Arınç'tan haber siteleri hakkında açıklama

Arınç'tan haber siteleri hakkında açıklama

Bülent Arınç, internet haber sitelerinin basın kanunu içine alınmasıyla ilgili düzenlemenin son durumu hakkında bilgi verdi.

Bülent Arınç, Başbakanlık merkez binada Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Başkanı Dursun Güleryüz ve beraberindeki heyeti kabul etti. RATEM''in çalışmalarından övgü ile söz eden Arınç, dernekle iş birliğine önem verdiklerini dile getirdi. Radyo televizyon yayıncılığıyla ilgili 2 yıl önce çıkarılan kanunun sonuçlarını vermeye başladığını belirten Arınç, özellikle AB yönergeleri doğrultusunda, yeni terminolojilerin de kullanılmasıyla yasanın çok daha fonksiyonel hale geldiğini bildirdi.

Reklam ve ilan konusuna değinen Arınç, "Basın İlan Kurumu'nun bazı maddelerinde değişiklik yapılması ve kamu reklamlarının Basın İlan Kurumu üzerinden radyo, televizyon, internet haber sitelerine verilmesi hususunda bir teklif TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda bekliyor." diye konuştu. Arınç, konunun yeni yasama döneminde gündeme getirileceğini ifade etti.

İnternet haber sitelerinin basın kanunu içerisine alınması gerektiğini anlatan Arınç, şu ifadeleri kullandı: “Çalışmayı 2 yıldır takip ediyoruz. Onun hazırlığını da çoktan bitirdik. Tabii paylaşım siteleriyle ilgili bir düzenleme getirmiyoruz, getiremiyoruz. Ama kamuoyunda daha çok internetin sorumsuzluğu üzerine bazı şikayetler yoğunlaşınca ve internette kişisel haklara saldırı, ahlaksız bazı yazılar, yorumlar, insanların aile hayatlarına giren bir takım şeyler olunca internet konusu ne zaman açılsa kendiliğinden bir tepki oluşuyor. Bilişim suçları için bir adli takibat var, ama onun da sonuç verdiği görülmüyor. Dolayısıyla internet medyasının bir yasal düzenleme içerisine alınması ne kadar masum, ne kadar doğru, ne kadar haklı bir iş ise internetin 'i'si bile konuşulduğunda 'vay gene bu adamlar böyle mi yapacak' diye bir sıkıntı ortaya çıkıyor. Haber portallarının, özellikle Basın Kanunu içerisinde gazeteci sıfatıyla basın kartına sahip insanlar tarafından götürülmesini, resmi ilan ve reklamların da hem radyo televizyon hem de internet haber siteleri tarafından yayınlanmasına imkan verilmesini düşünüyoruz.”

“REKLAM PASTASINI BÜYÜTECEK KONULARA GİRMEMİZ LAZIM”

Para desteği yapamadıklarını, ancak reklam pastasını büyüterek, reklam kapsamına girecek işleri artırarak ciddi bir destek verilmesinin mümkün olduğunu belirten Arınç, "Geçen yapılan RTÜK Yasası değişikliğinde siyasi reklamlara izin verilmesi. Bunun yanında reçetesiz satılabilen ürünlerin bir şekilde yine reklam konusu olması maalesef suistimal ediliyor. Bunun önüne geçmemiz mümkün değil, ama suistimal ediliyor diye iyi niyetli radyo ve televizyonları bundan mahrum etmeyi düşünmedik. Belki bu kapsamda yapabileceğimiz reklam pastasını biraz daha büyütecek konulara girmemiz lazım." şeklinde konuştu.

FARKLI DİLLERDE REKLAM VE PROPAGANDA

Geçen seçimlerde siyasi reklamlardan ulusal yayın yapan televizyonların yerel televizyonlardan çok daha fazla pay aldığını belirten Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir de farklı dillerde yayıncılık yapılabilmesi konusu siyasi reklamlarda ve propagandada kabul edilmemişti. Bu dönem zannediyorum o da kabul edilecek. Öyle bir düzenlememiz var. Böylece televizyonların çok daha rahat yayın yapabilmesine, daha kaliteli eleman çalıştırabilmesine, çalışanların da ücretlerinin hem ödenmesine hem de biraz daha artırılmasına katkı sağlamak istiyoruz. Çünkü gerçekten çok düşük ücretlerle çalışıyorlar. Bazıları iyi niyetli işverenler olmasına rağmen imkansızlıklardan, bazıları da kötü niyetli işverenlerin yok pahasına eleman çalıştırma arzularından kaynaklanıyor."

“YEREL GAZETELER İŞİ TİCARETE DÖKMÜŞ”

Yerel gazetelerin durumuna da değinen Başbakan Yardımcısı Arınç, yerel gazetelerle ilgili sıkı denetim yapılması gerektiğini vurguladı. Arınç, Basın İlan Kurumu'ndan para alabilmek adına hayali ve kalitesiz yayınlar çıkarıldığını belirterek, bunları doğru bulmadığını ve kaliteli, çalışanları mutlaka Gazetecilik yapan kişilerden oluşan yerel basın görmek istediklerinin altını çizdi.

Bu kapsamda Basın İlan Kurumu'nun gazeteleri evlendirme gibi bir formül uyguladığını anlatan Arınç, bazı ilerde 10-20 olan gazete sayısının sahibi tarafından teke indirilmesi ve bazı yerlerde yapılan birleşmelerle bazı yerel yayınlarda kaliteli yayına doğru gidildiğini aktardı. Arınç, "Bunu biraz daha mecburi hale getirmemiz lazım. Çünkü maşallah her yere gittiğimde 10'dan aşağı gazete yok. Bunların satılması mümkün değil. Zaten bayi satışı da yok. Yaptığımız incelemelerde tirajı 500 görünen gazetenin 5 tanesinin bile bayiden alınmadığı ortaya çıkıyor. Bunlar bir şekilde satış usulleriyle, bizden 15-20 milyarı almak suretiyle bu işi adeta bir ticarete dönüştürmüş durumdalar. Gazetecilik ayrı, ticaret ayrı şey. Gazete çıkarıyor görünerek para kazanmak yeni icat oldu. Tüfek icat oldu mertlik bozuldu." değerlendirmesinde bulundu.

BURSASPOR KULÜBÜ BAŞKANI YAZICI’NIN VEFAT HABERİNİ ALDI

Bu arada Başbakan Yardımcısı Arınç, açıklama yaptığı esnada, Bursaspor Kulüp Başkanı İbrahim Yazıcı'nın vefat ettiği bilgisi geldi. Yazıcı'nın durumunu birkaç günden bu yana takip ettiğini belirten Arınç, Yazıcı'ya Allah'tan rahmet diledi. İbrahim Yazıcı'nın Parlamento geçmişi olduğunu da anımsatan Arınç, yakın olarak görüştüğü bir isim olduğunu söyledi. Arınç, Yazıcı'nın yakınlarına, Bursaspor'a, Bursa halkına, Bursaspor taraftarlarına, futbolcularına, tüm sevenlerine Allah'tan sabır ve başsağlığı dileğinde bulundu.

CHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.