Bahçeli: Erdoğan'ın çevresi dalkavuk
MHP lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın her türlü sıfatı böbürlenerek benimsediğini, bu yüzden dalkavuklarının çoğaldığını, ama ortada bir şey olmadığını ifade etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Cumhuriyeti'nin, AK Parti hükümetleri döneminden önceki 79 yılını inkar ettiğini öne sürerek, ''Sayın Başbakan 85 yıllık Cumhuriyetin kazanımlarının 79 yılını inkar ederek, kendisine masum ve mağdur rolü kesmek suretiyle hala siyasi ikbal peşinde koşmaktadır'' dedi.
Devlet Bahçeli, kara yoluyla geldiği Isparta'da miting öncesinde Büyük Isparta Otelinde bir süre dinlendi.
Daha sonra Valilik binası yanındaki Hükümet Meydanı'na geçen Bahçeli, alanda, ''Devletin başına Devlet gelecek'' sloganlarıyla karşılandı. Bahçeli'nin konuşması sırasında sık sık öksürdüğü görüldü.
MHP lideri, Ispartalıların Nevruz Bayramı'nı kutlayarak başladığı konuşmasında, Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştirilerini sürdürdü.
Bahçeli, Türk milletinin uzun yıllardır çok partili hayata geçişle beraber, demokratik kültüründe, siyasi anlayışında, hoşgörüsünde çok büyük gelişmeler beklenirken, üç aydan bu yana süren seçim dönemi faaliyetlerinde, üzücü ifadeler kullanıldığını ve seçimlerin çığırından çıktığını bildirdi.
Bu seçim döneminde siyasetin kirlendiğini, üslubun çirkinleştiğini ifade eden Bahçeli, siyasi davranış ve değerlendirmelerin Türkiye'yi çok yanlış istikametlere götürebilecek, sürükleyebilecek bir durum ortaya koyduğunu söyledi.
Bu durumdan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sorumlu olduğunu iddia eden Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
''Bunda Başbakan'ımızın siyasi geleneğin dışında son zamanlarda kazanmış olduğu yeni alışkanlıklar etkili olmuştur. Sayın Başbakan bu seçimlerde çok hırçındır, Sayın Başbakan bu seçimlerde çok huzursuzdur. Sayın Başbakan bu seçimlerde kaba bir Türkçe ile konuşmaktadır. Sayın Başbakan, bu seçimlerde saldırgandır, haksızca iftiralarda ve yalanlarda bulunmaktadır.
Sayın Başbakan, devletin tüm imkanlarıyla Ata veya Ana uçağıyla helikopterlerle makam arabaları dizi dizi olarak, Başbakanlığın Cumhuriyet otobüsüne binerek, şehre büyük bir görkemle girmek suretiyle kendisini dalkavukların önermiş olduğu gözlüklerin kapsamında kalarak, biraz şaşırmış, biraz da böbürlenmiş ve kibirlenmiş olarak görülmektedir.''
-''DALKAVUKLAR BOŞ KAŞIKLA BESLER''-
Başbakan Erdoğan'ın kendisini Orta Doğu'nun eş başkanlığına hazırladığını ve kendisini buna alıştırdığını savunan Bahçeli, ''Sonradan Davos fatihi olmuş, onu da içine sindirmeye başladı. Şimdi de son günlerde bir son padişah sözüyle bu rüzgara yeni bir rüzgar ekleyerek, davranışlarında çok daha farklı hareketler sergilemeye başlamıştır'' diye konuştu.
Bu gidişatın hayırlı olmadığını öne süren Devlet Bahçeli, ''Dalkavukluklardan sakınmamız gerekir. Çünkü onlar insanı boş kaşıkla besler. Bu bakımdan dalkavuklara, bir lider çok fazla itibar etmemelidir'' dedi.
MHP lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın her türlü sıfatı böbürlenerek benimsediğini, bu yüzden dalkavuklarının çoğaldığını, ama ortada bir şey olmadığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Başbakan'ın bu davranışlardan vazgeçmesinde yarar bulunuyor. TOKİ denen kuruluş, gerek ekonomik ve sosyal amaçlı çalışarak, Türkiye'deki konut eksikliğini tamamlayıp, vatandaşın uygun şartlarda, en uygun ortamlarda ev sahibi yapmayı hedeflemişken, şimdi sanal açılımlarla, dökülen binalarla, taşeron ve müteahhitlerin ödenmeyen paralarıyla çok büyük sıkıntı içindeyken, konut yapımını bir kenara bırakmış şimdi Sayın Başbakan'ın açık hava toplantılarında kürsü yapımıyla meşgul olmuştur, kırmızı halılar sermiştir. O kırmızı halıları görünce Başbakan Davos ruhunu hatırlıyor, son padişah sözlerine kapılıyor ve bir bu tarafa gidiyor, bir bu tarafa gidiyor. Sol tarafa giderse CHP'ye çarpıyor, sağ tarafa giderse Milliyetçi Hareket'e saldırıyor. Birçok şeyi de ya eksik biliyor öyle söylüyor, ya yanıltılıyor öyle konuşturuluyor veya da bilmesine rağmen böyle hareket ediyor. Bu da Sayın Başbakan'a yakışmıyor.''
