Başkanlık sistemi Padişahlık mıdır?
Işık Strateji Grubu Başkanı siyaset bilimci Mehmet Akif Işık, başkanlık sisteminin padişahlık sistemi olmadığını belirterek, önemli açıklamalarda bulundu.
Işık Strateji Grubu Başkanı siyaset bilimci Mehmet Akif Işık, başkanlık sisteminin padişahlık sistemi olmadığını belirterek, "Başkanlık sistemi, icraatları güçlü ve şahsiyetli liderlerin elinde Türkiye'nin profilini yükseltecektir." dedi. Sistemin kötü idarelerde getireceği zaaflara da dikkat çeken Işık, kontrol mekanizmalarının çok önemli olduğunu vurguladı.
Mehmet Akif Işık, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gündeme getirdiği ve toplumda yeniden tartışılmaya başlayan başkanlık sistemi hakkında Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na değerlendirmede bulundu.
Türkiye'nin 1980'lerden beri başkanlık sistemine geçip geçmemeyi tartıştığını vurgulayan Işık: "Sayın Özal ve Sayın Demirel de Cumhurbaşkanlığı makamına geçtikten sonra Türkiye için en uygun sistemin başkanlık sistemi olduğunu savunmuşlardır. Yani, geçmişte de başbakanlık yapmış kişilerin daha sonra başkanlık sistemini savunduğunu görüyoruz." dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı tartışmayı yeniden gündeme getirmesinin temelinde sistemin zaman zaman tıkanmasının yattığını belirten Işık, "Tabi ki Türk demokrasisi on yıllardır sürekli müdahalelere maruz kaldığı ve halkın iradesinin doğru bir şekilde tecelli etmesi engellendiği için bu tıkanıklıklar Türk demokrasisinin olgunlaşmasını engellemiştir." diye konuştu.
Başkanlık sistemine geçmenin önemli bir sistem değişikliği olacağını kaydeden Işık, sistemin artılarının ve eksilerinin olduğunu söyledi.
ABD'nin başkanlık sisteminde iyi bir örnek olduğunu belirten Işık, "Başkanlık sisteminin zaman zaman güçlü bir irade getirdiği düşünülse de aslında başkanlık sisteminde çok güçlü kontroller olmak zorundadır. Başkanlık sisteminde, çok güçlü bir yüksek yargı adeta sistemin sigortasını oluşturur. Yine sistemin ikinci bir sigortası da meclis ve senatodur." dedi.
Sistemde yürütme, yargı ve yasama organları arasında bir dengenin olması gerektiğini vurgulayan Işık, "Yani yürütmenin güçlü olmasının yanı sıra diğer iki organda bir dengedir." şeklinde konuştu.
Başkanlık sisteminin Türkiye'de zannedildiği gibi bir padişahlık sistemi olmadığını vurgulayan Işık, sistemin tam anlamıyla uzlaşma ve kontroller sistemi olduğunu ifade etti.
Başkanlık sisteminde, icraatları güçlü ve şahsiyetli liderlerin elinde Türkiye'nin profilinin çok yükseleceğini belirten Işık, sistemin kötü idarelerde getireceği zaaflara da dikkat çekti. Başkanlık sisteminin diktatörlüğe dönüşmemesi için kontrol mekanizmalarının çok önemli olduğunu belirten Işık, "Başkanlık sisteminde yasama ve yargı başkanla neredeyse eş konumdadır. Başkan her şeyin üstünde değildir. Dolayısıyla Türkiye böyle bir geçiş yaşayacaksa öncelikle yasama organının seçme ve seçilme biçimini değiştirmelidir. Daha katılımcı ve milletvekillerinin daha fazla halk tarafından seçildiği sisteme geçilmesi gerekir." şeklinde konuştu.
Yasama meclisini oluşturan üyelerin ve milletvekillerinin seçiminin şeffaf hale gelmesi gerektiğini vurgulayan Işık, sadece Cumhurbaşkanı devlet başkanıdır maddesini koymakla yetinilmemesi gerektiğini, kontrol mekanizmalarını da oluşturmak gerektiğini sözlerine ekledi.
CİHAN