildi. Toplumu derinden sarsan, büyük acılar yaşamamıza neden olan, vicdanımızı sızlatan can kayıpları yaşandı, yaşanıyor. ''  

''BARIŞA ŞANS VERİLMESİ ÇAĞRILARINI ÖNEMSİYORUZ''

Demirtaş, çok farklı kesimlerden çatışmaların durdurulması, silahların susturulması, barışa bir şans verilmesi için çağrılar yapıldığını, bu çağrıların tümüne değer verdiklerini ve önemsediklerini bildirdi.

Diyarbakır'da bir araya gelen 649 sivil toplum kuruluşunun silahların karşılıklı olarak susturulması çağrısını, bölge halkının bir çığlığı olarak gördüklerini anlatan Demirtaş, dün açıklanan Demokratik Toplum Kongresi sonuç bildirgesinde yer alan çift taraflı ateşkes çağrısını, olumlu katkı yapan, önemli bir çıkış olarak değerlendirdiklerini ifade etti.

Diyarbakır'da yaptıkları MYK toplantısında bütün gelişmeleri değerlendirdiklerini söyleyen Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu tarihsel süreçte üzerimize düşen sorumluğun bilinciyle şu çağrıyı yapma kararı aldık. Kürt sorununda barışçıl, demokratik çözüme bir şans vermek, diyalog ve müzakerenin önünü açmak için, devleti, hükümeti ve PKK'yı karşılıklı olarak silahları susturmaya, çatışmasızlık ortamı oluşturmaya çağırıyoruz. Çatışmayı sürdüren tarafların bütün bu çağrılara değer vermesini ve gereğini yapmasını diliyoruz. Olası bir çatışmasızlık durumunda ateşkes için çağrı yapan bütün kesimlerin daha fazla sorumluluk almasını diliyoruz. Ortaya çıkacak herhangi bir ateşkes ortamını kalıcı barışa evriltmek için biz BDP olarak da inisiyatif almaya, daha aktif bir siyasi tutum ile birlikte onurlu barışı ve çözümü gerçekleştirmeye dönük çabalarımızı artıracağımızı ifade ediyoruz.

''DEVLETİN VE PKK'NIN ÇAĞRILARA ANLAM VERMESİNİ BEKLİYORUZ''

Barış taraftarı bütün kesimleri, bugüne kadar ateşkes çağrısı yapan bütün herkesi daha aktif bir tutum almaya, sürece müdahil olmaya davet ediyoruz. Hükümetin de artık barış için daha ciddi yaklaşımlar ortaya koymaya, askeri ve siyasi operasyonlara son vererek barışa şans tanımaya, çözümsüzlük politikalarından ısrardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Daha fazla barış dili oluşturmak için basın kuruluşlarının da desteği çok önemlidir.''

Bir soru üzerine Demirtaş, Erzurum'da yaptığı konuşmada, Ramazan ayında bir barış beklentisi içine girmeyi umut ettiğini belirttiğini, çağrıların çok anlamlı olduğunu anlatarak, bu nedenle hem devletin hem de PKK'nın bu tür çağrılara değer ve anlam vermesini beklediklerini ve dilediklerini vurguladı.

Demirtaş, şöyle konuştu:

''Ateşin sözdesi olmaz, özde bir ateşkes bekliyoruz. Devletten özellikle bütün çağrılara cevap veren PKK'nın bu defa da yapılan bütün çağrılara cevap vereceğini ümit ediyoruz. Ama asıl beklentimiz çözümsüzlükte ısrar eden devlette, hükümettedir. Siyasi, askeri politikalara, çözümsüzlük politikalarına operasyonlara fiilen en azından son verildiğini görmek istiyoruz. Elbette ki; bütün bu çağrılar toplam olarak bütün Türkiye halklarının vicdani çağrılarını ifade ediyor. Beklentimiz kalıcı bir barışa doğru somut adımların atılmaya başlanmasıdır.''

Demirtaş, yarın parti meclis toplantısını da Diyarbakır'da yapmaya karar verdiklerini sözlerine ekledi.