Bilindiği gibi, 21-22-23/12/2012 tarihinde Şanlıurfa Harran Otel’de ARAPDER'in (Türkiyeli Araplar Yardımlaşma ve Kültür Derneği) ev sahipliğinde Suriye’den gelen Türkmen, Kürt, Arap ve Hıristiyan temsilcilerinden oluşan yaklaşık 600 kişinin katıldığı geniş istişari bir toplantı gerçekleştirildi.

Suriye’de akan kanı durdurmak, çatışan guruplar arasında barışı tesis etmek, Suriyeli mültecilere yardım etmek ve Esad zulmüne karşı uluslar arası kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı düzenlen bu toplantı; üzülerek söyleyelim ki Türkiye’deki bir gurup özellikle ulusalcı çizgideki bazı basın mensupları tarafından farklı yönlere çekilmek istenmiş ve Türkiye kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesi amaçlanmıştır.

Toplantımıza özellikle Suriye’nin Rakka, Haseke ve Derzor illerini kapsayan ve El-Cezire diye tanımlanan bölgedeki aşiretler, etnik farklılıkların ve dini gurupların temsilcileri ile gazeteciler, mülki idarecililer, kanaat önderleri ve siyasi parti temsilcileri davet edilmiş ve katılmışlardır.

Katılan aşiret isimleri şöyledir: Elcubur kabilesi, Eligede kabilesi, Kiki kabilesi, Albuşaban kabilesi, Bagara kabilesi, El vülde aşireti, Niemi aşireti, Turkmen temsilciler, Asuri temsilcileri, Kürt temsilciler Cecen temsilciler, Çerekez temsilciler, Abdulaziz Temo (PKK tarafından öldürülen Mişel Temo’nun kardeşi), 112 bölük ve tugay komutanı, 14 farklı parti temsilcisi, Aydınlar, Gazeteciler.

Görüldüğü gibi toplantımızda Suriye dışından her hangi bir katılımcı olmamıştır. Katılımcıların tamamı Suriyeli ve özellikle El-Cezire bölgesinden gelmişlerdir. El Cezire dediğimiz bölge Türkiye ile Suriye sınırını teşkil etmekte Suriye kuzeyi olarak da tanımlanmaktadır. Bu bölge Araplar, Kürtler, Türkmenler, Süryaniler, Asurîler, Dürzîler, Çeçenler gibi farklı inanç ve ırkların birlikte yaşadığı bölgedir ve her yönüyle Türkiye’yi ilgilendirmektedir. Ayrıca bizlerin de yoğun akrabalılık ilişkilerinin olduğu bir bölgedir.

Toplantı sonucunda katılımcıların tam mutabakatı ile bir deklarasyon yayınlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Deklarasyon El-Cezire Fırat Kurtuluş Cephesi Üyesi Rakam el-Hıdır tarafından okunmuştur. Deklarasyonda kısaca; toplantının, Suriye direnişinin karşılaştığı problemleri görüşmek üzere ülkedeki bütün grupların geniş katılımıyla gerçekleştirildiğini, El-Cezire ve Fırat Kurtuluş Cephesi'nin Beşşar Esed sonrası için yol haritasını belirlemek üzere bir araya gelindiğini belirtmektedir. Bu deklarasyon her kesin ulaşabileceği şekilde basın mensuplarına da dağıtılmıştır.

Gerçekleştirdiğimiz toplantı ile aynı günlere denk gelen ve bizlerle hiçbir ilgisi bulunmayan ayrı bir toplantı da Şanlıurfa Dedeman Otel’de gerçekleştirilmiş. Basından öğrenebildiğimiz kadarıyla bu toplantıda ABD Konsolosluk yetkililer, bazı CIA temsilcileri ve Suriye’den PYD temsilcileri ile bazı Suriyeli aşiretler katılmış.

Bizimle hiçbir ilgisi bulunmayan ve Dedeman Otel’de gerçekleştirilen bu toplantının kasıtlı olarak bizimle ilişkilendirilmesi bizleri son derece rahatsız etmiştir. Bazı yazar erbabının bu şekilde kamuoyunu dezenformasyona uğratması, Türkiye’nin yararına değil aksine zararına olmaktadır. Türkiye Devleti Suriye konusunda doğru tavır gerçekleştirmiş ve yüz binlerin üstünde mülteciye kucak açmıştır. Bizlerde tamamen insani olan yardımlaşma duygumuz ile Suriyelilere yardımcı olmak çabasındayız. Unutulmamalıdır ki bizlerin akrabalık bağları ve ticari ilişkileri de mevcuttur.

Yine unutulmaması gereken ve aklıselim herkesin üzerinde hassasiyetle durması gereken bir konu da bölgede bir Kürt-Arap çatışmasının çıkabilme tehlikesidir. Bu senaryo sinsi bir şekilde yürütülmektedir ve bizler bunun önüne geçebilmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Böyle bir çatışmanın tüm Ortadoğu’yu kasıp kavuracağını herkes bilmelidir. Türkiye de bu durumdan zarar görebilecek ülkelerin başında gelmektedir.

Tüm çabamız özgür, refah içinde bir Suriye’dir.

Şükrü KIRBOĞA

ARAPDER Genel Başkanı