-79 YILIN İNKARI-
Devlet Bahçeli, Türkiye'nin 6 yıl 4 aydan bu yana AK Parti tarafından yönetildiğine işaret ederek, ülkenin yakın siyasi tarihinde hiç örneği görülmemiş güçlü bir iktidar olarak, tek başına bir partinin ülke yönetimine sahip olduğu bir dönemi yaşadığını anımsattı. AK Parti'nin anayasa değişikliği başta olmak üzere, Meclisten her türlü tasarıyı kanunlaştıracak, Hükümet olarak her türlü yetkiyi kullanabilecek ve Türkiye'yi yönetmek için güçlü bir kadroya, bürokrasi olarak sahip olabilecek durumdayken, kötü yönetildiğini iddia eden Bahçeli, Başbakan'ın kötü yönetiminin bütün eksikliklerini, yanlışlıklarını, bütün beceriksizliklerini, 2002 yılının öncesine attığını öne sürdü.
Bahçeli, ''Başbakan 85 yıllık Cumhuriyetin kazanımlarının 79 yılını inkar ederek, kendisine masum ve mağdur rolü kesmek suretiyle hala siyasi ikbal peşinde koşmaktadır'' dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkiye'nin AK Parti'nin iktidara geldiği tarih olan 2002'den önceki döneminin çok iyi bilinmesi ve değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, ''Hizmet edene saygı göstermek Türk milletinin karakteri olsa gerekir'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'de işsizliğe ve yoksulluğun sürekli artmasına rağmen mutlu bir azınlık bulunduğunu belirterek, ''Bu yoksulluğun yanında haksız kazançla, rant ekonomisinin kırıntılarıyla, dün yokken bugün var olan, bugün var olduğu için de Türkiye'nin en zenginleri arasına giren ve krizin teğet geçtiği alanlarda yandaşlar ve hanedanlar var'' dedi.
Devlet Bahçeli, partisince Isparta Hükümet meydanında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 29 Martta yapılacak yerel seçimin özünün belediye başkanı, il genel meclisi üyesi ve belediye meclisi üyelerini seçmek olduğunu söyledi.
Bahçeli, ''Ancak öyle dönemler olmaktadır ki bu seçimlere çok daha farklı bir önlem verilmekte, çok daha farklı bir anlam yüklenmektedir'' diye konuştu.
Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu ekonomik, siyasi sorunların derinleştiğini, kökleştiğini ve bir bunalımın eşiğine gelindiğini savunan Bahçeli, bu yüzden seçimlerin mahalli olmanın ötesinde milletin geleceğiyle ilgili yeni bir yol haritasının işaretinde yeni kilometre taşlarını ortaya koyacağını ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de her şeyin çok güzel olduğunu söylediğini kaydeden Bahçeli, şunları söyledi:
''Başbakan 'Hamdolsun iyiyiz' diyor, 'Bize teğet geçiyor' diyor, 'Kimse felaket tellallığı yapmasın' diyor, 'Kimse ortalığı karıştırmasın' diyor. Sayın Başbakan, bunları söylüyorsun ama ekonomik krizin işaretlerinden ve çözüm yollarından niye bahsetmiyorsun? Son günlerde çıkmışsın, seçimlere 10 gün kala, biraz da seçim ekonomisi rüzgarlarıyla tedbirler alarak milleti oyalıyorsun ama krizin derinliği kadar derin ve acı tedbirleri almak gerekirken sen milletimizle oynuyorsun, 'Bize bir şey olmaz' diyorsun. Peki bir şey olmuyor da bu yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik nereden geliyor? Efendim 'ABD'de var' diyor. Doğrudur, Afrika'da da var, Rusya'da da var. Her ülkede işsizlik olabilir ama işsizlik makul seviyede tutulamazsa, onlar da sosyal güvenliğe bağlanamazsa o zaman çok büyük tehlike var demektir. Sen bırak bu ülkeleri kendi ülkene bak, işsizliği nasıl çözeceğimizi düşün. ABD işsizliği çözünce sen oradan birtakım düşünceler taşıyıp Türkiye'deki işsizliği mi çözeceksin. Böyle bir bakış açısı olabilir mi?''
Son günlerde çalışanların her sabah iş yerlerine giderken eve işsiz dönebileceği endişesiyle kara kara düşündüğünü belirten Bahçeli, esnafın dükkanını kapattığını, işsizlerin sayısının her geçen gün arttığını ve yoksulluğun giderek daha fazla hissedildiğini söyledi.
Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bu gerçekler Türkiye'nin her tarafında var. Sayın Başbakan, çiftçiyi azarlayacağına, memuru tehdit edeceğine, işsiz kardeşlerimize daha hoşgörülü davranman gerekirken iş yerlerini tehdit edip azarlamanın işsizliğe çözüm olmayacağını bilmelisin. İşsizlik ve yoksulluk yaygınlaşıyor. Zaten bir ekonomik krizin halk tarafından yaşandığını görebilmek için iki kritere bakmak yeterlidir. İşsizliğe ve yoksulluğa bakacaksınız. İşsizlikteki durum bu. Yoksulluğa baktığınızda bir çoğu açlık sınırının altında, daha yükseği yoksulluk sınırının altında. Ama Türkiye'de bir mutlu azınlık var. Öbür tarafta gittikçe artan yoksulluk var. Bu yoksulluğun yanında haksız kazançla, rant ekonomisinin kırıntılarıyla, dün yokken bugün var olan, bugün var olduğu için de Türkiye'nin en zenginleri arasına giren ve krizin teğet geçtiği alanlarda yandaşlar ve hanedanlar var.''
-''BU SEÇİMLERDE AK PARTİ'YE DERS VERİLMELİ''-
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a bir atasözünü hatırlatmak istediğini de belirterek, ''Bir hükümdar haksız olarak köylüden bir yumurta alırsa adamları ve yandaşları köylünün bütün tavuklarını almaya başlar'' dedi.
Yolsuzluğun tepeden aşağı doğru uzandığını öne süren Bahçeli, ''Parti yöneticileri ve belediye başkanları şusu, busu bir alıyorsa yandaşları köyde tavuk bırakmıyor demektir. Gidişat bu'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın sürekli olarak siyasi partilere saldırdığını iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:
''Bunu niye yapıyor? Dağarcığında bir şey kalmamış ama polemik yaratarak, saldırıda bulunup karşılığında cevap alarak, devletin imkanlarıyla Türkiye'de fırfır dolanıp, seçim propagandası yapıyor. Ama gerçek şudur ki Sayın Başbakan'ın davranışlarının altındaki bozukluk ve ruh hali seçim kaybetme korkusu ve 30 Marttan sonra partisinin çözülüş sürecine girmesidir. Böyle bir süreç başlarsa Sayın Başbakan'dan iktidar döneminin hesabı teker teker sorulacak demektir, korku budur. Onun için Sayın Başbakan, bu korku, yaptıklarının yanında senin sürekli bulunacaktır. Onun için korkmaya hakkın var. Çünkü Cenabıallah bir imkan verirse bu yoksulluğun ve yolsuzluğun, bu yandaş ve hanedan zenginliğinin hesabını sormazsam namerdim.
Onun için bu seçimler bir yönetim değişikliğini gerçekleştirecek olan bir seçim değil, bu seçimler mahalli idareler seçimidir, belediye başkanı, meclis üyesi ve il genel meclisi üyesi seçimidir. Ama bu seçim AK Parti'ye ders verecek sonuç elde ederse ya Başbakan kendisini derleyecek, toparlayacak, ayağı yere basacak, üslubunu güzelleştirecek, millet iradesine ve siyasi partilere saygılı olacak veya bu dönemde Sayın Başbakan'ın bu gidişatıyla AK Parti mutlaka siyasi tarihten silinecektir. Onun için bu seçimlerde AK Parti'ye ders verilmeli ama bu seçimlerde de alternatif bir partiye yol verilmelidir, işte o parti MHP'dir.''
-''İNANÇ TEMELİNDE AYRIM BAŞLATTINIZ''-
MHP lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın ''Türkiye'de 36 etnik grup var'' diyerek bölücülük yaptığını savunarak, şunları kaydetti:
''Sayın Başbakan, inanç temelinde ayrım başlattınız, inananlar inanmayanlar, laikler, laik olmayanlar, ilericiler, gericiler diye. Bu yetmedi etnik temelde bölünmeyi, ayrışmayı körüklediniz. Dediniz ki 'Bu ülkede 36 etnik unsur var.' Başta kendiniz olmak üzere şimdi de heveslenmiş bazı bakanlar saymaya başlıyor. 36 etnik kimdir, nelerdir, ne zaman oluşmuştur, bunları araştıran, bilen yok. Böyle bir rakam doğru mudur, değil midir, bu bilgi de sağlıklı değildir. Ama Hollanda'da Türkiye'yi bölme faaliyetlerine akıl hocalığı yapan uzman kılıklı bir adam 'Türkiye'de 36 etnik grup var' diye kitapçık yazmış, Başbakan herhalde onu görmüş başlıyor saymaya. Ne yapacaksınız Sayın Başbakan, bu ülkeyi 36 etnik bölgeye bölerek nereye varmak istiyorsunuz? Bunu neden tekrarlayıp duruyorsun? Etnik unsurları sayarak nereye varmak istiyorsun? Sizin rahatsızlığınız nedir? Bu aklı size kim veriyor? Böylece etnik unsurlardan oy mu almak istiyorsun? Halbuki farkında değilsin, sosyal dokuyu tahrip ediyorsunuz. Etnik unsurlar varsa onları kaşıyorsun, kışkırtıyorsun, kurulan yuvaların dağılmasına sebebiyet verecek kadar ileri gidiyorsun.''
Kaynak: