Ata yurdumuz Özbekistan bağımsızlığının 33. yılını kutluyor

Ata yurdumuz Özbekistan bağımsızlığının 33. yılını kutluyor

Orta Asya'nın en kalabalık ülkesi Özbekistan, eski Sovyetler Birliği'nin parçalanmasının ardından ilan ettiği bağımsızlığının 33. yılını kutluyor.

Yüzyıllar boyu Orta Asya'da kurulan Timurlular, Harzemşahlar, Şaybaniler, Babürlüler devletleri ile 19. yüzyılda Çar Rusyası tarafından devrilen Buhara Emirliği, Kokand ve Hive Hanlıklarına ev sahipliği yapan Özbekistan, Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 31 Ağustos 1991'de bağımsızlığını ilan etti.

Özbekistan Yüksek Konseyi, 31 Ağustos 1991'deki kararıyla Özbekistan'ın Devlet Bağımsızlığı Yasası'nı kabul ederek 1 Eylül'ün "Bağımsızlık Günü" olarak kutlanmasını kararlaştırdı.

Sovyet döneminde adeta pamuk deposu olan Özbekistan, bağımsızlığını kazanmasının ardından tarıma dayalı ekonomiden vazgeçerek ekonomisini çeşitlendirmeye başladı. Ülkede geleneksel tarım ve sanayinin yanı sıra otomotiv, elektronik, tekstil, konfeksiyon, dokuma, gıda, eczacılık, kimya, metal, makine, seramik ve maden sanayisi gibi sektörler geliştirilerek ekonominin farklı alanlarında atılımlar yapıldı.

Sahip bulunduğu potansiyeli kullanmak amacıyla tekstil sektörünü geliştirmeye özel önem veren Özbekistan, pamuk ihraç eden ülke olmaktan vazgeçerek tekstil sektöründe önemli yatırımlar yaptı. Bağımsızlığının ilk yıllarında tekstil ürünleri ithal eden ülke konumundaki Özbekistan, böylelikle bu ürünleri ihraç eden başlıca ülkelerin arasında yer aldı.

Mirziyoyev, ekonomik reformlar, açıklık ve iyi komşuluk politikasıyla yeni dönem başlattı

Eski Sovyetler Birliği'nden bağımsızlığını ilan ettiği dönemde Özbekistan'ın başında bulunan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov, 27 yıl boyunca ülkeyi yönetti. Bu dönemde kapalı ekonomik politika izleyen Kerimov, ülkesinin ekonomik açıdan yurt dışına fazla açılmasını sağlayamadı.

Dış politikada Rusya, Çin ve ABD gibi büyük ülkelerle mesafeli politika izleyen Özbekistan, komşu ülkelerle ilişkilerde sınır sorunları dahil bazı sıkıntılar yaşadı.

İslam Kerimov’un Eylül 2016'da vefat etmesinin ardından cumhurbaşkanı seçilen Şevket Mirziyoyev, ekonomik reformlar, diplomasideki açıklık politikası ve iyi komşuluk ilişkileri gibi girişimleriyle ülke tarihinde yeni bir dönem başlattı.

Göreve geldiği ilk günden itibaren dış politikada aktif diplomasi izleyen Mirziyoyev, Özbekistan'ın komşu ülkelerle ilişkilerini düzeltmeye çalıştı ve sınır sorunu dahil tüm sorunları çözmeyi başardı.

Eski Cumhurbaşkanı Kerimov döneminde, en son 2001'de yapılan Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirvesi'ne meclis başkanı düzeyinde katılım sağlayan Özbekistan, Mirziyoyev'in göreve gelmesinin ardından Türk Konseyine yeniden ilgi göstererek 2018'de Bişkek'te yapılan Türk Konseyi toplantısına uzun bir aradan sonra ilk defa cumhurbaşkanı düzeyinde katılım sağladı.

2019'de Konseye üye olan Özbekistan, Kasım 2022'de yeniden yapılandırılan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı. Üyesi olduğu uluslararası örgütlerin faaliyetinde de aktif şekilde yer alan Özbekistan, Eylül 2022’de Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Devlet Başkanları 22. Toplantısı'nı tertip etti.

Mirziyoyev'in göreve gelmesiyle, bölge ülkelerinin tamamıyla ortak sınırları bulunan Özbekistan, karşılıklı işbirliklerini geliştirerek taraflar arasında güven ortamının oluşmasına önemli katkı sağladı ve Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Konseyi'nin kurulmasına öncülük etti.

Bağımsızlık yıllarında GSYİH 5 kat arttı

Uluslararası finans kuruluşlarının gelecek 10 yılda dünyada en hızlı büyüyecek ülkeler arasında gösterdiği Özbekistan, sahip olduğu genç iş gücü ve zengin doğal kaynaklarla son 10 yılda yıllık ortalama yüzde 6-8 büyümesiyle dikkat çekiyor.

Eski Sovyetler Birliği döneminde, 1990'da 17,7 milyar dolar olan Özbekistan'ın gayrisafi yurt içi hasılası (GSYİH) bağımsızlık yıllarında 5 kat artarken ülke GSYİH'sı 2023'te 90,8 milyar dolara ulaştı. 2016'da 24,6 milyar dolar olan dış ticaret hacmi de son 7 yılda 2,5 kat artarak 2023'te 62 milyar 567 milyon dolar oldu.

Altın rezervleri bakımından dünyada 4'üncü, üretimde de 7'nci sırada yer alan Özbekistan'da yıllık 92 ton altın imal ediliyor. Uranyum rezervleri bakımından da dünyada 11'inci, üretiminde 7'nci sırada bulunan ülkede senede 4 ton uranyum elde ediliyor.

