Askerlerden şok itiraflar

Askerlerden şok itiraflar

Yeni yayına başlayan http://askerleranlatiyor.blogspot.com/ adresli web sitesinde çok ilginç askerlik anıları yer alıyor.

Şu ana kadar bine yakın atılan dayaklar, verilen haksız cezalar gibi “acı” anılarla yapılan yolsuzlukların anlatıldığı e-maillerin geldiği sitede yayınlanan tanıtım yazısında şu görüşlere yer veriliyor:

“Bu sitenin çıkış noktası umut. Bu ülkeye barış gelecekse herkesin ama herkesin emek vermesi gerektiğine inanıyoruz. Farklı seslere kulak vermenin, paylaşmanın ve konuşmanın vicdanları dirilteceğini umuyoruz. Yaşadıklarımızı paylaştıkça beylik ezberler yerini gerçek insanların yaşadığı gerçek sorunların tartışılmasına bırakacak.

Asker olarak doğulmuyor, bizlere nasıl asker olunduğunu anlatmanızı bekliyoruz.”

Sözkonusu sitede halen yayınlanan ilginç askerlik hatıralarından bazılarını  yazıldıkları biçimiyle (imla hatalarını düzeltmeden) sizlere sunuyoruz;

-----------------------------------------

5 Lira Taşıdık

2001-20002 yıllarında askerlik yaptım.

Birgün nöbetçi komutan bize "lojmanlara gidin, hanımda bir emanet var, alın gelin" dedi. Gittiğimiz mesafe Üsküdar- Küçükyalı Lojmanları arası. Komutanın eşinin ziline bastık ve "bizi binbaşımız " dedik. O da bize 5 TL (eski para 5 milyon) para verdi ve komutana götürmemizi söyledi. İnanin şoför arkadaşla ikimiz şaştık kaldık.

Bunun için devletin resmi aracı görevlendirilir mi? Aracın yaktığı mazot 5 TL gelir. İnsaf! Bir de bu keyfi araç görevlendirmeleri son bulsa...

İsimsiz, bize ulaşan eski asker


Daha Fazlasını Yazamıyorum Sinirlerim Bozuluyor

Samsun Talimgah Tabur Karargahı'nda usta asker olarak görev yaptım. Yaklaşık 8 yıl geçti üzerinden. Bu 8 yıl içerisinde o günleri unutmak için çok çaba harcadım. Herkes askerlik anılarını anlatır, ben anlatmam çünkü ben orada çok sayıda yanlış, vatana ihanet, hırsızlık, haysiyetsizlik gördüm. Şu anda asker arkadaşlarımın hiçbiri ile görüşmüyorum. O kadar nefret ettim ki hiçbir şekilde hatırlamak istemiyorum. Bu siteyi bir haberde gördüm ve baktım. Okuduklarım bana birçok şeyi hatırlattı. Şunu anladım, yalnız ben yaşamamışım bu iğrenç olayları. Hatta daha kötülerini yaşayanlar da varmış.

Size nereden başlayarak anlatayım bilemiyorum. Karargah bölük komutanının karargah askerlerini haraca bağladığını mı? S3 binbaşısının her nöbette askerleri çerez ve meyve almaya zorladığını mı? Botlarını ayağındayken askerlere boyattığını mı? Karargah komutanının askerleri hamal gibi ev taşımaya, kömür taşımaya gönderdiğini mi? Karargahta görevli bir rütbelinin ambardan yaptığı hırsızlıkları mı? Kantinden sorumlu subayların hırsızlıklarını mı?

Yoksa benim şahsıma en acı gelenleri mi?
S3'te bulunan bir uzman çavuşun yaptıklarını mı? Yanlış hatırlamıyorsam yönetmeliğe göre S3'te uzman çavuş görevli olamıyordu ama bizde en hakiki yalaka bir tane vardı. Kendisi ırkçılık yapıyordu. Beni sürekli olarak Doğulu olduğum için küçümsüyordu ve bana zulmediyordu. Bu adam bana sürekli dürüstlükten bahsederdi ama çocuğunun silgisini kırtasiye ambarından alır evine götürürdü. Şu anda bir silgi 30-50 kuruştur. Tüm kırtasiye masrafını ambardan karşılardı. Bizi kömür ve odununu taşımak için evine çağırırdı. Gitmeyince zulmederdi. Bize çarşıdan film aldırır evinde seyrederdi. Daha fazlasını yazamıyorum sinirlerim bozuluyor. Ben her zaman soranlara askerlik yapmaya gittim ama orada komutanlara uşaklık yaptım diyorum. Umarım ordumuz askeriyenin yüzkarası olan bu insanlardan en kısa sürede kurtulur.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker


Geri Dönüşüm Kutusu

Askerliğimi mesleğim olan programcılık nedeniyle bilgiyarların bol olduğu OBİ'de yaptım. Daha önce yurtdışında kaldığım için 30'lu yaşlarda gitmiştim askere.

Birgün kısım komutanımdan bilgisayarın geri dönüşüm kutusu; yani çöp tenekesi dolu diye dayak yedim. Bu ve bunun gibi bir sürü saçma şey yüzünden bu insanlardan nefret ettim.

Daha önce incimiz, gözbebeğimiz diye baktığım kurumun ne kadar kokuşmuş ve insafsızlaşmış ve de bol olan askere nasıl muamele yaptığını ve kıymet vermediğini gördüm. Şimdi evliyim bir erkek çocuğum var. Çok istemiştim çocuğum kız olsun, bu sıkıntıları çekmesi diye.

