Başbakan Erdoğan: Kızlı erkekli evlere müsade etmeyiz
Başbakan Erdoğan grup konuşmasında partililere seslendi.
Başbakan Erdoğan son grup toplantısında dün medyada yer alan kız-erkek aynı evde kalamaz açıklamasını doğruladı. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ve Başbakanın baş danışmanı Yalçın Akdoğan ise böyle bir açıklamanın yapılmadığını söylemişti.
İşte Erdoğan'ın son grup konuşması:
Görsel ve sosyal medyada bazı konular yer aldı. Ben karakteri itibariyle farklı bir siyasetçiyim. Ve bir yerde konuştuğumu inkar etme anlayışına sahip bir insan değilim. Ne yapıyorsak inanarak yaparız, ne söylüyorsak da arkasında durarak söyleriz. Öyle eğilip bükülerek bir şeyi sürdürmenin hesabı içinde olmadım, olmam.
Bu ülkede başbakanlık görevini bu millet bize verdi. iktidarı da vize verdi. şunu da unutmayalım ki biz muhafazakar demokrat bir partiyiz. Ve partimiz olarak da neler yaptığımızı, neler yapmamız gerektiğini biliriz.
Kimsenin yaşam tarzına karışmadığımızı söylememize rağmen bir çok yerde, yaşam tarzımız şöyle değiştirildi böyle değiştirildi gibi ithamlarla karşı karşıyayız. 4,5 yıl ben Belediye Başkanlığı yaptım. Aynı ithamlarla karşı karşıya olduk. Yaptığımız belediye başkanlığında biz sonunda o söylenenlerden dolayı değil, bir şiirden dolayı içeri atıldık.
Niye? Suyu bulandırdın dediler.
Şimdi 11 yıldır biz Türkiye'yi yönetiyoruz. Dikkat edin HEP yine buna benzer arayışlar devam ediyor.
11 yıllık şu yönetimde Ak Parti iktidarı kimin yaşam tarzına müdahale etti? Karıştı? Sen niçin şöyle böyle yaşıyorsun böyle bir durum mu söz konusu oldu?
Bu ülkede birileri zulme uğradıysa o muhafazakar kesimdir. Zulme uğrayan HEP muhafazakar kesim olmuştur. Eğitimde sağlıkta adalette emniyette yapılmıştır. Ve şu anda bu devran değiştiği için birileri birşeyler kapmaya çalışıyorlar.
Şunu bir defa bilmemiz lazım biz sorumluluk mevkiinde olan muhafazakar demokrat bir parti olarak, bu ülkede ebeveynlerin herkesin çocukları bize emanettir.
BİZ KIZLARIN ERKEKLERİN...
Biz kızların erkeklerin devletin yurtlarında karışık kalmasına müsaade etmedik etmiyoruz. Bazı gazeteler şöyle yazmış. Ne yazarlarsa yazsınlar. Dünyada eğitim öğretim psikolojisinin içinde bile açıklaması yapılamaz. Biz buna da müdahil olduk, yurtlarımızda kızlarımızın erkek öğrencilerle ayrıştırma çabasına devam ediyoruz.
Bazı yerlerde yurtlar noktasında ihtiyacına cevap veremediğimiz için evlerde kalma noktasında sıkıntı yaşanıyor. Buralarda güvenlik güçlerimize gelen istihbarı bilgiler var. Valiliklerimiz bu durumlara müdahale ediyorlar. Bundan niye rahatsız oluyor? Bazı köşe yazarları inadına bu tür şeyleri yazıp çizecekler diye biz bu ihbarları bir kenara atamayız.
BİZ BÖYLE BİR SORUMLULUĞUN MANEN ALTINA GİRMEYİZ
Bunlar aynı apartmanın içinde daire komşuları ihbarı yapıyor. Buralarda nelerin olduğu belli değil. Karma karışık her şey olabiliyor. Anneler babalar feryad ediyor. Bu adımlar atılacaktır. Bunlara da kusura bakmasınlar muhafazakar demokrat olarak müdahil olmak zorundayız. Bu yaşam tarzına müdahale değildir. Yorumlayanlar varsa aynen devam etsinler. Ama biz böyle bir sorumluluğun manen altına giremeyiz.
ANNELERİN BABALARIN ASLA MÜSADE ETMEYECEĞİNİ BİLİYORUM
Bu ülkede annelerin babaların kahir ekseriyetini bu işlere asla müsaade etmeyeceğini bilen insanın. Damdan düşen bir insanım. Nerede nasıl seslerin yükseldiğini bilen insanım. Bu işte biz kararlı adım atmaya mecburuz.
Van'a depremin ardından 5 milyar liralık yatırım yaptık. Cumhuriyet tarihinde böyle bir yatırım Van'a yapılmamıştır. Biz 2 yılda yaptık.
MARMARAY'DA YAŞANAN SIKINTILAR
29 Ekim'de 153 yıllık projenin açılışını yaptık. O gün açılıştan sonra ilk defasefer yaptık. Tabi o gün 4 dakika sürmedi. Çünkü tam ortada bir mola verdik. Orada plaketler çaktık. Bakanımıza tören sırasında talimat verdik. 15 gün boyunca ücretsiz olmasını sağladık. İlk gün Marmaray'ı kullanan sayısı 300 bine ulaştı. Başka bir gün de Marmaray'da 350 bin yolcu taşındı. Sadece İstanbul'dan değil Türkiye'nin dört bir yanından vatandaşlarımız geldiler. Marmaray'da yaşanan küçük aksaklıkların, özellikle de askıya tutunacağı yerde emniyet kollarının çekilmesiyle yaşanan duraksamaların, bazı çevrelerde çok büyük bir keyif yarattığını görüyoruz. Zevkleniyorlar. Aha durdu. İşte aradığımı buldum. Kamera da arkada çekim yapıyor. 76 milyonun tamamı gurur yaşarken, varsın bazıları da küçük aksaklıklardan dolayı sevinç yaşasınlar...
"BU GURURU YÜREKTEN PAYLAŞIN"
Bu hasedin son bulması ve şu anda Marmaray gururunu yaşamayanların da bu gurura ortak olması en büyük temennimizdir. Özellikle de Marmaray'a binmeyeceğini söyleyenlere, Marmaray'ı seyirlik olarak inşa etmediğimizi hatırlatmak istiyorum. Onların da bu gururu yürekten paylaşmalarını arzu ediyorum. Marmaray coşkusunu yaşarken, ertesi gün 5. İzmir İktisat Kongresinin heyecanını yaşadık. Kongrede ulusal ve küresel ekonomi ayrıntılı şekilde ele alındı. Sonra da partimiz teşkilatıyla bir araya geldik. Kuşadasına geçerek Türkiye'nin en büyüğü olan Efes kongre merkezinin açılışını gerçekleştirdik. 31 Ekim'de İstanbul'a geldik. Türkiye genelinde tamamlanan 213 spor tesisinin resmi açılışlarını ve amatör kulüplere malzeme dağıtımını yaptık.
"TÜRKİYE'NİN PERFORMANSINDAN ÖVGÜYLE BAHSEDİLDİ"
2004 yılından itibaren her yıl yatırım danışma konseyi adı altında bir buluşmayı sürekli tertip ediyoruz. Bu toplantılardan uluslar arası yatırımlar noktasında istifade ettik. Yıllık uluslar arası yatırım tutarı eskiden 1 milyardolar seviyesini aşamıyordu. 2002'ye kadar cumhuriyet tarihi boyunca 79 yıl boyunca Türkiye'nin çekebildiği yatırım tutarı 15 milyar dolar olmuştur. 2003'ten bu yana ise 131 milyar dolar uluslar arası yatırım çektik. Türkiye 79 yılda 15 milyar dolar, 11 yılda ise 131 milyar dolar yatırım çekti. Her yıl yaptığımız toplantılarda Türkiye'nin bu performansından övgüyle söz edildi.
"BİRİLERİ LAF, BİZ İCRAAT YAPIYORUZ"
Biz göreve geldiğimizde iktidarda MHP, DSP ve ANAP vardı. MB Döviz rezervi 27,5 milyar dolardı. Şu andaki rezervimiz ise 134 milyar dolar seviyesine çıktı. 27 buçuktan 134 milyar dolara... Bu arada IMF ile görüşmeler de tamamlandı, IMF'nin Türkiye'den 5 milyar dolar borç alabilmesi için, bu imkanı kendilerine sağladık, gerektiğinde alabilecek. O borçlu olacak, biz alacaklı olacağız. Peki IMF ile durum neydi biz iktidara gelmeden önce? DSP, MHP ANAP döneminde 23 buçuk milyar dolar borcumuz vardı. 14 Mayıs'ta biz borcumuzu sıfırladık ve şimdi borç verirhale geldik. Kim milliyetçi, kim milli değerlere sahip? Kim ülkesine milletine daha düşkün hepsi ortada. Birleri laf yapıyor, biz icraat yapıyoruz. Onlar borçlandı biz ödedik. Milli gelire oranla dış borcumuz yüzde 73-74 civarındaydı. Şimdi yüzde 36'ya düştü arkadaşlar. Milli gelire oranlar ne buna bakacağız.
"AYRIM ORTADAN KALKTI"
Eski Türkiye'de halk kuyruklarda sürünüyordu. Yeni Türkiye'de fakir zengin arasındaki ayrım ortadan kalktı. Şimdi kuyruk kalmadı. Tüm hastanaleri birleştirdik. Artık istediğin yerden istediğin hizmeti alıyorsun. Hastaneye giderdik ilaç bulamıyorduk. Şimdi istediğimiz eczaneden gidip ilaç alabiliyoruz. Burada biz bedel düşünmedik. Neyi düşündük insanımızı, vatandaşımızı düşündük.YAZETE.COM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.