Bankaları TÜSİAD üyeleri soymadı mı?
Sabah Gazetesi ekonomi yazarı Süleyman Yaşar, son günlerde büyük tepki çeken TÜSİAD'la ilgili bir yazı kaleme aldı. TÜSİAD üyesi iş adamlarının bankaları soyduğunu söyleyen Yaşar, "Bankaları hortumlayıp, vatandaşın sırtına yükleyen TÜSİAD üyelerinin bu so
İşte Yaşar'ın yazısı:
Türkiye'de bazı işadamları kendi bankalarını soydular. 2001 krizine neden olan bu soygunun Türkiye hazinesine maliyeti 251 milyar 563 milyon lira oldu. Bir de bu soygunun zararını ödemek için Hazine piyasalardan tam 381 milyar 877 milyon lira borçlandı.
Yani bu soygun olmasaydı devletin toplam borcu bu miktar az olacaktı. Vatandaş bu tutarda az vergi ödeyecekti. Gelelim bu soygunu kimin yaptığına...
ÜYELİKTEN ÇIKARTIP CEZA VERDİ Mİ?
Bankaların içini boşaltma soygununu TÜSİAD üyesi işadamları yaptı. Peki TÜSİAD banka soyan bu işadamlarını üyelikten çıkartıp ceza verdi mi? Hayır.
Böyle bir uygulama olsaydı duyurmaları gerekirdi. Oysa önceki gün TÜSİAD'ın başkanı "evrensel kabul görmüş normlara uyulmayan, hukukun üstünlüğüne riayet edilmeyen ülkeye yabancı sermaye gelmez" diyor. Şimdi sormak gerekiyor "bankaları hortumlayıp, vatandaşın sırtına yükleyen TÜSİAD üyelerinin bu soygunu hangi evrensel kabul görmüş norma uyuyor?" Bazılarının işine gelmiyor bu soruyu sormak. Halbuki bu soru sorulsa bu ülkeye kimin yabancı sermaye girişini önlediği ortaya çıkacak.
Kendi bankasını soyan, kendi şirketini soyan işadamının olduğu ülkeye doğrudan yabancı sermaye gelmez tabii. O halde doğrudan yabancı sermaye girişini kendi şirketlerini soyan TÜSİAD üyeleri engelliyor diyebiliriz.
TÜSİAD BAŞKANI...
Gelelim TÜSİAD başkanına sorulmayan ikinci soruya... TÜSİAD Başkanı "ihale yasası onlarca defa değiştirildi" diyor. Oysa kayıt dışını, kendi şirketini soymayı önleyecek ve yolsuzlukları ortadan kaldıracak yasa Türk Ticaret Yasası (TTK) oluyor. Ve Avrupa Birliği'ne uyum yasası olan Prof. Dr. Ünal Tekinalp'in hazırladığı bu yasayı uzun süre TÜSİAD engelledi. Sonra TÜSİAD bir ara Başbakan Erdoğan'a "AB yolunda reformları yavaşlattınız" eleştirisini getirince, bu defa Erdoğan "ben değil TÜSİAD olarak reformları siz yavaşlattınız. Yeni TTK'yı istemediğinizden milletvekillerine ve siyasi partilere baskı yapıyorsunuz, madem öyle kaldırın ambargonuzu yeni TTK geçsin TBMM'den" dedi. Bunun üzerine TÜSİAD ne yapacağını şaşırdı. Mecburen ambargosunu kaldırdı. Ve yeni TTK 1.5 yıl sonra yürürlüğe girmek koşuluyla TBMM'den geçti. Fakat tam yürürlüğe gireceği sırada aynı TÜSİAD, CHP'ye emir vererek yeni TTK'nın şirketten patronların para çekme yasağını, şirketlerin bağımsız denetimini, bilançoların web sitesinde yayınlanma zorunluluğu türünden pek çok evrensel normu yasadan çıkartan bir teklif getirdi. Sözde evrensel norm isteyen TÜSİAD, şirket hortumlamayı serbest bırakan maddeleri yine yasaya koydurttu. Böylece banka ve şirket hortumlamanın yolunu yeniden açtı.
Bildiğiniz gibi şirketler şeffaf olunca devleti soyamazlar, devletten ne aldığı devlete ne verdiği görünür şirketin. Yine şeffaf bilanço ortakların parasının çalınmasını önler.
Anlayacağınız TÜSİAD, ihale yasasındaki değişiklikleri öne sürüp vatandaşı aldatacağına, şirketlere şeffaflık getiren TTK'yı CHP'ye emir verip niye değiştirttiğinin hesabını vermeli. Aksi takdirde doğrudan yabancı sermaye yeterince gelmez bu ülkeye.
HABER10
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.