Bakanlar Kurulu'ndan flaş kararlar

Bakanlar Kurulu'ndan flaş kararlar

Çiçek kuruldan çıkan kararları açıkladıktan sonra İçişleri Bakanı Atalay'da Diyarbakır'da hayatını kaybeden Ceylan'a ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek 'Anayasa değişikliğinin şart olduğunu kaydetti. Çiçek Ermenistan ile imzalanan protokol için de 'Azerbaycan ile Türkiye ilişkisi kardeş iki ülke ilişkisidir. Kesinlikle menfaat ilişkileri söz konusu değildir. Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu Zürih'te protokolü imzalamadan önce Azerbaycan ile telefonla görüştükten sonra imzayı atmıştır' dedi.

İşte Cemil Çiçek'in açıklamaları;

-AB üyeliği Türkiye'nin stratejik hedefidir

-Türkiye'nin en önemli ihtiyacı yeni bir anayasadır

Geçtiğimiz günlerde imzaladığımız yada toplantılarına katıldığımız enerji güvneliği gibi bir çok konularda adımlar atılmakta anlaşmalar yapılmaktadır.

21 Ekim günü Dışişleri Bakanımız TBMM'ye protokollerle ilgili bilgi sunacaktır. Bu konu güncelliğiğini koruyor. Başbakınımız ve Dışişleri Bakanımız zaman zaman açıklama yaptılar. Son imzadan sonra hükümet olarak bakışımızı bir defa daha bakşımızı ifade etmek istiyoruz.

Türkiye Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde ciddi bir anlaşmadır. Törende ABD Rusya ve Fransa Dışişleri Bakanları hazır bulunmuştur ve ayrıca AB'den yetkililer hazır bulunmuştur. Bunlar anlamlıdır. AB Konseyi Dönem Başkanı'nın bulunması hem Azerbaycan'ın hem de Ermenistan Avrupa Konseyi'nin üyesi olmasındandır. Çok önemli bir süreçten geçtiğimiz, önemli bir imza olduğunu herkesin kabul etmesi gerekir. Bu çalışmalar herşeyden evvel alenidir. Bunun arkasında gizli birşey yoktur. Türkiye'nin bölgesindeki olaylara bakışı ile ilgili vizyonunun bir yansımasıdır.

Böyle bir protokole imza atılması da hükümet olarak bizim kararımızdır. Böylece Ermenistan ile olan diyalogun samimi ve ciddi bir irade ortaya koymuştur. Türkiye büyük bir ülkedir. Bu durum bize komşu tüm bölgeler açısından geçerlidir. Krizlerin çatışmaların kimseye faydası yoktur.

Kalıcı barış Ermenistan'ın Azerbaycan'dan çekilmesine bağlıdır. Minsk grubunun Azeri topraklarının 17 yıldır işgal altında olduğu ortadadır. O günden bugüne Minsk grubu mevcuttur. Bu süreç başladıktan sonra da Minsk grubunda çok ciddi hareketlenme var. Bunların hepsini yan yana getirdiğimizde Türkiye'nin bölgesinde sorunların çözülmesi için nasıl önemli görevler ifa ettiği görülür.

Bizim Azerbaycan ile olan ilişkilerimiz kardeşlik ilişkisidir menfaate bağlı ilişkiler değildir. Hiçbir süreç bizim için Azerbaycan Türkiye dostluğundan daha önemli değildir. Bu konu değerlendirilirken bizim bu niyetimiz ışığında bu protokollerin değerlendirilmesi gerekmektedir. İşin bundan sonraki kısmı TBMM'nin gündeminde olacaktır. Protokolü imzalayacak veya imzalamayacak olan TBMM'dir. TBMM'de bu protokolü değerlendirirken bu protokollerin içeriğiyle ilgili gelişmeleri dikkate alarak değerlendirecektir.

Bir komisyon kurulmuş olacaktır. Bu komisyon bu kuralları ortaya koyacak. Yeni tartışılan bir başka konu ise her iki protokolde de yer alan Türkiye ve Ermenistan'ın mevcut sınırları tanıdığına, toprak bütünlüğüne saygı göstereceğine ilişkin taahhütlerdir. Ayın 21'inde bu konular bilgi olarak Dışişleri Bakanımız TBMM'ye bilgi verecek ve arkasından da zaten konu protokol olarak gündeme gelecektir.

SORULAR

BAYKAL'IN MEKTUBU DEĞERLENDİRİLDİ Mİ?

Sayın Başbakan bunu takdir edecektir. Önümüzdeki hafta içerisinde uygun bir günde her iki tarafında gündemi dikkate alınarak görüşme önümüzdeki hafta görüşme gerçekleşecektir. Görüşmeyi önemsiyoruz.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART

Bir kısım ulusa taahhüt olarak koyduğumuz hedeflerin gerçekleşmesinde 1982 Anayasası gerçekten çok zorluk çıkartıyor. Türkiye'nin verimli devlet hizmeti vermesinde anayasa ciddi problemler ortaya çıkartıyor. Geçen haftanın en önemli gündem maddesi DTP'li vekillerin yargılanmasıydı çok şükür bugün sormadınız. Bu anayasa hergün yeni bir problem çıkartıyor. Bunu görmemiz lazım. Siyasi partilerimizin kendi talepleri de var. Herkesin arzu ettiği bir konu gündemdeki yerini koruyorsa falanca adımlar neden atılmadı gibi soruların cevabını Anayasa'da bulmak zorlaşıyor. Çıkarılan yasalar Anayasa'ya uygun olması gerekiyor. Eğer değilse ortada bir çıkmaz var demektir. Yani biz bir karar almaya kalktığımız zaman AB standartlarına uyuyor Anayasa'ya uymuyor yada Anayasa'ya uyuyor AB müktesebatına uymuyor. Böyle bir problem var.

