Odatv soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilip kamuoyuna açıklanmasından sonra iddianameyi sulandırmak için bir kısım koro harekete geçti. Baykal'a şantaj iddialarının delilleriyle ortaya konulduğu iddianamede asıl sorulması gereken soru daha başka.

Akşam Yazarı Nagehan Alçı bugünkü yazısında Odatv iddianamesini sulandırmak isteyen karanlıkoda ile ilişki içinde olanlarla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

"İddianameye yapılacak en büyük eleştiri, bu örgütsel bağların izini sonuna kadar götürmemesi" eleştirisinde bulunan Alçı, asıl bombayı son paragrafa saklamış...

İşte Nagahen Alçı'nın bugünkü yazısı;

Oda TV iddianamesi ile ilgili çıkan kimi yazılara bakıyorum da... İnanamıyorum. Gerçekten inanamıyorum! Türk medyasındaki bazılarının bu derece utanmazca kalem oynatabileceğini düşünmemiştim. Soner Yalçın'ın tutuklanmasının ardından ilk etapta 'Soner bir basın kahramanıdır. AKP muhalifi olduğu için içeri atıldı' diyen yalan ve iftira yazıları çıkmıştı ama Oda TV çetesinin tüm ahlak ve hukuk dışı faaliyetleri belgeleriyle meydana dökülünce sus pus olmuşlardı bu yazıları yazanlar. Bu çetenin kendisine şantaj yapmaya giriştiğini itiraf edenlerden biri de Deniz Baykal'dı...

Baykal şöyle demişti: 'Oda TV ekibi Halk TV'nin kontrolünü almak istedi, ben buna izin vermeyince de şantaj yapmaya giriştiler. Soner Yalçın bana tuzak kurdu. Bunu bizzat yaşadım ama zaten Yalçın'dan çıkan notlar çok açık. O kadını (İklim Ayfer Kaleli) Soner Yalçın'ın gönderdiği, böyle bir komplo ve şantaj projesinin hayata geçirilmek istendiği kesin. Peki, bu projenin arkasında kim var? Kim yüreklendirdi ve görevlendirdi Soner Yalçın ve ekibini? Kim? Savcılığın bunun üzerine gitmesi gerekiyor'

Baykal'ın işaret ettiği notlarda aynen şöyle yazıyordu Soner Yalçın: 'Halk TV'yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor, Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2...'

Baykal'ın direncini kırmak ve Halk TV'nin Oda TV ekibine geçişini sağlamak için de Baykal'ın yukarıda söylediği komplo planı yapıldı. Amaç 'ikinci kaset şantajı'nı yani Varan 2'yi hazırlamaktı. Bu planın bir benzeri de bir diğer engel Önder Sav'ı aşmak için, Sav'ın oğlu yalan bilgilerle fişlenerek yapılmaya çalışıldı. Yine benzer şekilde Soner Yalçın'ın el yazısı notlarında Nazlı Ilıcak'a da dair tamamen yalan ve iftira nitelikli fişlemeler bulundu. Nazlı Hanım kendisine yapılan bu alçaklığa karşı müşteki oldu haklı olarak.

Bütün bu yasadışı ve ahlaksız faaliyetler kanıtlarıyla ortaya çıkınca Soner Yalçın da Baykal ve Ilıcak'a hitaben özür mektubu yazmak zorunda kalmıştı. Bu kirli işlerin bir mektupla affedileceğini sandı herhalde...

İşte durum böyleyken (ki bu saydığım işler yapılan yasadışılıkların sadece bir bölümü), yani Oda TV ekibinin bir komplo ve şantaj çetesi olduğu ayan beyan ortadayken, son bir haftada çıkan bazı yazılardan utanmamak elde değil. Bu zavallı yazıları yazan kimileri ideolojik körlük sebebiyle böyle yapıyorlar. Ama bazıları da her şeyi detaylarıyla biliyorlar. Bu yasadışı yapılanmanın Oda TV ve Soner Yalçın'ı aşan ve kendilerine dokunacak yönleri olduğunun farkındalar.

Oda TV ekibiyle örgütsel bağları ve ilişkileri bulunanlar sadece iddianamede suçlananlar değil. Hem yazılı ve görsel medyada hem de siyasi hayatta bu örgütsel yapının uzantıları var. İşte bunlar, bu yapıyla ve Soner Yalçın'la kirli ilişkileri bulunanlar, bu soruşturmadan çok korkuyorlar. O yüzden de süreci sulandırmak ve sakatlamak için kasıtlı manipülatif yazılar yazıyor, konuşmalar yapıyorlar.

Oysa iddianameye yapılacak en büyük eleştiri, bu örgütsel bağların izini sonuna kadar götürmemesi bence. Özellikle şantaj meselesinde... Aldığım sağlam bilgilere göre soruşturma derinleştiriliyor ve bir ikinci ek iddianame daha gelecek. Çünkü cevaplanmamış çok soru var...

Soner Yalçın'a o şantaj planını kim emretti? Oda TV e-mail adreslerinde yüzlerce dezenformasyon notu, örgütsel talimatı ve dokümanı bulunan köşe yazarları kimler? Deniz Hakyemez, Deniz Hakan,Sait Çakır,Sadi Çakırhan gibi takma isimler altında yasadışı talimatlarla yazılar kaleme alanlar kimler? Şu an iddianamede sadece halen köşe sahibi olan bir yazarın yasadışı örgütsel talimatla askeri darbeyi savunan ve kışkırtan yazılar yazdığı tespit edilmiş. Ama tek kişi o değil. Hangi köşe yazarlarının bu kirli ilişkilere girdiğini de yakında öğreneceğiz