“Milyarlarca dolarlık vergi cezası nedeniyle zor günler geçiren ve hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya olan işadamı Aydın Doğan'ın, Abdullah Öcalan'ı Kenya'da yakalayıp getiren ekibin içinde olduğu öğrenildi. Hatta Doğan, Öcalan'ı getiren uçakta ona 'Memlekete hoş geldin' diyen kişiydi”

Uğur Dündar, yakında bu anonsla haber bültenine girerse şaşırmayın.

Çünkü Dündar, son dönemde kim ağır bir suçla karşı karşıya kalsa onu Öcalan'ı yakalayıp getiren ekipte olmakla taltif edip haber yapıyor.

Son olarak Balyoz Operasyonu kapsamında gözaltına alınan (sonradan tutuklandı) Korgeneral Engin Alan'la ilgili yaptı benzer haberi. Dündar, Korgeneral Alan'ı, Öcalan'ı yakalayan ekipte ilan etti ve bol soslu bir propaganda yaptı.

Daha önce de Ergenekon tutuklusu Albay Levent Göktaş'la ilgili benzer haber yapmıştı. Hatta Arena'da Göktaş'ın avukatı eski astsubay Serdar Öztürk'ü konuk ettiklerinde Uğur Dündar, bunu ısrarla sormuş, Öcalan'ı getiren ekipte olduğunu Öztürk'e dedirtmeye çalışmıştı. Öztürk, açık kapı bırakarak soruyu “bunlar gizli şeyler” çerçevesinde geçiştirmişti.

Sonuçta Albay Göktaş'ın o ekipte olmadığı ortaya çıktı. Dündar'ın ekranlarını açtığı, her türlü imkanı tanıdığı ve güzel sorularıyla kendini anlatma fırsatı verdiği Serdar Öztürk de şimdi tutuklu. Öztürk'ün ofisinde “Dursun Çiçek imzalı İrticayla Mücadele Eylem Planı” bulunmuştu.

Dündar'ın Öcalan'ı Yakalayanlar ekibi genişlerken, tutuklanan Korgeneral Alan'ın da Kenya'ya gitmediği ve o timde olmadığı ortaya çıktı. Aslında o timde asker olmadığı biliniyor.

Mehmet Ali Birand'a da artık gına gelmiş olacak ki sonunda herkesin bildiği bu gerçeği yazdı ve o ekiptekilerin tamamının MİT mensubu olduğunu köşesine MİT'e dayandırarak taşıdı.

Bu olayın maddi yalanlar boyutu. Bir de özü var….

Dündar, Öcalan'ı getirenleri “kahraman” gibi sunarak, haklarındaki ağır Ergenekon iddialarından psikolojik olarak kurtarmaya çalışsa da gerçek böyle değil. Çünkü Öcalan'ı getirenler kahraman değil. Bizzat dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in de ağzından doğrulandığı üzere; “Apo'yu biz yakalamadık, Amerika Paketleyip verdi”…

Yani Öcalan'ı getirenler sadece “kargocu”…

Amerika'nın işini bitirdiği, paketlediği, elleri, yüzü, gözü koli bantlarıyla bağlanmış, etkisiz hale getirilmiş, silahsız, yanında militanı olmayan bir canlı kargo taşınması…

Buradan kahraman çıkmaz… Halk da ikna olmaz…

Ergenekon sanıkları hakkında binlerce ıslak/kuru belge, görüntü, ses kaydına karşılık "Soruşturmacı" Gazeteci Dündar'ın elinde tek belge yok. Sığınacak liman olarak elinde “Öcalan”ın kalması dramatik...

Kaynak:Postmedya