Aygan Soner Yalçın'a Ateş püskürdü
Ergenekon soruşturması kapsamında Oda TV'ye yapılan baskında ele geçirilen dosyanın birinde A.Kadir Aygan'ın isminin geçmesi üzerine Aygan'dan Soner Yalçın'a cevap geldi.
ATİLA ALTUNTAŞ/STOCKHOLM
Ergenekon soruşturması kapsamında Oda TV'ye yapılan baskının ayrıntıları gün yüzüne çıkıyor. Soner Yalçın'ın tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonda 'Ulusal Medya 2010' isimli bir belge ele geçirilmişti. 'Gözlem', 'Analiz', 'Strateji' ve 'Sonuç' bölümlerinden oluşan belgede ilginç detaylar yer alıyor: "Soruşturmalara destek veren medya organlarına "yandaş medya" damgası vurulmalı. Bunlar yıpratılmalı, yıldırılmalı. Operasyonların siyasal olduğu, TSK ve yüksek yargıya karşı yürütüldüğü işlenmeli. Dava dosyasındaki küçük hatalar soruşturmanın geneliyle özdeşleştirilecek. Davaların tertip olduğu işlenecek."
Ayrıca JİTEM Ve birçok faili meçhul cinayeti deşifre eden eski Jitem mensubu A.Kadir Aygan’ın da bulunan dosyaların içerisinde isminin geçmesi üzerine A.Kadir Aygan, ‘Şer Güçlerin Kuyruğuna bastım, yıpratma politikalarının içerisine beni de almışlar. Şimdi daha iyi anlıyorum. Ergenekon sanığı Albay Arif Doğan, ‘Aygan’ı öldürttüm’ diyor. Hemen arkasına, PKK’nın Ergenekon damarını temsil eden Uğur Balık adındaki vatandaşa benim hakkımda iftiralarla dolu yazdığı kitap piyasaya çıkıyor. En son Odatv internet sitesinin aranmasında dosyanın birinde benim adımda çıkıyor. Demek ki, Ergenekon, Jitem ve faili meçhul cinayetlerini buharlaştırmak için birileri düğmeye basmış diyen AYGAN şöyle konuştu.
ŞER GÜÇLERİN KUYRUĞUNA BASTIM
‘’Yıllardır şer güçlerinden gelebilecek her türlü riski hiçe sayarak, yazılı ve görsel basında açıklamalarda bulunuyorum.
Her türlü sosyal ve can güvenliğinin sağlandığı bir İskandinavya ülkesindeyim. Şahsi hiçbir beklentimin olmadığının idrak edilmiş olması gerekir.
Herkes durumumu kendi penceresinden değerlendirmektedir. Normaldir.
Allah'tan başka hiçbir kuldan beklentim yoktur.
Belki bir daha canım gibi sevdiğim ülkeme dönemeyeceğim. Fakat arkamda bıraktığım o topraklarda yaşayanların; ırkı, milliyeti, cinsiyeti, dini ve siyasi görüşü ne olursa olsun canımdan birer parçadırlar.
Bu vesile ile Türkiye'nin ve orada yaşayan insanların kaderi ve geleceği beni ilgilendiriyor.
Türkiye'de ve çevresinde ki gelişmelere kayıtsız kalmak; 12 Eylül Faşist Askeri darbesinin mimarları tarafından bize empoze edilmeye çalışılan ‘gemisini kurtaran kaptandır'' bencil zihniyetine götürür.
Özellikle son günlerde Arif Doğan adında bir ruh ve beden hastası kuklanın piyasaya sürülmesi, akabinde; PKK/ERGENEKON medya elemanı Uğur Balık'ın hakkımda piyasaya kitap çıkarması, PKK'lı olduklarını beyan edenler tarafından ölümle tehdit edilmem ve son olarak ETÖ borazanı ODA TV'de ve medyadaki tetikçi Soner Yalçın da polis araması sonucu ele geçirilen belgelerde adımın zikredilmiş olması manidardır.
Abdulkadir Aygan hakkında, MİT tarafından yazılan ve ''GİZLİ'' ibareli belgelerin Ergenekon borazanı ODA TV de, Soner Yalçın'da ne işi var?
JİTEM'ci Arif Doğan'ın hakkımdaki saçma iddiası, PKK'lı Uğur Balık'ın iftiralarla dolu kitabı ve ODA TV de ele geçirilen belgeler bana karşı nasıl bir saldırının başlatılmış olduğunu gösteriyor.
ODA TV binasında ele geçirilen belgelerin ayrıntıları hakkında yeterli bilgiye sahip değilim.
Olabilir ki; o belgelerde(MİT tarafından hazırlanan rapor olarak duyuruldu) kamuoyu nezdinde kazanmış olduğum ''doğruluk'' imajını kırmak, söylediklerimi boşa çıkarmak amaçlanarak, ben de ETÖ üyesi yapılmışımdır.
Olabilir ki; açıklamalarım ''derin''leri zora sokmuştur bu yüzden ''susturulmam'' gerektiği yönünde talimat verilmiştir.
Her halükârda:
Tüm gelişmeler gösteriyor ki; birileri (şer güçleri)’nin kuyruğuna fena halde basmışım. Onların pis çarkına çomak sokmuşum...
Eğer; şer güçleri kendilerini ''Felek'' sanıyorlarsa, BEN DE; O FELEĞİN TEKERİNE ÇOMAK SOKMAYA DEVAM EDECEĞİM.’’ Şeklinde konuştu.
Kaynak: