BBP de En son Durum Nedir?

BBP de En son Durum Nedir?

BBP kapatılacak mı? Vakıf Olarak mı devam edecek? Taban Ne diyor? İşte detaylar:..

Zekeriya Çulha'nın yazısı

BBP ve Yarın

Büyük Birlik Partisi'nin merhum Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ebediyete uğurlanmasından önce tartışmalara pek açık olmayan camia, düşüncelerini sessiz bir şekilde küçük topluluklar ile paylaşıyordu.

Fakat Merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun naaşının defnedilmesinden sonra BBP Genel Merkezi'nde bulunan bir çok kişi medyatik olmayı alışkanlık haline getirmiş ve 45 günlük süreçte yapılması gereken Olağanüstü Kongre'ye endekslenmiş görünüyor.

Görüntülü basın kuruluşları vasıtası ile bir çok kişinin malumu olan ve BBP Lideri'nin sağlığında BBP'de olmayan bir çok kişi/kişiler "Emanete sahip çıkalım" diyerek henüz acılar yerini korurken farklı pusula ivmeleri ile vitrine yakınlaşmaya çalışmaktadır. Merhum BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun artık bir mesafe koyduğu kişiler birden ekranlarda görünmeye başlamış ve gündeme oturmaya çalışmaktadır.

Kurulduğu günden bu güne dek Genel Başkanlık görevini layıkı ile yürüten,parti içi sızmaları önleyebilecek basiretde olan ve bir çok olumsuzluk karşısında dik duruşunu korumuş olan merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nun ardından gelecek olan 2. isim kim olabilir?İşte bu soru bir çok kişinin beyninde dolaşıyor.Ancak;cesaretli bir cevap kimsenin dudaklarını arasından çıkmıyor.Sadece ölçüsüzlük ve yersiz çıkışlar yaparak "BEN ADAYIM" diyen kişiler hariç. Elbette demokrasilerde herkes kanuni ölçülere sahip olduğunda belirli kriterler ölçüsünde aday olabilir. Ama önemli olan o yükü kaldırıp kaldıramayacaklarıdır.Gömlek üstünlüğü türünde bir çelişki bu.

Ve yine bu süreçte aramızda ne çok şair ve yazar varmışta kamuoyu'nun ve camianın bundan haberi yokmuş.Merhumun ardından yazılarından nereydese dost-ahbap ölçüsünde anıları olduğundan bahsedenler ve neredeyse kendisini merhumun x bölgedeki sırdaşı şeklinde lanse edenler artık mide bulandırmaya başladı.

Şu anki durumda bir hak arama kaygısı kimselerde yok.Kayseri Valisinin arama çalışmalarına 6 saat erteleme getirten olumsuz açıklamalarını hadi diyelim araştıran var.Ya netice?İlerleme yok.Hükümet'de zaten bir duyarsızlık aldı başını gidiyor.Hemde ilk günden beri.Kazanın yapıldığı günlerde ne kadar timsah göz yaşları dökülsede AKP tamamı ile seçimlere endekslenmiş bir durumda idi.Dirayetli yöneticiler ne yazık ki ülkenin başında değil.Olsalar idi İstifa müessesini kullanır ve bu utanç verici yetersiz durumdan kurtulmuş olurlardı.BBP Genel Başkan Yardımcılarından bazılarının tam bir teknik eleman edasında yaptıkları açıklamaları herkes şaşkınlık içerisinde izledi.Neredeyse bileşenlerin akım bağlamlarını bile anlatacak kadar 2 günde bilgi bankası haline dönüşmüşler.Ve her dayanaksız açıklama ardından "aman haber kirliliğine dikkat" eklentileri de açıklamalarının "Temiz Haber" olduğunu ima edecek nitelikte.

Evet.Başarısız bir Arama-Kurtarma operasyonu ve çalışması yapıldı.Ve bu başarısız tabloyu ne hükümet,ne bakanlıklar nede BBP kurmayları doğru yönetebildi.Elbette hatalar yapılabilirdi.Elbette küçük yanlışlar olacaktı.Ama bile bile üst üste yapılan Teşekkür açıklamaları partililerin sabrını taşıran son damla oldu.Kazanın üstünden günler geçmeye başladı.Ve gördüğümüz kadarı ile bir çok kişi artık farklı pencerelerden bakmaya başlamış.Burada kast ettiğim taban değil.Biline...

Konuyu fazla dağıtmamaya özen göstererek yıllar sürecek olan komplo teorilerinden biraz sıyrılmak adına BBP'de 2. adam konusuna tekrar dönüş yapalım.Herkesin seçilme hakkı var diyerek hemen bir ekleme yapalım.2. adam olmaya talip olanların taşımaları gereken bazı resmi ve gayrı resmi vasıflar vardır.Nedir bu gayrı resmi vasıflar?

*Lideri terk etmemek.
*Liderin özelini açıklamamak.
*Aktif görevde bulunmak.
*Geçmiş mücadeleyi ayna olarak görmek.
*'Önce partim' düsturuna sahip olmak.
*Lider olsa idi.... şeklinde empati yapmak.
*Milletini sevmek ve maneviyata ağırlık vermek.
*Kurmayların arkasından dolaplar çevirmemek.
*Kurmay ise temiz olmak.
*Birleştirici olmak ve Provokatörlük yapmamak.
*Yeni fikir çıkışları oluşturup ayrımcılık yapmamak.

Bu liste uzayıp gider.Buna sayfalar şimdilik yetmez.Şimdiye kadar gerçekleşecek olan Olağan üstü kurultay üzerine yorumlar gerçekleştirdik.Birde kapının diğer tarafı var.Kapının diğer tarafından yüksek sesle çok daha farklı sesler geliyor.Emanetin ehil olan kişilere teslim edilmesi,eğer teslim edilemiyorsa emanetin en iyi şekilde muhafazasının sağlanması dillendiriliyor.Nasıl oluyor bu muhafaza?

Tertemiz ve kirlenmemiş bir isim olan Muhsin Yazıcıoğlu ve onunla bütünleşmiş olan Büyük Birlik Hareketinin tasfiyesi.Yani bir tür vakıflaştırma.Örneğin Muhsin Yazıcıoğlu Eğitim ve Kültür Vakfı.Olmazmı dersiniz?Olabilir.Çünki;bu fikir bu günlerde bir çok kişi tarafından zikr ediliyor.Gerekçeleri ise çok basit.Emanetin gelecek olan olası seçimlerde başkalarına 1-2 makam uğruna peşkeş çekilmesi.Bu fikri dillendirenlerin de samimiyetinden şüphe duymuyorum.Çünki,onlarda kendilerine göre Muhsin Yazıcıoğlu isminin kullanılmamasını ve korunmasından yana tavır alıyorlar.Bir nev'i bir merhumun adından medet ummak durumlarından rahatsızlık duyacaklarını dile getiriyorlar.

Partiyi büyütmek ve daha ilerilere taşımaktan bahsedenler ile vakıflaşmayı düşünen her iki tarafında samimiyetinden şüphe etmemek lazım.Önemli olan bu sınavın sürecini çok yakından takip etmek.Ortada 2 olasılık var.Başarılı Olmak yada herşeyi bitirip kenara atmak.Bu her iki fikir içinde çok önemli.

Parti yöneticileri kadar bu duruma partililer ne diyecek?Kamuoyunun gönlünde taht kuran partililer ne diyecek?

Hep birlikte göreceğiz..

haberhilal.com

Etiketler :