Amaç, Ergenekon davasını bitirmek

Amaç, Ergenekon davasını bitirmek

CHP'nin Meclis'i boykot etmesindeki asıl hedef tartışılırken, partinin yetkili isimlerinden bu konuda ipucu veren açıklamalar geldi.

CHP'li İsa Gök'ün, "Sadece Haberal ve Balbay değil, diğer Ergenekon tutuklularının da bırakılmasını istiyoruz." sözleri hukukçular ve aydınlar tarafından "Boykotun amacı Ergenekon davasını çökertmek." şeklinde yorumlandı.

CHP Mersin Milletvekili İsa Gök'ün, katıldığı bir canlı yayında 'sadece Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın değil, diğer Ergenekon tutuklularının da serbest kalmasını istediklerini' söylemesi, Meclis'i boykot planının perde arkasını açığa çıkardı. "AKP'ye kuzu kuzu diz çöktüreceğiz." diyen Gök ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bu durumu dünyaya yayacağız, duymayan kalmayacak." mesajı 'krizin asıl amacı Ergenekon davasını bitirmek' şeklinde yorumladı. Aydınlara ve hukukçulara göre, Ergenekon tutuklusu isimlerin aday gösterilmesiyle başlayan süreçte, Meclis'i boykot aşamasına geçildi. Atılan adımlar, seçimlerden önce yapılan "Bu, derin güçlerin bir projesi. Amaçları, Ergenekon, Balyoz ve KCK davalarını bitirmek. Tahliye edilmeyeceği bilinen adayları seçtirerek, Türkiye'yi uluslararası alanda zor durumda bırakmaya çalışacaklar." uyarısını doğruluyor. Yargıda Reform Grubu, dün yaptığı açıklamada bu konuya dikkat çekerek "Ergenekon sanıklarını mahkeme tahliye etmezse saygı duyarız." diyenleri bu söylemlerinde tutarlı olmaya çağırdı. CHP'yi BDP ile aynı çizgiye gelmekle eleştiren eski İzmir Milletvekili Recai Birgün ise "BDP'nin Türk versiyonu oldular. Yarın dağa çıkarlarsa şaşırmam." ifadelerini kullandı.

Kamuoyu, CHP ve BDP'nin önceki gün Meclis'i boykot ederek TBMM tarihinde bir ilke imza atmasına kilitlendi. Özellikle CHP'nin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un, seçimlerden önce "Anayasa açık ve net. Tahliye olamazlar. Mahkemeler izin vermezse Meclis'e gelemezler. Yargı kararına saygı duyacağız." demelerine rağmen neden seçimlerden sonra ağız değiştirdiği merak konusu. CHP'yi hem kendi tabanında hem de kamuoyunda zor durumda bırakan bu ısrarın perde arkasında ne yattığı üzerinde çeşitli teoriler üretiliyor. Ağırlıklı görüş, CHP'nin 'Ergenekon'a teslim olduğu' ve asıl niyetin Ergenekon davasını bitirmek olduğu yönünde. Önceki gün ilk elden sıcağı sıcağına yapılan açıklamalar da bunu teyit eder nitelikteydi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Haber Türk TV'deki Teke Tek programında, "Bugün verdiğimiz karar sıradan bir karar değil. Verdiğimiz mücadele sıradan bir mücadele değil. Bazen vereceğiniz bir tepkiyle dünyanın ilgisini çekersiniz. Biz bunu dünyanın her tarafına taşıyacağız." ifadelerini kullandı. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök de Meclis bahçesinden katıldığı Show TV canlı yayınında, sadece Mustafa Balbay ya da Mehmet Haberal'ın söz konusu olmadığını, bütün Ergenekon tutuklularının serbest kalmasını istediklerini itiraf etti. Gök, "AKP'ye bu konuda diz çöktüreceğiz. Bunu çözecek.'' şeklinde iddialı açıklamalar yaptı.

Köşe yazarları da CHP'nin 'tarihî kararını' Ergenekon davasını sonlandırma çabası olarak değerlendirdi. Yeni Şafak Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, CHP'nin asıl isteğinin Silivri'yi boşaltmak olduğunu kaydetti. Selvi, dünkü yazısında, "Burada amaç sadece Balbay ile Haberal'ı tahliye ettirmek değil, onları kaldıraç olarak kullanıp Silivri'yi boşaltmak. Kemal Bey, son günlerde bir 'Sarı Öküz' fıkrası anlatmaya başladı ya, oradaki, 'Sarı Öküz' bu." ifadelerini kullandı.

Taraf Gazetesi'nden Lale Kemal de CHP'nin tutuklu vekillerle ilgili tavrının altında bütün Ergenekon sanıklarının tahliye edilmesi isteğinin yattığını savundu.

Yazısında CHP'nin Ergenekon sanıklarını aday göstererek davayı sulandırmaya çalıştığı fikrine yer veren Kemal, konuştuğu bir CHP milletvekilinin kendisine, "Ergenekon davalarını siyasi linç olarak görüyoruz. İki şüpheliyi aday yapmamız bu bakış açımızı sembolize ediyor." dediğini aktardı.

Dünkü köşe yazısında paralel görüşler aktaran isimlerden biri de Star Gazetesi'nden Ergun Babahan'dı. CHP'nin asıl amacının Ergenekon davasını akamete uğratmak olduğunu ifade eden Babahan, Mehmet Haberal'ın CHP adaylığında Kılıçdaroğlu'nun bir etkisi olmadığını, boykot kararının da Genel Başkan'a rağmen alındığını iddia etti. Yazar, Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğunda oturabilmek için kendisine söyleneni yapan siyasetçi portresi çizdiğini öne sürdü. Baykal kasetini ortaya çıkaranların CHP'yi de Meclis'e sokturmadıklarını ileri sürdü. Boykot kararı aldıran gücün sadece tutuklu milletvekillerinin serbest kalmasını istemediğini, asıl düşüncelerinin tüm Ergenekon davasını çürütmek olduğunu yazdı.

Aynı zamanda eski bir CHP genel sekreteri olan araştırmacı Tarhan Erdem de önceki gün, "Sanıyorum ki muhalefet partisi, bir azınlık hizbinin eline geçti, onun tesiri altında kaldı. Altı ay önce CHP'nin kapısından geçmeyenler de vekil şu anda. Onların etkisiyle böyle bir karar alındı. Partiye yeni giren bazı arkadaşların etkisinde kaldılar. Bu karar ciddi bir karar." tespitlerinde bulunmuştu.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.