AZERBAYCAN HEYETİ NEDEN GELİYOR?

Azerbaycan ile ilişkilerin en yoğun olduğu dönem bizim dönemimizdir. Hiç bir hafta yoktur ki heyetlerin görüşmediği hafta geçsin. Herkesin bilmesi gereken husus Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleşme işi bizimle Ermenistan arasında olan birşey değil. Bizim sınırlarımız Azerbaycan ile yaşanan Ermenistan'ın yaşattığı sıkıntılardan dolayı kapanmıştır. Türkiye baştan beri bu ilişkilerin iyileşmesini isteme noktasında bir çaba içerisinde olmuş. Biz bu süreç içerisinde hükümet olarak bir şeye çok dikkat ettik. Ne düşünüyorsak bunu Azerbaycan'lı kardeşlerimizi hep bilgilendirdik danışma konuşma içerisinde olduk. Sayın Dışişleri Bakanımız bu protokolü imzalamadan önce Azerbaycan ile görüşmüştür.

ANADOLU KARTALI TATBİKATININ İPTALİ

Biz Türkiye olarak İsrail ile olan ilişkilerimize önem veriyoruz. Bu planlama Hava Kuvvetleri Komutanlığınca 2001'den bu yana yapılıyor. Buna zaman zaman uluslararası katılımda söz konusu oluyor. 2009 Yılında ilk iki bölümü gerçekleşmiş Ekim'in 12-13'ünde yapılacak tatbikatta katılan ülkeler ile yapılan görüşmeler neticesinde Uluslararası kısmı iptal edilmiştir. Buna siyasi bir anlam yüklemek yanlıştır. İsrail'li yetkililerin de basında yer alan haberler doğru ise İsrailli yetkililere atfen yapılan haberleri biz doğru bulmuyoruz. Daha soğukkanlı olmasını talep ediyoruz.

Hepimizin yoğun bir gündemi var. Dolayısıyla zaman bulmakta da sıkıntılarımız var. Biz bu konuyu mecliste enine boyuna tartışmayı arzuluyoruz. Bu o kadar önemli değil. Tarihin önemi yok önemli olan bu konunun tartışılması konuşulmasıdır.

Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in ardından Diyarbakır'da incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Beşir Atalay 12 yaşında havan ile hayatını kaybettiği iddia edilen Ceylan Önkol'a ilişkin açıklamalarda bulundu.

CEYLAN'IN ELİNDEKİ METAL ÇUBUKLA BOMBAYI VURMASI SONUCU PATLAMA OLMUŞTUR

Beşir Atalay: "Burada yapılan çalışma ve tespitlerin sonunda Ceylan Önkol'un arazide bulduğu bombaya elindeki tahta ile vurması neticesinde patlama gerçekleşiyor. Bu patlama neticesinde karın bölgesinde hasar meydana geliyor. Yapılan otopside çocuğun cesedinden çıkarılan metal parçaları detaylı olarak incelenmiş ve bu metal parçaları ilgili bombaya ait olduğu anlaşılmıştır. Olayın değişik şekillerde incelenmesi bütün verilerden alınan sonuç orada eskiden kalma küçük bir bomba var. Orada oynarken veya gördükten sonra elinde bir metal bir şey var Ceylan Önkol'un onunla buna vurduğu gibi bir tespit ediliyor. Patlamanın o şekilde meydana gelmiş olabileceği tahmin ediliyor. Bunun iddia edildiği gibi basında yer aldığı gibi olay yerine havan atılması gibi olayın söz konusu olmadığıdır. Zaten havan derin bir hasar meydana getirir.

HERYERDE BULUNABİLECEK BİR BOMBA TÜRÜ

Fotoğraflarda tabi çok üzücü bir olay. Çocuğun cesedini gördüm fotoğrafta o manada bir tek bütünlük içinde daha çok karın bölgesinde hasar var. Bu olayla ilgili tabii fazlaca da yer aldığı için ben bizzat açıklama yapmayı uygun buldum. Uzmanlarımız çok dikkatli şekilde çalıştılar bizde yakından ilgilenmiştik. Bu şekilde bu rapor yargıya intikal ettirilmiş oldu.

Bombanın üretim yeri ve markası tespit edilemiyor. Bu heryerde bulunabilecek bir bomba türü. Demokratik açılıma ilişkin takvim henüz belli olmadı.

Başbakan ve Baykal'ın görüşmesine katılacak mısınız?

Türkiye'de herkes Başbakan yardımcımızda ifade etti. Herkes sivil bir anayasa ihtiyacını kabul ediyor.

Etiketler :