Dünyada en çok pamuk üreten ülkelerin arasında yer alan Özbekistan’da yıllık ortalama 3 milyon ton ham pamuk imal ediliyor, tamamını ülkedeki fabrikalarda işlemek amacıyla 2020'den itibaren üretilen pamuğun ihracatı tamamen durduruldu.

Özbekistan hükümetinin son yıllarda izlediği açıklık politikası, yatırım ortamı ve turizm sektörünü geliştirmeye yönelik attığı adımlarla adından söz ettirdi.

Bunun sonucunda 100'e yakın ülkeye vize muafiyeti ve kolaylığı sağlayan Özbekistan'a gelen turist sayısı ve yabancı yatırım hacmi önemli ölçüde artış gösterdi. 2016'da yaklaşık 4 milyar dolarlık yabancı yatırım çeken Özbekistan, son 7 yılda bu rakamı 5,5 kat artırarak 2023’te 22 milyar dolara çıkardı.

Hükümet, turizm alanında da önemli adımlar atarken bunun sonucunda 2016'da 2 milyondan fazla turistin ziyaret ettiği Özbekistan'a 2023'te 6,6 milyon turist geldi.

Türkiye ile ilişkiler, yüksek düzeyli stratejik ortaklık seviyesine çıkarıldı

Bağımsızlığını 31 Ağustos 1991'de ilan eden Özbekistan ile, bağımsızlık kararını 16 Aralık 1991'de tanıyan ilk ülke olan Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler, 4 Mart 1992'de kuruldu. 4 Mart'ta Türkiye-Özbekistan diplomatik ilişkilerinin tesisinin 32. yılı kutlandı.

Ülkede ilk büyükelçiliği açan Türkiye oldu. Türkiye'nin Taşkent Büyükelçiliği Nisan 1992'de, Özbekistan'ın Ankara Büyükelçiliği de Ocak 1993'te faaliyete başladı.

Özbekistan'ın bağımsızlık ilanının ardından geçen 24 yıl boyunca Türkiye ile ilişkilerinde farklı nedenlerden dolayı inişli çıkışlı dönemler yaşandı.

Jeostratejik konumu, köklü tarihi, zengin kültürel değerleri, ekonomik potansiyeli, 37 milyonu aşan nüfusu ve Orta Asya'nın tüm ülkeleriyle ortak sınırlarının bulunması nedeniyle bölgenin kilit ülkelerinden Özbekistan ile Türkiye arasında uzun yıllar durağan olan ilişkilerin seyri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kasım 2016'da Semerkant'a yaptığı ziyaretle değişti.

Erdoğan'ın bu ziyaretinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ile yaptığı görüşmeyle iki ülke ilişkileri canlandırıldı ve yeni bir dönem başladı. Bunun ardından Mirziyoyev, Ekim 2017'de Cumhurbaşkanı sıfatıyla 21 yıl aradan sonra Türkiye'yi ziyaret eden en üst düzey Özbek yetkili oldu.

İki ülke cumhurbaşkanları arasındaki yakın dostluk ve siyasi irade neticesinde ilişkiler, 2017'de stratejik ortaklık seviyesine yükseltildi. Uzun yıllardan beri yapılamayan Türkiye-Özbekistan Karma Ekonomik Komisyon Toplantıları düzenlendi.

2018'de iki liderin başkanlıklarında Türkiye-Özbekistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kuruldu. Konseyin ilk toplantısı Şubat 2020'de Ankara'da, ikinci toplantısı Mart 2022'de Taşkent'te, üçüncü toplantı da Haziran 2024'te Ankara'da gerçekleştirildi.

Bağımsızlık yıllarında Türk vatandaşlarına vize uygulayan Özbekistan hükümeti, Şubat 2018 itibarıyla Türk vatandaşlarına 30 günlük vize muafiyeti getirirken bunun neticesinde iki ülke vatandaşları arasında karşılıklı ziyaretler arttı.

2016'ya kadar iki ülke arasında haftada 5 kez yapılan tarifeli uçak seferleri haftada 90'a çıkarıldı. 2016'ya kadar sadece başkent Taşkent'e sefer düzenleyen Türk Hava Yolları, bugün Semerkant, Fergana, Urgenç ve Buhara’ya da uçak seferleri düzenlemeye başladı.

Türkiye, Özbekistan'ın en büyük dördüncü ticari ortağı

Türkiye ile Özbekistan arasındaki ticari ilişkilerde de yeni bir dönem başlarken 2016'da 1 milyar 242 milyon dolar olan ikili ticaret hacmi, 2023'te 3,1 milyar dolara ulaştı.

Özbekistan'ın dış ticaretinde 2016 öncesinde ilk 5 ülke arasında yer alan Türkiye, geçen sene yüzde 5'lik pay ile Rusya, Çin ve Kazakistan'ın ardından ülkenin dördüncü ticari ortağı olarak kayıtlara geçti.

Geçen yıl Özbekistan'ın Türkiye'ye ihracatı 1 milyar 248,5 milyon dolar, Türkiye'den ithalatı da 1 milyar 851 milyon 200 bin dolar olarak hesaplandı.

Bugün 14 binden fazla yabancı sermayeli işletmenin bulunduğu Özbekistan’da Türk sermayeli 1883 işletme faaliyetini sürdürürken Türkiye, Rusya ve Çin’in ardından en çok şirket kuran üçüncü ülke oldu.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.