Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, zaruri çalışması gereken personel dışındaki devlet memurlarının 15 Kasım Pazartesi günü öğlene kadar idari izinli sayılacağını bildirdi. Türk Milletinin ve İslam aleminin Kurban Bayramı'nı kutlayan Çiçek, “Zaruri personel dışında, 15 Kasım Pazartesi günü öğleye kadar olan mesaiyi idari izinli sayıyoruz. Devlet dairelerinde böyle bir kararı geçmişte de almıştık'' dedi.

Bakanlar Kurulu'nda üzerinde durdukları ana konunun istihdam ve işsizlik olduğunu vurgulayan Çiçek, “Büyük ölçüde bunu konuştuk. Tüm ülkelerin ve neticede bizim de en öncelikli konularımız arasında gelmektedir. İşsizlik birçok sosyal problemin de temelini oluşturuyor" dedi.

Bakan Çiçek, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın, Başbakan Erdoğan'a yönelik, "O dili koparacağız' şeklindeki ifadesinin hatırlatılması üzerine şu cevabı verdi: "Üslub-u beyan aynıyla insandır. Birisi yanlış bir şey söylediyse, bu yanlışa benden başka bir türlü cevap beklemeyin" diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, başörtülülerin sigortasız çalıştırıldığı yönündeki iddiasının hatırlatılması üzerine Bakan Çiçek, "Başı örtülü, ister başı açık, kayıt dışı çalıştırılıyorsa, bu yasalarımızca müeyyidesi olan durumdur. Türkiye'de en çok sıkıntı çektiğimiz konuların başında kayıt dışı istihdam geliyor. İstihdam paketi içinde bu konuda önemli düzenlemeler var. Esas olan herkesin kayıt içinde çalışmasıdır. Başörtülü olması da ayrıca değerlendirilecek bir konu değil, kayıt dışılık kavramı altında değerlendirilecek bir konudur" dedi.

Vergilerin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili tasarının Bakanlar Kurulu'nun gündemine gelmediğini belirten Çiçek, konunun çok yönlü olmasından dolayı geciktiğini ifade etti. Yeniden yapılandırmayla ilgili hükümet içinde görüş ayrılığı olmadığını vurgulayan Çiçek, "Tasarıyı, hükümete geldiği anda yasalaşsın diye TBMM'ye göndeririz. TBMM de bu konuya öncelik verecektir" dedi.

Yabancı basın organlarında Kıbrıs'la ilgili yeni anlaşmaların olabileceği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Bakan Çiçek, "Kıbrıs sorunu çözülmediyse bunun sorumlusu Güney Kıbrıs'tır. 2004'te çözüm planına hayır diyen Rum tarafıdır. Herkes verdiği sözün arkasında durması gerekir. Türkiye tarafından jest bekleyenler, biraz da Güney Kıbrıs tarafından beklemeliler. Cumhurbaşkanı ve Dışişleri bu konuda açıklama yaptılar. Türkiye ve KKTC üzerine düşeni yaptı; adım atması gereken Rum tarafıdır" diye cevap verdi.

Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, 12 Eylül darbecilerinin yargılanması ve Yargıtay'ın Ergenekon davası sanığı Mehmet Haberal'ın açtığı davayla ilgili kararının sorulması üzerine, şunları ifade etti: "Bu yasaları yargılama süreci devam ediyor. Görevsizlik kararları var ama eninde sonunda bunlar nihai sonuca bağlanacaktır. Biraz sabırlı olmak gerekir. Belki yargı ağır işliyor bu konularda. Görevsizlik kararlarıyla karar verecek makamlar bellidir." Balyoz iddianamesinde ismi geçen üç subayın YAŞ'ta emekliliğe sevk edilmesinin uygun görüldüğünü, daha sonra bu konuyla ilgili Asker Yüksek İdare Mahkemesi'nin de aldığı bir karar olduğu hatırlatılarak, "Bu konudaki tutumunuz ne olacak?" sorusuna ise Çiçek, "Yürütmeyi durdurma kararı demek, daha işin başındayız demek. Nihai karar değil, kesinleşmiş bir karar yok. Rica edeceğim, yargılanması devam eden konuyla ilgili açıklama yapmam. Bu, ceza hukuku açısından doğru bir karar olmaz" diye konuştu.