ASELSAN davasında iddialar şüpheleri körüklemekte!
İntihar ettiği öne sürülen ASELSAN Mühendisleriyle ilgili ortaya atılan iddialar, gerçekten intihar mı yoksa korkunç bir cinayet mi şüphelerini daha da körüklemekte.
VE Bayram…
İslam coğrafyası yine büyük acılarla karşı karşıya…
Arakan, Filistin, Urumçi, Afganistan, Irak, Suriye, Afrika, Patani ve Nepal halkı özgürlüğünü arıyor. Savaşın ve şiddetin en masum kurbanları olan çocuklar yine ağlıyor…
Ama ağlayanlar sadece çocuklar değil… Arife günüydü. Elime bir posta ulaştı.
ASELSAN’da yaşanan 4 sır intiharın son halkası olan ve askerlik görevini yerine getirirken nöbet esnasında şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden ASELSAN mühendisi Burhaneddin Volkan’ın babası emekli Başçavuş Mahmut Volkan’dan gelen bir mektup…
Psikolojisinin kimyasallar ile bozularak, adım adım intihara sürüklendiği öne sürülen, ASELSAN’ın Komuta Kontrol ve Haberleşme Yazılım Mühendisliği’nin Uçak Komuta Kontrol Merkezi bölümünde başarılı işlere imza atan genç mühendis Burhaneddin Volkan’ın babası bir yandan acısını paylaşıyor bir yandan ise kamuoyu oluşturmamız için yardım istiyordu. Acılı baba Volkan, mektubunda; “Başbakanlık Teftiş Kurulunu” harekete geçiren Başbakan Erdoğan’a ulaşamadığı için bizler aracılığıyla ‘teşekkür’ ediyor, “Çocuklarımızın ölmediğini, öldürüldüğünü Sayın Başbakanımız ortaya çıkartacaktır.
Ona olan güvenimiz tamdır” diyordu. ASELSAN’da oğlunun çalıştığı dönemde ansızın rahatsızlanarak eve geldiğini, bir süre psikolojik tedavi gördükten sonra ansızın askere gitme kararı aldığını ifade eden baba, “Oğlum bir şeyden çekinerek adeta TSK’ya sığınmak istiyordu” şeklinde devam ediyor satırlarına… Yüreğimizin satırlarına acı işleyen ifadelerinin ardından, oğlunun ansızın ASELSAN’daki işini bırakarak TSK’ya sığındığını ancak bu sığınmanın kendilerine felaket getirdiğini anlatıyor.
Bakın, baba ne diyor: “Bando Okullar Komutanlığı’nda birlik ve okul komutanı tarafından askeri hiyerarşinin çok üstünde bir baskı uygulaması sonucunda tekrar eskisi gibi rahatsızlanmıştır. Ambulans ile hastaneye sevk edilmesi gerekirken nöbete gönderilmiştir. Nöbette 08 Ekim 2007 tarihinde ölüm vukuatı olmuştur.
Oğluma yapılan bu baskıyı ve Kara Kuvvetleri Askeri Mahkemesinin ön yargılı tutumunu tüm detayları ile görevlendirilecek personele anlatmak istiyorum.
” Olay sonrası oğlunun askerlik arkadaşları ile görüşen ve detaylı bilgiye sahip olan baba derdini anlatacak yetkili bir kurum aradığını, mektubunda genişçe ifade ediyor. ASELSAN mühendislerinin iradelerinin kimyasallarla bozulmuş olabileceğini vurgulayan Mahmut Volkan, konu hakkında yaptığı araştırmalarda elde ettiği bilgileri de uzun uzun anlatıyor. Halktan hoşgörü beklediğini belirten baba Volkan mektubunu şu şekilde sonlandırıyor:
“Hiçbir kurum ve yetkili mühendislerin ölümü ile ilgili bize ve kamuoyuna müspet veya menfi bir açıklama yapmamıştır. ASELSAN yetkilileri mühendis ölümlerinin gündeme gelmesinden adeta rahatsız olduklarını basından takip ediyoruz. Hiçbir şey devamlı gizli kalmaz.
Bende oğlu askerde iken ölen binlerce acılı babalardan biriyim. ASELSAN’daki görevlerine müteakip ölen bu mühendisler istikbalde memleketin kaderine tesir edebilecek kişilerdi. Bu nedenle ölümleri halkı ve kamuoyunu da ilgilendiriyor. Konun tekrar gündeme gelmesinin sebebi budur. Ve Sayın Başbakanın konuyla ilgili verdiği talimattır… Halkın bizleri hoşgörü ile karşılamasını saygılarımla arz ederim.”
Umarız bu mektup cevapsız bırakılmaz… Burhaneddin Volkan’ın ansızın ASELSAN’dan ayrılma isteği, hastane yerine nöbete gönderilmesi, kimyasallar ile psikolojisinin bozulma ve komutanları tarafından baskı gördüğü iddialarıaçığa kavuşturulur. “Ben hazırım. Bildiklerimi anlatacak görevliler bekliyorum” diyen acılı babanın ifadesine başvurulur…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.