Baykal Ergenekon avukatlığını sürdürüyor!
Daha önce Islak İmzalı belge için "hükümetin bir kurgusudur" diyen Baykal, bugün bu konuya hiç değinmedi!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada ekonomiden ve işsizlikten söz ettikten sonra Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan gözaltılar ve tutuklamalara yüklendi. Baykal, Ergenekon davasının gereğinden fazla uzatıldığını öne sürerek "iddia var mahkum yok, iddiname var hüküm yok" dedi. Baykal, daha önce "hükümetin bir kurgusudur" dediği Islak İmza içinse hiç bir açıklamada bulunmadı.
Baykal, gizli tanıklık kavramına karşı çıkarak, ne gerek var böyle birşeye, ifade verenlere kim karışıyor diye eleştirilerde bulundu.
DGM'LER DEVAM EDİYOR
Asker olanın tutuklanmalarının darbe karşıtlığı gibi yerleştirildiğini savunan Deniz Baykal, son tutuklamaların bir darbe önlemek için değil bir darbe tehlikesi olmadığı için yapıldığını iddia etti.
"Askere bu hukuksuzluğu yapma hakkını size verir mi? Toplum tepki göstermeli. Büyük hukuk cinayetleri işleniyor. Tepkiyi sadece yüksek niteliği olan insanlara değil. Herkes ile ilgili göstermeliyiz. Hukuk neden yıpranıyor Bundan yıpranıyor." diyen Baykal, DGM'lerin devam ettiğini ileri sürerek şöyle konuştu: "Özel yetkili savcılar bunu gösteriyor. Mahkemeler herkes için aynı olacak. DGM kaldırıldı, yerine bir başka adla geldi. Hukukun saygınlığı korunmalı. Gizli tanık, ihbar mektupları... Böyle hukuk olur mu? "
İKTİDAR HUKUKA TECAVÜZ ETTİ
İktidarın hukuka tecavüzden suç üstü yakalandığını söyleyen Deniz Baykal konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi bu iktidar ne diyor. Bana bir Anayasa değişikliği hakkı verin. Ben gerçekten 8 yıl sonra bu iktidarın gider ayak bu kadar çatışma yaşanırken, iktidar muhalefet bu konuları tartışırken ben Anayasa değişikliği yapacağım, demesinin ardında ne yatıyor. Niye girdi bu arayışa, diye sorunca şu ortaya çıkıyor. Bu iktidar hukukla çarpışarak geliyor. Ama bu iktidar 8 yıl durumu iyi kötü idare etti. Bazen savcı bazen hakim ayarlayarak, iktidar olanaklarını kullanarak hukuk karşısında kendini kollama şansını kullandı. Ama şimdi seçim geliyor. Seçim bu iktidarın imkanlarının elinden kalkacağı bir sonuç veriyor. Bugünkü tabloda böyle bir sonu taşıyan iktidar kendini nasıl güvenceye alabilir sorusu şimdi yargıyı kontrole alıp daha sonra belirleyeceği bir değişiklik gidereayak yapma peşinde. Kendini gider ayak güvence altına almaya kalkıyor. Neymiş yargı bağımsız tarafsız olsun... Böyle derdi yok kendilerini garanti alıyorlar. Bu hukuk AKP'den düştüğü zaman hesabını soracak. Adalet herkese ulaşıyor ama Başbakan'a ulaşamıyor. Herkes hesabını verecek. Sayın Başbakan sen de hesabını vereceksin."