İstanbul'da Merkez Bankası'nın ev sahipliğinde düzenlenen, "Enhancing Shamgen banking Conference"de konuşan Bilgin, konferansa Lübnan, Suriye ve Ürdün'den katılan bankacılara, Türk bankacılık sistemi hakkında bilgi verdi.

Türk bankacılığının, 2008 yılında başlayan küresel finans krizinde iyi bir imtihan verdiğini belirten Bilgin, bu ortamda bankaların karlılığını koruduğunu ve sermayelerini güçlü tutmaya devam ettiğini kaydetti. En kötü senaryonun yer aldığı stres testinin de bu dönemde yapıldığını belirten Bilgin, "Krizin en sert aylarında takibe dönüşün oranı yüzde 5.4'e, sermaye yeterlilik rasyosu ortalama yüzde 20'ler düzeyinde kalmıştır" dedi. Bilgin, bu başarıdan tüm ülkenin memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Bankacılığın risk alma sanatı olduğunu vurgulayan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, ancak bugünlerde en çok konuşulan hususun, kar marjlarının daralması olduğunu söyledi. Bankaların, enflasyon ve faiz oranlarındaki düşüşe paralel kar marjlarının daraldığını, ayrıca rekabetin de arttığına işaret eden Bilgin, Bankacılarımız artık küçük marjlarla iş yapmaya çalışıyorlar" dedi.

-“BANKALARIN KARLI OLMASI İYİ”-

Bankaların kriz dönemi olan 2008 ve 2009 yılında kar elde ettiğini, 2010 yılında ise karlılıkta rekor kırdığını hatırlatan Bilgin, 2011 yılında da bankaların karlı olacağını karlılığın iyi birşey olduğunu, ancak bankaların bunu anlatmakta zorluk çektiğini vurgulayarak, "Bankacılarımız, sıkı denetim, düzenlemeler ve yükümlülükler nedeniyle, bankacılık dışına kayma ihtimali yüksek müşterileri elde tutmak için çaba gösteriyorlar. Bankacılarımız kar elde ediyor. 2008'de elde etti. 20009'da elde etti. 2010'da rekor kırdılar. İnşallah 2011 yılında da karlı olacaklar. Bu karlılık iyi birşey. Fakat bunu kamuoyuna anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bankacılarımızı da zorluk çekiyor ve bu unsurları anlatmaya çalışıyorlar. Elbette bankaların zarar etmesini kimse istemez, başka Merkez Bankalarımız ve otoritelerimiz istemez. Çünkü zarar eden bankalarla ilgili aksiyon almak zorunda kalırız ki bunun alternatif maliyeti de oldukça yüksektir" dedi.

-“2011 YILINDA ORTADOĞU'DAN EN AZ BİR BANKANIN TÜRKİYE'DE YATIRIM YAPMASINI ÜMİT EDİYORUM”-

Bilgin, konuşmasında Türkiye, Ürdün, Suriye ve Lübnan arasında bankacılık alanında işbirliğinin artması çağrısında bulunarak, şunları söyledi:

"Hedefler konmuşken, bu konferanslarda belli bir mesafelerin alınması, karşılıklı işbirlikleri anlaşmalarının imzalanmasına karşın, ne bu salondaki ülkeleri temsil eden konuklarımızın maalesef Türkiye'de, ne de bizim bankalarımızın bu ülkelerde elle tutulur herhangi bir yatırımı yok. Şunu temenni ediyorum. 2011 yılında bu bölgeden en az bir banka, bizden de en az bir bankanın bu bölgede yatırım yapacağına inanıyorum. İnanmak istiyorum. Bunun da bazı emarelerini görmekteyiz. Kurumum olarak her türlü işbirliği, destek ve girişime hazırız."