Başörtüsünü giydi terörist ilan edildi
Kaldığı otelde sadece başörtüsü giydiği için otel sahibince aşağılanarak hakarete uğradı. İngiltere'de bir yıl önce İslam'a giren İngiliz bayan otel sahibi ve eşini polise şikayet etti.
İngiltere'de bir yıl kadar önce İslam'a giren bir bayan birgün kaldığı otelde başörtüsü takmaya karar verip o şekilde kahvaltıya inmeye karar verince otel sahibi ve diğer yetkililer tarafından öfkeyle karşılandı. Bundan önce çevresindekilerin büyük saygı gören Erica Tazi isimli bayan kendisine uygulanan muameleden ötürü şok oldu ve hemen otel sahibi ve eşini polise şikayet etti. Emniyet güçlerince mahkemeye sevkedilen karı-koca hakkında dava açıldı.
İngiliz Erica Tazi, dini özgürlük ve kültürel çeşitlilik şiarlarının yükseltildiği ülkesinde İslam'a girmesinin İngilizlerin kendisiyle ilişkilerini 180 derece değiştireceğini hiç düşünmüyordu.
Bir yıl önce Erica Hıristiyandı ve kendisini çevreleyen tüm büyüklerin takdir ve sevgisini kazanıyordu. Ancak sadece İslam'a girip İslam'a girip başörtü takmasıyla birçoğu kendisine karşı nefret dolu duygularla yaklaşmaya başladı. Erica başına gelenleri şöyle anlatıyor; 'Birkaç günlüğüne bir oteldeydi. Bir sabah başörtü giymeye karar verdim. Öyle ki başörtüsünü giydiğimde büyük bir rahatlık hissediyordum.
Odamdan başörtülü inmemle beraber otel görevlileri hemen sinirlendi ve bana 'terörist' diye bağırdılar. Neye uğradığımı şaşırdım."
Bu hadise geçen Mart ayında Müslüman bayan İngiltere'nin Merseyside Şehri'ndeki Bounty House Oteli'nde kahvaltı alırken meydana geldi. Zira otelin sahibi Ben Vogelinzhang kendisini görür görmez yanına gelerek peygamberimiz Hz.Muhammed (sav)'i 'Savaş prensi' diye vasıflandırdı. Eşi Sharon da Müslüman Erica'nın giydiği başörtüsüyle 'Bir kölelik şekli' diyerek dalga geçti.
Eşiyle beraber haklarında dava açtı
Bunun üzerine Erica, karı-kocayı polise şikayet etti. Emniyet güçleri tarafından mahkemeye sevkedilen karı-koca hakkında 1986 yılında yayınlanmış Kamu Düzeni Yasası kapsamında bir suçlama yayınlandı. Bu yasa toplum güvenliğini tehdit edecek türden; dini nefret saçan kelime ve lafızların kullanılmasını yasaklıyor.
Ancak bazı radikal sağcı gruplar karı-kocayı savunma kampanyaları başlattı.
İfade özgürlüğünün sınırsızca korunması, son senelerde Batı'da İslam'ın ve Müslümanların kötülenmesini savunan birçoklarının dayandıkları bahane haline geldi. Bunların en meşhuru da Danimarkalı bir gazetenin yayınladığı karikatürler oldu. öyle ki bu karikatürler tüm İslam dünyasında geniş çaplı tepkiyle karşılandığı gibi bunun bir sınırı olması gereken bir özgürlük olduğunu düşünen Batılı çevrelerce de kınandı.
'Evden çıktığımda çok korkuyorum'
Erica başına gelenleri anlatmaya şöyle devam etti; 'Evden çıkmak istediğimde çok korkuyorum. Bütün sağcı gruplar, internet sitelerinde bana karşı teşvik edici yazılar yayımlıyor. Gerçekten çok korkuyorum. Neden anlamıyorum...Sanki orada bana ve Müslümanlara karşı aşırı düşmanlık var. Tüm suçum, Müslüman eşimin etkisiyle değil irademle İslam'a girmek. Dini haklarımı özgürce yerine getirebilmek istedim."
Bir yıl önce Hıristiyanlık'tan İslam'a geçen Erica başörtüsü hususunda şunları söyledi; 'Başörtü giymeye devam etmeye çalışıyorum. Bu bana iman duygusu yaşatıyor ve manevi olarak rahatlatıyor."
Erica daha sonra hüzünlü bir ses tonuyla şöyle devam ediyor; "Ben, diğerlerinin beni vasfettiği gibi radikal değilim. Bana karşı muameleleri saygı ve itibar çerçevesinde olmalı."
İngiltere'deki Müslümanların sayısı son resmi sayımlara göre yaklaşık 2.5 milyondur. Ülkenin toplam nüfusu ise 60 milyon.
timetürk