Allah'a havale ediyorum.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker


Masraflar Şişiriliyordu

222 Nolu Hava Radar Kıta Komutanlığı'nda kısa dönem çavuş olarak görev yaptım.

Kıtanın postane işlerine bakıyordum. Devlet hastanesinden aylık olarak masraf raporları gelirdi. Bir keresinde ben de gözümdeki bir şikayet yüzünden hastaneye gtimiştim. Kendi raporlarıma bir bakayım dedim. Hastanede 3 dakika süren göz kontrolüme rağmen evraklarda üzerimde yapmadıkları test kalmamış görünüyordu ve bunu da askeriyeye fatura ediyorlardı. Kan testi, idrar testi vs.
Diğer arkadaşların da bir sürü test yaptırdıkları yazılıydı.

Bu durumu komutana "bir yanlışlık olmuş herhalde" şeklinde kibarca(!) bildirdiğimde "çavuş, sen işine bak, boyundan büyük işlere karışma" şeklinde aldığım cevap her şeyi aydınlatıyordu!

Vergilerin nerelere gittiğini gözlerimle görerek bir kere daha şükrettim mevlaya.
Bu kadar hırsızlığa, talana rağmen memleket kimbilir kimlerin yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker


Üniformayla Camiye Girmek Yasakmış

Askerliğimi Bartın'da yaptım. Askerliğim boyunca iki Ramazan, iki de Kurban Bayramı yaşadım. İlk Ramazan'ın ilk Cuma günü çarşıya çıkmak için bölük komutanımdan izin istedim. Sağolsun izin verdi. Doğruca camiye gittim ve Cuma namazını kıldım.

Ne bileyim üniforma ile camiye girmenin yasak olduğunu. Askerliğim boyunca bir daha Cuma'ya gidemedim.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker


Önce Tokat At Sonra Dinle

Yıl:2006-2007
Yer:Şırnak/Akçay

Hangi birini anlatayım bilmiyorum. Er olarak en az duranlarımız 12 ay duruyor, on satıra sığdırmak zor. Ama önemli anekdotları satırbaşları olarak paylaşayım.


KTM (Katılım ve Toplama Merkezi) Zulmü

Birliklerimize gidene kadar Mardin, Diyarbakır, Şırnak, Cizre-Akçay vs... (iniş yaptığınız güzergaha göre değişiyor) KTM'lerde kalırsınız. Teröristlerin bile göremeyeceği insanlık dışı muameleler. Taş taşıtmalar, ot yoldurmalar, diğer kadrolu askerlerin tıkanan tuvaletlerini açtırmalar, 50 kişilik yatakhanede 80-90-100 kişiyi yerlerde yatırmalar.

Somut bir olay anlatayım. Yer, Şırnak Akçay. R. isimli uzman başçavuş piskopat biri KTM'ye gelen askerlere yoklama yapıyor. 300 kişiye dizüstü çök emri vermiş. Arkalarda bir erin adını okuyor, er kalabalıktan sesini zor duyuyor; ama koşarak geliyor öne. Uzman çavuş çocuğun kulağına doğru bir vuruyor, çocuğun ayakları yerden kesiliyor ve çök vaziyetindeki askerlerin üzerine uçuyor resmen. Uzman çavuş böylece kendini ispatlamış oluyor.

Düşünün ki o er İstanbul'dan, Bursa'dan Aydın'dan, bir yerden gelmiş ve daha "ben nasıl bir coğrafyaya geldim, nasıl bir yer burası, Allahım sen böyle bir yer de yarattın mı" diye düşünürken KTM'de gördüğü zulüm bu. İzinlere gelip giderken de böyledir.


Neden revire gittin dayağı

Asker görevden (dağdan) gelir. Teğmen izinli olduğu için tim komutanından izin alır ve durumu acil olduğu için Ş.A.H'a (Şırnak Askeri Hastanesi'ne) sevk edilir. Teğmen yatağından kalkar, gelir öylesine, "bir durum var mı" der. Bir askerin Ş.A.H'a sevk edildiğini duyunca "benim niye haberim yok, gel lan buraya" der; "komutanım, izinliydiniz" demeye fırsat vermeden yeniyetme bu teğmen ere vurur.

Erin kulağından kan geldi o tokatın etkisiyle. Sanıyorum ciddi bir hasar kalmıştır. Eri ancak tokattan sonra dinler. Düşünün gerisini siz.

Bunu anlatırken İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde Diyarbakır'a yaptığı bir ziyarette, kameraların önünde eski bir askerin 9 sene önce Güneydoğu'da askerken gördüğü eziyet sebebiyle sağır kaldığını söylemesi geldi aklıma. Sonra İlker Bey'in adamı görmezden gelme çabası ve o tepeden bakışı...

Demek ki normalleştirilmiş bu durumlar.

Askerlerin rütbelilerin evlerini taşıdığını söylemeye gerek bile yok. Daha neler neler...

Umarım siteniz bir engellemeyle karşı karşıya kalmaz. Hem siz hem biz mağdur edilmeyiz. Yıllar yılı askerdeyken askerliğini yakarız diyerek, askerlik bitince de "devlet sırrıdır askerlikten soğutmadan ceza alırsın" tehditleriyle bugüne kadar kimse cesaret edemedi bunları konuşmaya.

Ama inşallah demokratik bir hak olan bu paylaşımlar engellenmez.

Şunu da ekleyeyim. Sivil hayatta bile göremeyeceğimiz altın kalpli kıymetli komutanlarımız da var; ama maalesef sayıları çok ama çok az.

Allah TSK'ya Türk Milletine layık komutanlar nasip eylesin. Asker gerekli fedekarlık noktasında canına feda etmeye baştan yeminli ve razı, eğer ki ordu gene peygamber ocağı olabilirse.

İsimsiz, bize ulaşan eski asker”


HaBertaraf.com

Etiketler :