Aydın Doğan ve Emin Çölaşan yeniden kapıştı!
TBBM Darbeleri Önleme Komisyonu'na ifade veren Aydın Doğan'ın eski yazarı Emin Çölaşan ile ilgili sözleri, Emin Çölaşan köşesinde karşılık buldu. Doğan ve Çölaşan bir kez daha kapıştı!
Aydın Doğan'ın 1994'te Hürriyet Gazetesi'nin alması ile Emin Çölaşan'la başlayan 13 yıllık birliktelik 2007 yılında Çölaşan'ın Hürriyet'ten ayrılması ile sona ermişti.
Çölaşan kovulma nedeninin siyasi baskı olduğunu dile getirirken Aydın Doğan ise Çölaşan'ın artık kontrol edilemez olduğu iddiası ile bizzat kovduğunu iddia ediyordu.
2007'de Çölaşan'ın kovulması sonrsı ikili arasındaki tartışmalar bayağı ses getirmişti…
Aydın Doğan 5 Ekim'de TBBM Darbeleri Önleme Komisyonu verdiği ifadede gazeteyle ilişkisi kesilen yazarlar için “Siyasi baskı yoktu… Emin Çölaşan'ı kovmam için bana siyasi baskı yapılmadı” dedi.
İkili arasında dönen halkın sonradan haberdar olduğu temiz denemeyecek ilişkiler deşifre oluyordu! Medya patronu Doğan ile yazarlar arasındaki etik olmayan para alışverişleri de ortaya saçıldı.
Aydın Doğan, Çölaşan'ı kovma gerekçesini “Onu ben kovdum. Çünkü her seferinde benden 300 bin 500 bin götürdü. ‘Ben gidiyorum' diye bize haber gönderir, biz de ‘aman gitme' deyip para verirdik! Emin yönetilemez hale gelmişti. ‘Gazetenin sahibinin gücü bana yetmez' diyordu” şeklinde anlattı.
Doğan'ın komisyona verdiği ifadeye Çölaşan köşesinden cevap verdi.
Çölaşan, DSP-MHP-ANAP Koalisyonu döneminde her şeyin yolunda gittiğini, Doğan'ın koalisyonun bir kanadını karşısına aldığında diğerine sığındığını itiraf ediyordu.
Çölaşan'a göre 2002'de iktidara gelen AK Parti'yle baskı başlamıştı. Aydın Doğan'ın kendisine “Bu AKP hükümetini eleştirme. Bunlar Türkiye'yi AB'ye sokacak, Türkiye kalkınacak. Bunlar özelleştirme başlattı, her şey çok güzel olacak” dediğini iddia etti.
Aydın Doğan'ın “sağ kolu, seçkin personeli” dediği Ertuğrul Özkök'ün yazılarını sansürlediği ve uyardığını öne süren Çölaşan, Doğan'ın Özkök aracılığıyla kendisine 3 seçenek sunulduğunu “ya aleyhte yazma, ya uzun tatile çık ya da istifa et” dediğini aktardı. Çölaşan'ın yazdıklarına göre istifa ederse Doğan tarafından büyük bir mükafat ile ödüllendirecekti.
Yazıda altı çizilmesi gereken çok önemli ifadeler de yer aldı. Aydın Doğan'ın dönem dönem Hürriyet yazarlarına para verdiğini itiraf eden Çölaşan, sadece para değil evler, villalar ve Beykoz konaklarından da verildiğini de aktardı. Kendine verilen paraları da itiraf ediyordu. Çölaşan evlerin villaların ve Beykoz konaklarının hangi yazarlara verdiğini açıklamıyordu...
Çölaşan 1997-1998,1999, 2002 ve 2006 yıllarında Doğan'dan para aldığını kabul ediyordu. Aldığı paralarla ilgili miktar bilgisi yazısında yer almadı. Ama Doğan'ın Komisyona verdiği ifadelerden meblağların bayağı yüklü olduğu ortaya çıktı…
Çölaşan, Doğan'ın aleyhinde yazdığı kitap yüzünden mahkemelik olduklarını ama Doğan'ın verilen paralarla ilgili iddiayı mahkemeye bile taşımadığının altını çiziyordu…
Özetle, Doğan, Çölaşan'ı istifa resti ile para sızdırmakla, Çölaşan da Doğan'ı yalan söylemekle suçluyor…
Karşılıklı kavga bir dönem medyada ne tür işler döndüğünü gözler önüne seriyor…
Vatandaş ise galibin kim olacağını merak ve ibretle izliyor…
Haber7
Çölaşan kovulma nedeninin siyasi baskı olduğunu dile getirirken Aydın Doğan ise Çölaşan'ın artık kontrol edilemez olduğu iddiası ile bizzat kovduğunu iddia ediyordu.
