Barlas'tan cemaatin damarına basan Gülen yazısı!
Fethullah Gülen'in ABD'den iadesinin istenmesini yorumlayan Mehmet Barlas sözünü hiç sakınmadı...
İNTERNTAHBER.COM
AK Parti cemaat savaşında Başbakan Erdoğan'ın sert sözlerle hedef aldığıFethullah Gülen'in ABD'den iadesinin istenmesini yorumlayan Mehmet Barlas lafı hiç dolandırmadı: Dönse ne yazar dönmese ne yazar!
Barlas, Sabah gazetesindeki köşesinde Gülen'in Türkiye'ye dönme ihtimalini yorumlarken "artık çok geç" imasında bulundu. Gülen'in iade edilmekten daha büyük bir kayıp yaşadığını savunan Barlas "Uzun yıllar kendisini barışın, uzlaşmanın, hizmetin simgesi olarak sunan bir kişinin, fonda bedduasının da bulunduğu genel görüntüsü, onun için daha büyük bir sorun değil midir?" diye sordu.
İşte Barlas'ın yazısındaki ilgili bölüm:
Türkiye'ye dönse ne yazar dönmese ne yazar?
"Dinler arası diyalog" benzeri ilkelerle yola çıkanların, bırakın farklı dinden olanlarla diyaloglarını, kendi ülkelerinin seçilmişleri ile kural tanımayan bir iktidar kavgasına giriştiklerine tanık olmuyor muyuz?
Açıkçası asıl sorun Fethullah Gülen'in Amerika'dan çıkartılması ya da Türkiye'ye iadesi sorunu değildir... Uzun yıllar kendisini barışın, uzlaşmanın, hizmetin simgesi olarak sunan bir kişinin, fonda bedduasının da bulunduğu genel görüntüsü, onun için daha büyük bir sorun değil midir?
Bu kişinin güdümündeki medyada seçilmiş iktidarı çocuk katilleriyle eş tutan yorumlar ya da bu kişinin örgütünün mensuplarının devlet kurumlarına sızma girişimleri ortada değil midir?
....
Öncelikler karışıyor
Ne yazık ki, Türkiye gündeminin maddelerini öncelik sırasına göre belirlerken "Gerçekten" önemli ve öncelikli konular ile o anda bizim için öncelikli olan "Güncel" konuları birbirine karıştırıyoruz.
Neticede ben de bugün bu yanlışa düşenlerden biri değil miyim?
70 milyonu aşkın nüfusu ile dünyanın en problemli jeo-politik bölgesinde istikrarını ve bütünlüğünü koruyarak demokrasisini geliştiren, kronik sorunlarına çözüm üreten bir Türkiye'de bir avuç kifayetsiz muhterisin siyasi hırslarına takılmak, gündemin önceliklerini gözden kaçırmaktan başka ne anlama gelir ki?
Ama böyle alışmışız... Sonuçta her siyasi tartışmanın sonunda, her konu bir "Rejim meselesi", her genel seçim "Tarihi dönüm noktası" haline geliyor.
Cumhurbaşkanları veya muhalefet partileri liderleri "Uyarılar" yapmayı, "Siyaset etmek"le karıştırıyorlar. Kayıt dışı siyasetin öfkeli figüranları da üzerlerine düşen her türlü yaramazlığı geçerli görüyorlar bu süreçte...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.