Çelik, Gaziantep'te yaptığı açıklamada, 12 Haziran seçimlerine doğru Türkiye gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun yöreye göre siyaset yaptığını ifade eden Çelik, ''Hakkari'de Kürt kardeşlerimize özerkliği kabul edeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Ardahan'da 'ben böyle bir şey demedim'' diye çark ediyor. Sabah söylediğini akşam inkar ediyor'' dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hakkari mitinginde meydanlarda hiç Türk bayrağının olmadığını da kaydeden Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mitinginde kepenklerin kapatıldığını, CHP'nin mitinginde kepenklerin açık olmasını manidar bulduğunu kaydetti.

''ÇAMUR MAKİNASINA DÖNDÜ''
Kılıçdaroğlu'nun adeta bir çamur makinesine döndüğünü öne süren Hüseyin Çelik, önüne gelene çamur attığını söyledi.

Kendisinin Van'dan aday olmamasını eleştiren Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap veren Çelik, ''Ben Vanlıyım ve Van'dan aday olmadım. 'Peki, kendisi Tuncelili kendisi neden Tunceli'den aday olmadı?' diye sordu.
Kılıçdaroğlu'nun ''Dersimliyim'' diye övündüğünü ve her tarafta bunu söylediğini belirten Çelik, ''O zaman kendisi neden Dersim'e ve Tunceli'ye sahip çıkmıyor. Neden gidip İstanbul gibi metropol bir kentten aday oluyor. Bu söylemler doğru değil. Beni ve yakınlarımı zan altında bırakan açıklamalar yapmış. Gerçi benim zan altında kalacak bir durumum yok. Çok şükür yüzüm ak, alnım açık'' diye konuştu.

Çelik, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bol keseden attığını savunarak, ''Kaynağın nerede olduğunu soruyorlar, 'Benim adım Kemal' diyor. Aslında bu seçimin sonucu bellidir. Bütün araştırmalar AK Parti'nin tek başına yine iktidar olacağını gösteriyor. Ama merak edilen üç soru var, birincisi, 'AK Parti Anayasa'yı tek başına değiştirecek oy çoğunluğunu alabilecek mi', ikincisi 'MHP barajı geçecek mi', üçüncüsü de 'CHP lideri kendisini Genel Başkanlık koltuğunda tutacak oyu alacak mı' merak ediliyor'' dedi.

Hüseyin Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
''2002 yılında AK Parti iktidara geldiği zaman esnaf adeta perişan haldeydi. Siftah edemiyordu. Birçok fabrikatörümüz fabrikalarını söküp Doğu Avrupa'ya götürüyorlardı. Hatta bir esnaf, yazar kasasını alıp dönemin Başbakanının önüne attı. Döviz fırlamış, dolar başını alıp gitmişti, 2001 yılında enflasyon yüzde 68'di. Topladığımız yüz lira verginin yüz üç lirasını faize ödüyorduk. Devlet bu haldeydi. Gemi karaya oturmuştu.

Allah'a şükürler olsun bizim çalışmalarımızla o günlerden bugünlere geldik. Türkiye dünden daha iyidir, inşallah sizlerin desteğiyle yarınlarımız daha da güzel olacak. Eskiden 'millet devlet içindir' anlayışı vardı. Biz ne diyoruz, 'Devlet millet içindir' diyoruz. Şu anda Gaziantep'te 8 bin 918 derslik var ve bu dersliklerin 5 bin 440'ını AK Parti hükümeti yapmış. 2023 Gaziantep hedefinde 100 bin üniversite öğrencisi hedefliyoruz.''