2007'de Çölaşan'ın kovulması sonrsı ikili arasındaki tartışmalar bayağı ses getirmişti…
Aydın Doğan 5 Ekim'de TBBM Darbeleri Önleme Komisyonu verdiği ifadede gazeteyle ilişkisi kesilen yazarlar için “Siyasi baskı yoktu… Emin Çölaşan'ı kovmam için bana siyasi baskı yapılmadı” dedi.
İkili arasında dönen halkın sonradan haberdar olduğu temiz denemeyecek ilişkiler deşifre oluyordu! Medya patronu Doğan ile yazarlar arasındaki etik olmayan para alışverişleri de ortaya saçıldı.
Aydın Doğan, Çölaşan'ı kovma gerekçesini “Onu ben kovdum. Çünkü her seferinde benden 300 bin 500 bin götürdü. ‘Ben gidiyorum' diye bize haber gönderir, biz de ‘aman gitme' deyip para verirdik! Emin yönetilemez hale gelmişti. ‘Gazetenin sahibinin gücü bana yetmez' diyordu” şeklinde anlattı.
Doğan'ın komisyona verdiği ifadeye Çölaşan köşesinden cevap verdi.
Çölaşan, DSP-MHP-ANAP Koalisyonu döneminde her şeyin yolunda gittiğini, Doğan'ın koalisyonun bir kanadını karşısına aldığında diğerine sığındığını itiraf ediyordu.
Çölaşan'a göre 2002'de iktidara gelen AK Parti'yle baskı başlamıştı. Aydın Doğan'ın kendisine “Bu AKP hükümetini eleştirme. Bunlar Türkiye'yi AB'ye sokacak, Türkiye kalkınacak. Bunlar özelleştirme başlattı, her şey çok güzel olacak” dediğini iddia etti.
Aydın Doğan'ın “sağ kolu, seçkin personeli” dediği Ertuğrul Özkök'ün yazılarını sansürlediği ve uyardığını öne süren Çölaşan, Doğan'ın Özkök aracılığıyla kendisine 3 seçenek sunulduğunu “ya aleyhte yazma, ya uzun tatile çık ya da istifa et” dediğini aktardı. Çölaşan'ın yazdıklarına göre istifa ederse Doğan tarafından büyük bir mükafat ile ödüllendirecekti.
Yazıda altı çizilmesi gereken çok önemli ifadeler de yer aldı. Aydın Doğan'ın dönem dönem Hürriyet yazarlarına para verdiğini itiraf eden Çölaşan, sadece para değil evler, villalar ve Beykoz konaklarından da verildiğini de aktardı. Kendine verilen paraları da itiraf ediyordu. Çölaşan evlerin villaların ve Beykoz konaklarının hangi yazarlara verdiğini açıklamıyordu...
Çölaşan 1997-1998,1999, 2002 ve 2006 yıllarında Doğan'dan para aldığını kabul ediyordu. Aldığı paralarla ilgili miktar bilgisi yazısında yer almadı. Ama Doğan'ın Komisyona verdiği ifadelerden meblağların bayağı yüklü olduğu ortaya çıktı…
Çölaşan, Doğan'ın aleyhinde yazdığı kitap yüzünden mahkemelik olduklarını ama Doğan'ın verilen paralarla ilgili iddiayı mahkemeye bile taşımadığının altını çiziyordu…
Özetle, Doğan, Çölaşan'ı istifa resti ile para sızdırmakla, Çölaşan da Doğan'ı yalan söylemekle suçluyor…
Karşılıklı kavga bir dönem medyada ne tür işler döndüğünü gözler önüne seriyor…
Vatandaş ise galibin kim olacağını merak ve ibretle izliyor…
Haber7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.